Mereş'te 47 yıllık yara: Yüzleşin

MEREŞ - Mereş Katliamı yaşandığında ilçelerden kent merkezine gitmek isteyen Süleyman Deprem ve Mustafa Mamaklı tanıklıklarını anlatarak, katliamın planlı ve örgütlü biçimde hayata geçirildiğini belirterek, yüzleşme çağrısında bulundu. 

Mereş Katliamı’nın üzerinden 47 yıl geçti. 19 Aralık 1978’de başlayıp 26 Aralık’a kadar süren katliamda, Aleviler, Kürtler ve solcular hedef olarak seçildi. Siyasi, mezhepsel ve etnik gerilimlerin bilinçli biçimde körüklendiği bir dönemde Mereş’te yaşanan olaylar, tarihin en ağır toplumsal katliamlarından biri olarak kayıtlara geçti. Resmi kaynaklara göre 120 kişinin katledildiği katliamda, tanıklar ve resmi olmayan beyanlar ölü sayısının 500’ün üzerinde olduğunu belirtiyor. Günler süren saldırılar boyunca yüzlerce ev ve iş yeri yağmalanıp yakılırken, kentte polis ve askerin “yetersizliği”, geç müdahale katliamın etkilerinin daha artmasın zemin hazırladı. Katliam sonrası binlerce Alevi ve Kürt yurttaş, topraklarından göç etmek zorunda kaldı. 
 
Katliamın fitili, 19 Aralık'ta Çiçek Sineması’nda “Güneş Ne Zaman Doğacak” filminin gösterimi sırasında atılan bombayla ateşlendi. Bombanın ardından “milliyetçi” gruplar ile çevre ilçelerden gelen “ülkücü” gruplar CHP il binası, PTT ve TÖB-DER binalarına saldırdı. Söz konusu bombanın, Ülkücü Gençlik Derneği Maraş Şube Başkanı Mehmet Leblebici ile ikinci başkan Mustafa Kanlıdere’nin talimatları doğrultusunda Ökkeş Kenger tarafından atıldığı iddia edildi. Dönemin Mereş Valisi Tahsin Soylu’nun askeri birlik talebinin reddedilmesi, 24 Aralık’ta kentteki tüm polislerin görev dışı bırakılması ve sonrasında Alevilere yönelik saldırıların artmasıyla birlikte kent genelinde kontrol tamamen kaybedildi. Bir hafta süren saldırıların ardından Kayseri ve Dîlok’tan askeri birlikler sevk edilirken, 26 Aralık’ta 13 ilde sıkıyönetim ilan edildi.
 
Mereş Katliamı’na karışan “milliyetçi” 804 kişi hakkında açılan davalar, sıkıyönetim mahkemelerinde 13 yıl sürdü. 29 kişi idama, 7 kişi müebbet hapis cezasına çarptırıldı, 321 kişi ise 1 ile 24 yıl arasında değişen cezalar aldı. İdam kararları Yargıtay tarafından bozuldu, diğer cezalar da indirimle azaltıldı. Katliamın önemli faillerinden 68 kişiye ise hiç ulaşılamadı. 
 
Katliamın mağdur avukatları Ceyhun Can, Halil Sıtkı Güllüoğlu ve Ahmet Albay da yargılamalar sırasında katledildi. 1991’de çıkarılan TMK ile hükümlülerin cezaları ertelenerek serbest bırakıldı. Fail oldukları bilinen bazı kişiler de milletvekili oldu ve bürokrat olarak atandı. Aradan geçen 47 yıla rağmen, Mereş Katliamı yalnızca yaşanan can kayıplarıyla değil, faillerin büyük ölçüde yargı önüne çıkarılmaması, uzun yargılamalar ve cezasızlık politikalarıyla da hafızalarda yer edindi.
 
Katliamın yaşandığı günlerde Mereş’ın Elbistan ilçesinde bulunan tanıklardan Süleyman Deprem ve Pazarcık’tan katliam sırasında Mereş’e giden Mustafa Mamaklı, yaşananlara dair değerlendirmelerde bulundu. 
 
