Son 7 ayda 6 kadının öldürüldüğü Mersin'deki kadın örgütleri, cinayetlerin önlenmesi için tüm kadın örgütlerinin katılımıyla ortak bir ağ ve refleks birliğini oluşturması gerektiğini ifade etti
Mersin’de Filiz Kaplan, 1 yıl önce boşandığı erkek Murat C. tarafından öldürüldü. Kaplan'ın daha önce tehdit edildiği için karakoldan koruma talep ettiği ancak bunun karşılanmadığı belirtildi.
Çiğli Kadın Platformu, cezaevinden izinle çıkan Göksel Sağlam’ın, eski eşi Habibe Çevik ve kardeşi Fatma Akdağ’ı öldürmesinde devletin ihmaline dikkat çekti. Ağabey Ahmet Çevik, “Kardeşlerim, kadın cinayetlerinin önü alınamadığı için katledildi” dedi.
Aydın Kadın Platformu, Çine'de öz babasının istismarına uğrayan çocuğa dair yaptığı açıklamada, istismarın insanlık suçu olduğu vurgulandı. Platform Aydın’da son 1 yıl içinde 6 çocuğun istismara uğradığını ifade etti.
Bir plazanın 20’nci katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Şule Çet davasında, avukatları güvenlik görevlilerin ifadeleri doğrultusunda olaydan sonra ofisten çıkan sanıkların 18 dakika içeride kaldığını ve bu süre zarfında delilleri kararttığını belirtti.
SHÇEK Fethiye Belediyesi Huzurevi’nde hasta bakıcı olarak çalışan Aslı isimli kadının kurumu basan erkek arkadaşı olan polis memuru Özkan D’nin şiddetine maruz kaldığı ve olayın üstünün örtülmeye çalışıldığı belirtildi. Ulaştığımız kurum müdürü, “Sevgili kavgası” olarak tanımladığı olayda şiddete başvurulmadığını savundu.
Kendisini “reçelin annesi” olarak tanımlayan Gülseren Güner, evinde eşiyle birlikte ürettiği yaklaşık 30 çeşit reçeli şarküterilerde ve pazarda satıyor. Kadınların istedikleri zaman her yaşta bir şeyler üretebileceğini söyleyen Güner, kadınların daha çok üretimin içinde olması gerektiğini söyledi.
Aliağa Belediyesi’nden çıkarılan 179 işçinin içerisinde yer alan kadın işçiler, yıllarca emek verdikleri belediyeden bir gecede çıkarıldıklarını söyledi. Kadın işçiler, “Haksız yere bu ekonomik krizde işsiz bırakıldık. İşimizi geri istiyoruz” dedi.
İstinaf Mahkemesinin bir boşanma davasında “süresiz nafaka verilmeyeceği” kararının yasal dayanağının olmadığını dile getiren Avukat Sevil Aracı Bek, “Karar esasen yargının hükümet söylem ve politikalarından ne kadar fazla etkilendiğinin de kanıtıdır" dedi. Avukat Selay Dağsuyu da, kadınları nafakaya muhtaç etmeyecek politikaların uygulanmasını istedi.
Açık cezaevinden izinli olarak çıkan Göksel Sağlam, kendisinden ayrılan eşi Habibe Çevik ve kardeşi Fatma Akdağ'ı öldürdü. Cenaze törenine katılan kadınlar, Sağlam’ın kadına şiddet suçundan tutuklanmasına rağmen açık cezaevine konulmasını eleştirdi.
İstanbul'u terk edip kendi toprakları Gevaş'a dönen Elif ve Kübra Başkala, evlerden topladıkları yerli tohumları yeniden toprakla buluşturuyor. Kollarındaki saati çıkaran kadınlar, “Güneş bizi aydınlattığı ve ısıttığı sürece toprağın içindeyiz. Hiç bir kadın topraktan elini çekmemeli" diyor.
Diyarbakır'da birçok kadın kurumu erkek şiddetine karşı sokağa çıktı. Yürüyüş yapan kadınlar, “Kullanılan nefret diliyle toplum kutuplaştırılıyor, sokaklar ve meydanlar kadın cinayetlerine şahitlik ediyor. Daha ne kadar ölmemiz gerekiyor? Yetmedi mi öldüğümüz?” diye sordu.
İstanbul’da 13 yıl boyunca kadınlara yönelik her türlü şiddete karşı mücadele eden ancak KHK ile kapatılan Gökkuşağı Kadın Derneğine ait elektrik, su, internet faturaları gelmeye devam ediyor.
Siverek’te 2’si kadın 6 kişinin hayatını kaybettiği çatışmaya dair yazılı açıklama yapan Urfa İl Kadın Platformu, saldırıda Zozan ve Meral İzol’un hedef olmasının kadının toplumdaki barıştıran yönüne dönük bir saldırı olduğunu vurguladı.
Doğubayazıt’taki bir okulda 12 yaşındaki B.K.’nin öğretmeni tarafından tecavüze maruz bırakıldığını duyuran anne C.K., Milli Eğitim Bakanlığından gelen kişilerin kendisine, “Eğitimin içinde böyle bir olay yaşanmış, duyulsa eğitim kurumuna zarar verir” dediğini söyledi.