İZMİR - Harmandalı GGM'de yaşanan barınma, beslenme, sağlık sorunlara dikkat çeken avukat Ayşegül Karpuz Tör, merkezlerin kişilerin özgürlüklerinin alındığı kapatılma merkezlerine dönüştüğünü ifade etti.
Mültecilerin, barınma, sağlık, çalışma gibi birçok hakkının ihlal edildiği Türkiye'de, savaş ve ekonomik nedenlerini terk eden mültecilerin ülkelerine gönderilmek üzere kurulan Geri Gönderme Merkezi (GGM), sık sık hak ihlalleriyle güdeme geliyor. 20 bin kişilik kapasitesi olan 30 yakın GGM bu kapasitenin çok üstünde mülteci barındırıyor. Daha önce hak ihlalleriyle, mültecilere zorla sınır dışı edilmeleri için imza alma gibi gündeme gelen İzmir Harmandalı GGM'de barınma, beslenme, sağlık ve hijyen problemleri yaşanmaya devam ediyor.
UYUZ SALGINI İDDİASI
Harmandalı GGM'de yaşanan sorunları Mezopotamya Ajansı'na (MA) değerlendiren İzmir Barosu Göç ve Mülteci Komisyonu Üyesi Avukat Ayşegül Karpuz Tör, yemeklerin yetersiz olması nedeniyle ekonomik sorunlarla karşı karşıya olan mültecilerin, kantinlere mecbur kaldığını belirtti. Merkezin, sosyal ve kültürel aktivitelerin yapılmasına olanak sağlayacak bir alt yapısının olmadığını dile getiren Ayşegül Karpuz Tör, "Kişi saatlerce odada oturuyor. GGM'lerde hijyene ilişkin ciddi sıkıntılar var. Ben bir müvekkilim benden plastik bir leğen rica ettiğini biliyorum. Çünkü çamaşırlarını yıkmak istiyor, odasını temizlemek istiyor. Kurum personeli yeterli temizliği yapmadığı gibi, müvekkillerin temizlik yapmak istediklerini zaman kendilerine sadece bir sabun veriliyor. Sıcak suya erişim sıkıntılı. 21'nci yüzyılda bir kamu kurumunda insanlar duş almak için mücadele veriyor. Hijyen sorunu beraberinde tahtakurusu ve haşereyi getiriyor. Birçok müvekkilimin vücuduna böcek ısırıkları gördüm. Alerjik reaksiyonlar kişiden kişiye farklılıklar gösterebiliyor ama özellikler genç bir kadın müvekkilimin vücudunda çok ağır yaralar oluşmuştu. Birçok insan tahtakurularından dolayı uyuyamadıklarını söylüyor. Uyuz iddiaları var" diye konuştu.
'YÖNETİMDE KEYFİYET SÖZ KONUSU'
Merkezde çok sayıda çocuğun bulunduğu bilgisini paylaşan Ayşegül Karpuz Tör, çocukların eğitime ve sosyalleşmeye ulaşmada sıkıntılar yaşadığını söyledi. GGM'lerin kapasitesinin üstünde insan bulunduğunu, bunun hak ihlallerine yol açtığını söyleyen Ayşegül Karpuz Tör, buradaki personel eksikliğinin de hastaların sevkini geciktirdiğini kaydetti.
'GGM'LERDE TUTULAN İNSANLAR SUÇLU DEĞİL'
İşkence iddialarına da değinen Ayşegül Karpuz Tör, iddialara ilişkin somut delilere ulaşmakta ve delillendirmede zorluklar yaşandığını aktararak, bundan dolayı da açılan soruşturmaların sonuçsuz kaldığını vurguladı. GGM'lerde tutulan insanların suçlu olmadığının kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Ayşegül Karpuz Tör, "Haklarında birtakım idari yükümlülüklerini ihlal ettikleri iddia ediliyor ya da idari anlamda sakıncalı oldukları söyleniyor. Bu onları doğrudan hükümlü yapmıyor. Biz buralarda insanlara çok hakir davranıldığını gözlemliyoruz. Orada yaşayan insanlar bu uygulamaları çok dayanılmaz buluyorlar. Kendilerini incinmiş ve aşağılanmış hissediyorlar. Taleplerini dile getirdikleri zaman sürekli tersleniyorlar. Dosyalarının ne olacağı bilgisi verilmiyor. Haklarındaki sınır dışı kararı bile kimi zaman tebliğ edilmiyor. Çok öngörülemez ve belirsiz süreçlere maruz bırakılabiliyorlar" ifadelerini kullandı.
SINIRDIŞI ETMEYE ODAKLI İŞLEYİŞ
GGM'lerin ilk olarak "İlk kabul merkezi" olarak kurulduğunu söyleyen Ayşegül Karpuz Tör, şöyle devam etti: "Ama ne yazık ki böyle olmadı. GGM'ler kişileri sınır dışı etme üzerine kurulan, ancak sınır dışı da edilemediği kişilerin 6 ay ve 1 yıllık sürelerde özgürlüklerinden mahrum bırakıldığı birer kapatılma merkezlerine dönüştürüldü. Biz buradaki kamu görevlerinin motivasyonlarının kişileri sınır dışı etme üzerine olduğunu biliyoruz. İçişleri Bakanlığının açıklamalarında da bunu görüyoruz. Bu bir başarıymış gibi anlatılıyor. Bu kişilerle yeteri kadar mülakat yapıldı mı, uluslararası başvuruları kayda alındı mı? Bunların sorgulanması gerekiyor" şeklinde konuştu.
CEZAEVİNİN KOŞULLARI GGM’DEN DAHA İYİ
Cezaevi'nden tahliye edilen ve GGM'ye gönderilen bir müvekkilinin kendisine cezaevi koşullarının GGM'lerden çok daha iyi olduğunu söylediğini aktaran Ayşegül Karpuz Tör, merkezlerdeki keyfilikten dolayı avukat olarak işlerini yapmakta zorlandıklarını belirtti. İhlaller ve diğer sorunların acilen çözülmesi gerektiğini söyleyen bu konuda personelin eğitilmesinin önemine işaret etti. Ayrımcı yaklaşımları olanların bu kurumlarda çalışmaması gerektiğini kaydeden Ayşegül Karpuz Tör, şunları söyledi: "Çünkü bu da beraberinde hak ihlallerini getiriyor. Sağlığa erişim konusuna acilen önlemlerin alınması lazım. Göç insanlık tarihinde hep oldu, yakın zamanda bir iklim göçü bizi bekliyor. Savaşlar keza aynı şekilde. Filistin örneğinde gördüğümüz gibi insanalar belki tehcire zorlanıyor. O yüzden herkes bir gün mülteci olabilir. O yüzden bu anlamda empati duygumuzu yüksek tutmamız gerekir. İnsanlar göç ediyorsa bunun çok zaruri nedenleri vardır. Bu insanlara bakış açımız hak temelli oluşturmamız gerekiyor."
MA / Uğurcan Boztaş