KATLİAM PROJESİ
 
Mereş Katliamı’nı tek başına ele almanın eksik kalacağını belirten Süleyman Deprem, katliama giden süreci tarihsel ve siyasal bağlamıyla değerlendirdi. Katliamların “Türk-İslam sentezi” politikaları doğrultusunda hayata geçirilen sistematik uygulamalar olduğunu vurgulayan Deprem, “Bu ülkede Aleviler, Kürtler veya diğer inançlar ve azınlıklar hep yok sayılmış, insanlar Türkleştirilmeye ve İslama zorlanmıştır. Bu bir tarihsel gerçektir. Bu anlamıyla ülkemizde özellikle 365 günün hemen hemen her günü bir katliamın yıldönümüdür. Cumhuriyet’in kurulmasından bu yana Dersim, Maraş, Sivas, Çorum, Gazi, Gezi gibi katliamlar bilinçli projeler halinde Kürt ve Alevi halkına uygulanan katliamlardır. Tekçi zihniyetin kendini dayatmasına yönelik katliam projeleridir. Bu, sıradan 2-3 tane gericinin galeyana gelip Sivas’ta 30 kişiyi yakması, Maraş’ta yüzlerce kişiyi katletmesi değildir. Tümüyle bir sistem projesidir. Bu anlamıyla değerlendirdiğimiz zaman katliamı anlarız" dedi.
 
 
ÖZGÜRLÜK HAREKETİNE KARŞI
 
Mereş Katliamı’nın iki temel sebebe dayandığını belirten Deprem, “Birincisi; devlet ve sistem yönetmekte zora düştüğü zaman, kendini, iktidarını, erkini ve gücünü yenilemek için ihtiyaç duyduğu darbelere zemin hazırlamak adına Sivaslıların, Çorumluların, Maraşlıların katliamını devreye koymuştur” diye belirtti. İkinci sebebi Kürt Özgürlük Hareketi’nin ortaya çıkışına bağlayan Deprem, “Sistemin zora girmesinin temel sebeplerinden birisi 70’li yıllarda bu ülkede baş gösteren Kürt özgürlük mücadelesidir. Bugün Ortadoğu’da, Türkiye’de, Rojava’da güce erişen Kürt Özgürlük Mücadelesi ile Kürt Alevilerinin buluşmasını engellemek için bu katliamlar seri şekilde geliştirildi” diye konuştu. 
 
'ÖRGÜTLÜ BİR KATLİAM'
 
Mereş Katliamı’nın patlak vermesiyle gelişen süreci anlatan Deprem, “Biz gençler Maraş’a gitmek istedik. Afşin, Göksun, Pazarcık, Elbistan bütün ilçelerin çıkışı kapatılmış, Maraş’ın da girişi kapatılmıştı. Dolayısıyla Maraş’a normal yoldan gitme şansımız kalmamıştı. Dağdan gitmeyi denedik ama imkan bulamadık. Biz Elbistan’da öyle kaldık. Birçoğu Elbistan’da, Göksun’da, Afşin’de her yerden Maraş’a intikal edemediler. O anlamıyla da bu örgütlü bir proje dahilinde uygulanan bir katliamdı. Hatta orada devletin koruma güçleri saldırıya maruz kalanları korumaktan ziyade öbürlerine sahip çıkma hareketi içindeydi. Bu sistemin belli bir projesi olduğu açıkça ortadaydı. Bu sistem aynı şekilde Çorum’da, Sivas’ta, Dersim’de, Gazi’de uygulandı. Onun için başta dedim ya, bu ülkede 365 günün her günü devrimciler, Kürtler, Aleviler için bir katliam yıldönümüdür” dedi.
 
