ESP, SKM ve SGDF üyesi 40 kişi gözaltında
- güncel
- 13:48 22/1
ESP, SKM ve SGDF'den 40 kişi 2 gündür gözaltında tutuluyor.
ESP, SKM ve SGDF'den 40 kişi 2 gündür gözaltında tutuluyor.
Akdeniz Belediyesi önünde irade gaspı protestosuna katılan kadınlar, "Kayyım meşru değildir, kayyım gasptır" mesajı verdi.
Şahin Öner’i zırhlı araçla katleden sanık polis Selahattin Korkmaz’ın yargılandığı davada, mahkemeye sunulan bilirkişi tarafından hazırlanan raporda Öner “asli”, sanık polis ise “tali” kusurlu bulundu.
Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerine dair 3 aylık raporunu açıklayan İHD İstanbul Şubesi, söz konusu cezaevlerinde bin 572 ihlal tespiti yaparken İmralı Cezaevi'nde ise 144 ihlal tespiti yaptı.
İçişleri Bakanlığı tarafından görevden alınan Erxenî eski belediye Meclis üyesi Ceylan Aslan'a "örgüt üyesi olmak" iddiasıyla ceza istendi.
Kartalkaya'daki Grand Kartal Otel'de meydana gelen yangında hayatını kaybedenlerden 45'inin kimliği tespit edildi.
Kürtlerin çözümsüz ve alternatifsiz olmadığını söyleyen Duran Kalkan, Kürt sorununun çözümü için yapılan çağrılara dair "Bu çağrıları yapanlar ciddilerse o zaman sözlerinin gerektirdiği pratik adımları da atsınlar" dedi.
Akdeniz'de polis şiddetine maruz kalan Furkan Özen, zırhlı aracın geri gelerek kendisini ezdiğini, darp edilmesine rağmen hastanede doktorun kendisini muayene etmediğini belirtti.
DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan ile görüşmek için İmralı Adası'na gitti.
Gazeteci Eylem Babayiğit, yapılan ev baskınıyla gözaltına alındı.
Pasûr'un Gavgas mahallesinde halkın tepkisi üzerine durdurulan maden arama çalışmaları, asker ve korucu gözetiminde yeniden başlatıldı. Duruma tepki gösteren yurttaşlar gözaltıyla tehdit edilerek, alana girmeleri engellendi.
Konya Ereğli Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Ferhat Önkol’un, cezaevinde yaşadığı ihlalleri kaleme aldığı mektup “devletin birliği ve bütünlüğünü bozmak” olarak yorumlandı.
Özgür Basın’a dönük saldırılara yönelik sessizliğe tepki gösteren İnci Hekimoğlu ve Ruken Tuncel, “Tartışmamız gereken gazetecilerin, toplumun, meslek örgütlerinin ortaya koyduğu bu ‘seçici' dayanışma. Bu tutum iktidarla aynı yerde durmak demektir” dedi.
Türkiye'de çözüm olacaksa ilk adımı devletin ve iktidarın atması gerektiğini belirten kayıp yakınlarından İffet Mutaş ve Remziye Bayram, “Sorunlar çözülmeden barış gelmez. Kayıp yakınları olarak yakınlarımızın cenazelerini istiyoruz” dedi.
Amed Barosu yöneticilerinden Baver Mızrak, Tişrîn Barajı çevresindeki saldırılarda sivillerin yaşam hakkının ihlal edildiğine işaret ederek, "Saldırılar bir an önce durdurulmalı" dedi.