'MARAŞ OLAYLARI KENDİLİĞİNDEN GELİŞMEDİ'
 
O dönemin bir diğer tanığı, o sırada Pazarcık’ta bulunan Mustafa Mamaklı ise katliamın yaşandığı dönemde Türkiye’nin çalkantılı bir süreçten geçtiğine işaret ederek, şunları söyledi: “Maraş’ın o yıllardaki durumunu analiz etmek için genelde Türkiye’nin durumunu da değerlendirmek gerekiyor. 70’li yıllarda Türkiye çok çalkantılı bir dönem yaşıyordu. Bir sürü sol siyasal, sağ siyasal örgütler Türkiye’nin her tarafında çalışmalar yapıyorlardı. Günlük çatışmalar, üniversitelerde öğrenci çatışmaları vardı. Türkiye’deki bu durumu Maraş’tan ayırmak doğru değil. Maraş da bundan etkilendi. Kaldı ki Maraş, diğer illerden farklı olarak farklı etnik yapısı olan, farklı kimlikleri olan, farklı mezhepsel yapıları olan bir bölgedir. Burada Türkler, Sünniler, Kürtler, Aleviler, Kürt Aleviler ve Sünni Kürtler yaşıyor. O yönüyle Maraş daha hassas bir bölgeydi. Maraş olayları ve sonraki gelişmeler bize şunu gösterdi. Maraş olayları öyle kendiliğinden gelişen, birkaç kişinin yaptığı bir olay değildi. Kesinlikle bu olaylar daha önceden planlı bir şekilde, bu bölge üzerinden buradaki kültürel yapıyı dağıtmak, buradaki oturmuş geleneksel yapıyı dağıtmak için hazırlanmış ve uygulanmaya konmuş olaylardır. Çünkü sonrasında da bu kendisini gösterdi. Özellikle Pazarcık, Elbistan, Nurhak, Afşin gibi Alevi Kürtlerin ya da genel olarak Kürtlerin yaşadıkları bölgelerdeki köyler boşaldı. Belki bu bölgede köyler yakılmadı ama tamamıyla köyler boşaldı. Büyük nüfusun çoğunluğu yurt dışına çeşitli yollarla gitmek zorunda kaldı ve bu vesileyle bu bölgedeki köyler boşalmış oldu. Bu yüzden bu olay tamamen planlı, daha önceden hazırlanmış ve uygulamaya konmuş uygulamalardır diye düşünüyorum.”
 
ALEVİLERİN ÖRGÜTSÜZLÜĞÜ
 
Alevilerin o sırada örgütsüz olduğunu belirten Mamaklı, “Halkımız örgütsüz bir halktı. Örgütlü olmadığı için de böyle bir olay karşısında paniğe kapıldı. Halk ne yapacağını bilmiyordu. Yani nasıl bir davranış içerisine gireyim, ne yaparım diye herhangi bir planı da projesi de yoktu. Öylesine kendiliğinden ne yapacağını şaşırmış durumdaydı, ta ki işte olaylar böyle olana kadar” dedi. 
 
'BİR GÖZDAĞIYDI'
 
İnsanlık dışı bir katliam olduğunu ifade eden Mamaklı, bu katliamla Alevilere gözdağı verildiğini belirterek, “Yapılan şeyler insanın yapacağı şeyler değildi. O insanların orada çeşitli biçimlerde katledilmesi aslında bir gözdağıydı. Bu, sonrasına hazırlıktı. Sonrasında burayı dağıtmaktı. Nitekim büyük bir oranda başarılı oldu. Şu anda Pazarcık’ın köyleri boşalmış durumda. Yaşlılardan başka kimse yok. Katliam sırasında insanım diyen bir kişinin yapamayacağı şeyler yapıldı. İnsanların gözlerinin oyulması, insanların satırlarla, şunlarla bunlarla öldürülmesi insanım diyen hiçbir mezhepte, hiçbir dinde, hiçbir inançta, hiçbir kültürde böyle bir şey yoktur” diye kaydetti.
 
 
'HESAPLAŞMANIN OLMASI GEREKİYOR'
 
Katliamda yaşananları anlatmak istemediğini belirten Mamaklı, “Savaşlarda bile teslim olan insanlara bir şey yapmıyorlar. Onun için ben onları anlatmak istemiyorum. Onlar bu topluma yakışan şeyler değildir. Ama bir hesaplaşmanın da olması lazım. Hesaplaşma nedir, bu işin bedeli ne oldu, kimler bu işi organize etti, bu halk bunlardan nasıl zararlar gördü? Zarar gören insanlar vardı evini, yurdunu, bağını, bahçesini terk eden insanlar vardı. Bu konuda bir çalışmanın yapılması lazım. Bu yaraların sarılması lazım. Bu yaralı şehir bu şekliyle bırakılamaz, bırakılmaması gerekiyor” şeklinde konuştu.
 
'YÜZLEŞMEK ZOR BİR ŞEY DEĞİL'
 
Katliamlarla yüzleşilmesi gerektiğini belirten Mamaklı, “Belki aşama kaydedebilir, belki birtakım çözümler getirebilir ama bir yara olarak kalır bu tür olaylar. Bunlarla yüzleşmek de çok zor şeyler değil. Bunların yapılması gerekir. Buradan zarar gören insanların rahatlaması gerekiyor, en azından psikolojik olarak rahatlamaları gerekiyor. Kendi devletlerine güven duymaları açısından da daha etkili olacaktır. Bu yüzleşme hem devlet açısından hem de buradaki zarar gören insanlar açısından daha iyi olur. Bu şekilde bu yaranın üstünü örtmekle bir şey kazanamazsınız. Yüzleşmekte her zaman fayda vardır, zarar yoktur” ifadelerini kullandı. 
 
'DUYARLI İNSANLAR BÖYLE BİR ŞEYİN OLMASINI KABUL ETMİYOR'
 
Mereş’teki halkın böyle bir katliamın tarihlerinde olmasından utandıklarını söyleyen Mamaklı, “Maraş’taki insanlarla görüşüyoruz. Bunların hiçbir tanesi bu olayları tasvip eden insanlar değildir. Bunlar belli çevrelerin, belli bir grubun yönlendirmesiyle yapılan olaylardır. Onun için Maraş halkı da, Maraş esnafı da bu lekenin kalkmasını istiyor. Çünkü birçok insan bu olaylara taraftar değildi, böyle bir şeyin olmasını istemiyorlardı. Böyle bir şeyle anılmak istemiyorlar. 'Bize bu yaftanın, bu şehrimize yakıştırılmasını istemiyoruz' diyorlar. Bu da biraz önce belirtildiği gibi birtakım çalışmalarla giderilebilir. Buradaki insanlar, yine yıllardır beraber yaşadıkları gibi, yine aynı şekilde bir arada, kendi kültürlerini yaşayarak hayatlarına devam edebilirler” diye konuştu. 
 
MA / Melik Varol
 
 

Diğer başlıklar

20:05 Cihan Bilgin ve Nazım Daştan Kobanê’de anıldı
20:02 Fenerbahçe Başkanı Saran ifadeye çağrıldı
19:58 Hakimlik taciz faili öğretmeni serbest bıraktı
18:41 223 işçi 144 gündür direniyor
18:38 Gazeteci Cihan Berk tutuklandı
18:08 AYM’den 3 kitabın yasaklanmasına hak ihlali kararı
18:03 BM: Gazze’de soğuktan 3 çocuk yaşamını yitirdi
17:17 İstanbul'da ESP'li 6 kişi tutuklandı
16:55 Gazeteci Aykol’a yeni bir antibiyotik tedavisi başlandı
16:52 Çandar’dan Erdoğan’a: Dışişleri Bakanınıza ayar verin
16:37 Mûş'ta kadınlar bir araya geldi
16:19 AKP raporunda eski yöntem ve eski söylemler: Özerk Yönetim “tehdit” olarak tanımlandı
16:18 İŞKUR'da kura hilesi iddiası: AKP'li aileden 5 kişiye kura çıktı
15:21 Çetin Arkaş: Önder Apo’nun istediği kişilerle görüşmesinin imkanları yaratılmalı
15:09 Bozan: Cezaevi İvrendi’ye düşman hukukuyla yaklaşılıyor
15:00 Kamu emekçileri iş bıraktı
14:55 'Hayata Dönüş Operasyonu'nun yıl dönümünde cezaevi tellerine karanfil bırakıldı
14:44 Yazar Tunç’un Mereş katliamını konu alan kitapları yeniden basıldı
14:27 Katledilen Taybet İnan ve 29 kişi anıldı: İnsanlığa karşı suçtur
14:23 Kayyım kararının yürütmesinin durdurulması karara bağlanacak
14:22 İHD: 'Hayata Dönüş' operasyonlarında cezasızlık politikası sürdürülmüştür GÜNCELLENİYOR
14:13 Kaya’nın taziyesine kitlesel ziyaret
14:09 Katledilen gazeteciler Cihan Bilgin ve Daştan için mevlit verildi
12:46 'Katledilen arkadaşlarımızın hesabını sormaktan vazgeçmeyeceğiz'
12:33 AKP raporunu Meclis'e sundu
11:51 DEM Parti İmralı Heyeti ile TİP görüşmesinin tarihi belli oldu
11:13 Farqînli yurttaşlar: Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür
10:53 Cizîr’de taciz faili öğretmen gözaltına alındı
09:53 2025: Küresel güç dengeleri değişti, yeniden mevzilenme başladı
09:29 Cizîr’de çok sayıda öğrencinin taciz edildiği ortaya çıktı
09:25 'Hasta tutsakları hala cezaevinde, barışa nasıl inanalım?'
09:24 10 yıldır kayyımın yönettiği kent komün ve meclislerle yeniden inşa edilecek
09:20 Eril şiddet çemberinde bir yaşam mücadelesi
09:19 Veysi Aktaş'tan 'Umut ve Özgürlük' mitingine katılım çağrısı
09:16 19 Aralık'tan bugüne tecrit daha da derinleşti
09:16 Şanogel kuruldu: Sokağa ve halka ulaşmak istiyoruz
09:15 Rûbarêşîn ve Sergen dereleri HES kıskacında
09:08 Mereş'te 47 yıllık yara: Yüzleşin
09:07 Filozof Holloway: Rojava sistemdeki süper çatlaktır
09:01 İsviçre: Doğrudan demokrasi ilkesi esastır
09:00 19 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:44 PİRHA muhabiri Cihan Berk gözaltına alındı
08:18 26 şirkete eş zamanlı operasyon: Gözaltılar var
18/12/2025
23:22 DEM Parti’den TFF’ye çağrı: Cezai yaptırım ağırlaştırılmalı
22:33 İlk 8 maddesi görüşüldü: Bu bütçe emeğin değil
21:44 Ayşe Şan, konser ile anıldı
21:12 Cenk Yiğiter’e saldıranlara hapis cezası verildi
21:06 Kuyu Tipi Cezaevleri paneli: Mekanın yarattığı şiddet rejimi
19:53 KESK: Yoksulluk ve adaletsizlik normalleştirildi
19:47 Devrimci Parti: Devrimci tutsaklara özgürlük için harekete geçelim
19:42 Arkaş: Askerlerin mezarına çiçek koymaya varım, peki ya siz var mısınız?
18:22 Denizli’de çocuk işçi yandı
18:20 Hakan Fidan, QSD'yi hedef aldı
17:47 Ebex’te Sima Semend Kadın Eserleri Kütüphanesi açıldı
17:44 Leyla Zana’ya yönelik ırkçı saldırı protesto edildi
17:39 Serhat Bölgesinde toplantılar son buldu: Tarafların imkanları eşit olmalı
17:30 Bahçeli: Abdullah Öcalan’a özgürlük mitingi ifade özgürlüğüdür
17:27 Temel: İktidarın komisyona sunacağı rapor sürecin ciddiyetiyle uyumlu olmalıdır
17:22 CHP'den 53 sayfalık rapor: Sürecin esasına ve ana aktörüne temas yok!
17:18 Bütçe görüşmeleri: Bu ülkenin geleceği muhalefetin cesaretine bağlı
17:10 Akın Birdal: İşçi sınıfının ekmeği barıştadır
16:56 Ev baskınında polis, 5 yavrusu olan köpeği kurşunlayarak öldürdü
16:40 Gazeteci Aykol, 2 ay 4 gündür yoğun bakımda
16:30 Asgari Ücret Tespit Komisyonu ikinci toplantısı gerçekleştirdi
16:22 Bakanlık Kazanhan'ın katili için 1,5 yıl sonra kırmızı bülteni uyguladı
15:37 30 bin TL’lik zam teklifi geri çekildi
15:06 Qers Barosu’ndan ırkçı doktor hakkında suç duyurusu
15:04 Kadınlardan 'Kadın Mitingi'ne katılım çağrısı
14:56 Ayşe Şan mezarı başında anıldı
14:37 DEM Parti İmralı Heyeti ile Özel görüşmesinin tarihi beli oldu
14:37 Dersim Gazeteciler Platformu kuruldu
14:36 CHP raporunu Meclis’e sundu
14:33 Çetin Arkaş: Barış olacaksa yapılanlarla yüzleşilecek
14:30 KESK: Emekçiler bu bütçeyi kabul etmiyor
14:03 DEM Parti Gençlik Meclisi üyesi kaçırılıp işkence yapıldı
13:43 Irkçı akademisyenden Kürtlere hakaret: Hakları kısıtlansın, çalıştırılmasınlar
13:00 Ahmet Türk’ten Bursaspor’a tepki: Bu tüm Kürtlere yapılan hakaret ve tehdittir
12:54 Türkiye’nin Suriye’de hedeflediği ‘üç’ şey
12:42 Barolardan Leyla Zana'ya küfre yaptırım çağrısı
12:02 Sincar davası bir kez daha mütalaa için ertelendi
12:00 Nazım ile Cihan’ın çektiği fotoğraflar sergilenecek
11:18 Asgari ücreti işveren belirleyecek: En yüksek oran yüzde 30
10:48 Efrin'de bir kadın işkenceyle katledildi
10:29 Kenanoğlu: 'Umut ve özgürlük' mitingi sahiplenilmeli
09:52 Fatma Bostan Ünsal: Yaşananlar konuşulmadan barışın toplumsallaşması mümkün olmaz
09:30 AHKEM işçileri: Tazminat ödememek için istifaya zorluyorlar
09:24 İzBB Başkanının gönderisine yorum yaptı, ücretsiz izne çıkarıldı
09:23 İHD Şirnex Eşbaşkanı: Barışın toplumsallaşması için cesur adımlar atılmalı
09:21 '10 yıl değil 100 yıl geçse de unutmayacağız'
09:20 Bir mezar mücadelesi: Oğlunun kemiklerini dördüncü kez gömdü
09:17 Zorlu kış şartlarında hayvancılık
09:15 İzBB işçilerinin mücadelesi kazanımla sonuçlandı
09:13 Yönetmen Eskiköy: Sinema ve televizyon yoluyla toplumun kutuplaşmasına rıza üretiliyor
09:08 Ölüye Saygı İnisiyatifi: Barışın kalıcılaşması için mekansal hafıza konuşulmalı
09:04 Tutsağa işkencenin görüntüleri çıktı, bilirkişi işkenceyi raporladı
09:03 Yasaklı köyler petrol ve madene açılıyor
09:01 Belçika: Merkezi yönetim yerele karışmıyor, komüniteryen anlayış hakim
09:00 Kadınlar 2025’ten 2026’ya mücadeleyi devrediyor
09:00 18 ARALIK 2025 GÜNDEMİ
08:47 ‘Uyuşturucu’ operasyonu: 4 gözaltı
17/12/2025
23:58 Muhittin Böcek hastaneye kaldırıldı
23:54 Leyla Zana'ya yönelik küfürlü tezahüratlara tepki yağdı
23:06 Amed Büyükşehir Belediyesi'nden iddialara yanıt
22:25 Mersin ve İzmir'de eylem: S ve Y Tipi Cezaevleri kapatılsın
21:26 Hindistan’da hava kirliliği ‘aşırı şiddetli' seviyeye ulaştı
21:24 Hasta tutuklu yaşamını yitirdi
21:18 CHP raporunu yarın Meclis'e AKP de Erdoğan'a sunacak
21:08 İnsan hakları haftasının son eylemine polis ablukası
21:01 Mereş Katliamı 47'nci yılında: Kayıplarımızın mezar yerleri bulunsun
20:53 Afgan mülteciler zorla ülkelerine gönderiliyor
20:37 Gazze’de 17 kişi soğuktan yaşamını yitirdi
20:33 Başkurdistan’daki Marksist grup üyelerine ağır ceza
20:27 Amed'de Ayşe Şan için anma
20:20 Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi: Savaş bütçesiyle militarizm kuşatılıyor
20:11 Ahmet Özer: Süreç için herkese düşen sorumluluklar var
19:52 Ankara'da kadın cinayeti
19:38 KHK eylemi: Hukuksuzluklar son bulana kadar mücadelemiz sürecek
19:31 'Leyla Zana'ya yönelik ırkçı sloganlar kabul edilemez'
19:27 Okulda çocuklara silahlı araçlar tanıtıldı
18:48 Komisyondan rapor için ‘yazım ekibi’ kararı
18:40 Cenevre’den çağrı: 'Umut hakkı' derhal uygulanmalı
18:14 Arkaş: Artık Kürtlerin varlığı inkar edilemez
18:07 Görüşme sona erdi: Kanun teklifinin çerçeve metni Meclis'e sunulacak
17:52 Kızını ve torununu katleden Keskin’e ağırlaştırılmış müebbet
17:49 Veysi Aktaş: Mücadelemiz norm dışı devlete karşıdır
17:43 Avukat Suna Bilgin’e 6 yıl 3 ay hapis cezası
17:12 Arhavi’deki çevreciler: Mücadelemiz devam edecek
16:34 Kurtulmuş ve siyasi parti koordinatörlerin görüşmesi başladı
16:31 Dilan Karaman İnceleme Komisyonu: Bilgiler titizlikle derleniyor
16:28 Diba Keskin: Dilimize sahip çıkmazsak yok olacağız
16:21 DEM Parti Meclis Kadın Grubu’ndan ‘istismar’ açıklaması
16:10 'Hakime rüşvet' haberinin erişim engeli haberine de erişim engeli
16:06 25 yıl hapis cezası verilen taciz faili tutuklanmadı
16:04 Gazeteci Aykol’un tedavisi antibiyotiklerle sürüyor
15:56 Oluç: Cumhurbaşkanlığının kimi merkezi yetkileri yerellere devredilmeli
15:32 Arkaş: Önder Apo dışında kimse Türk-Kürt barışını sağlayamaz
15:22 Diyanet’in bütçesi beş bakanlığa ayrılan paydan fazla
15:20 ‘Dayanışmayı büyüterek barışı inşa etmek mümkün’
15:17 DEM Parti, Meclis'te çocuk istismarı için araştırma komisyonu istedi
14:31 İHD: KHK'liler görevlerine iade edilsin
14:10 AYM, Tayfun Kahraman'ın tedbiren tahliyesini reddetti
13:57 Meclis kreşinde Yerli Malı Haftası konusu: SİHA ve savaş
13:56 Kayyım önce koli dağıttı sonra ihale imzaladı
13:32 Gazeteci Diren Yurtsever'e ceza istemine ret
13:21 İmralı Heyeti üyesi Sancar: Şimdi, barış hukukunu kurmanın zamanıdır
12:14 Kurtulmuş ve komisyondaki partilerin koordinatörleri bir araya gelecek
12:07 Miting deklarasyonu: Hukukun anahtarı ‘umut hakkı’nın uygulanmasındadır
11:58 10 Ekim Katliamı davasında 3 polis için soruşturma izni
11:23 31 yıllık tutsaklığın ardından memleketine döndü
11:17 'Siyaset konuştun' denilerek işten çıkarıldı