ANKARA - DEM Parti, İBB'ye yönelik soruşturma kapsamındaki gözaltılara tepki göstererek, “Toplumsal barış ve güçlü bir demokrasi için, İstanbul’dan Van’a, Mardin’den Adana’ya kadar halkın iradesine saygı gösterilmeli” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ve Tuncer Bakırhan, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik soruşturma kapsamında Ceyhan Belediye Başkanı Kadir Aydar ve Seyhan Belediye Başkanı Oya Tekin'in de aralarında olduğu 47 kişinin gözaltına alınmasını sanal medya hesaplarında yaptıkları paylaşımla tepki gösterdi.
'HALKIN İRADESİNE SAYGI GÖSTERİLMELİ'
Tülay Hatimoğulları: İBB’ye yönelik operasyon ve İstanbul ilçe belediye başkanları ile Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarının gözaltına alınmasını kınıyoruz. Siyasi hesaplaşmaların yargı yoluyla çözülmeye çalışılması ve seçilmiş temsilcilere yönelik bu uygulamalar kabul edilemez. Halkın sandıkta verdiği kararlara saygı gösterilmesi, halkın iradesinin tanınması elzemdir. Toplumsal barış ve güçlü bir demokrasi için, İstanbul’dan Van’a, Mardin’den Adana’ya kadar halkın iradesine saygı gösterilmeli ve bu siyasi operasyonlardan vazgeçilmelidir.
'BU MÜDAHALE KABUL EDİLEMEZ'
Tuncer Bakırhan: İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve ilçe belediyelerine, Adana’da Seyhan ve Ceyhan belediye başkanlarına yönelik gözaltı operasyonlarını kınıyoruz, bu müdahaleleri kabul edilemez buluyoruz. Demokrasinin temel ilkelerinden biri, halkın sandıkta ortaya koyduğu iradeye saygıdır. Seçilmiş belediye başkanlarına yönelik yargı eliyle yürütülen bu tür operasyonlar, toplumsal barışı zedelemektedir. Siyasi meselelerin çözüm yolu, müzakere ve diyalogdur; demokratik siyaseti dışlayan her müdahalenin karşısında olmaya devam edeceğiz.
MYK'DEN AÇIKLAMA
DEM Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) da gözaltılara ilişkin yazılı açıklama yayınladı. Açıklamada, İstanbul Büyükşehir Belediyesine yönelik 19 Mart tarihinde başlatılan yargı müdahalesinin genişleyerek devam ettiğine dikkat çekilerek, “Bu operasyonlar ne yazık ki ileri sürülen iddiaların kapsamını fazlasıyla aşarak İstanbul Büyükşehir Belediyesi başta olmak üzere muhalefet belediyelerine yönelik bir tür kuşatmaya dönüştürülmüştür” denildi.
Yargı sürecinin muhalif belediyeleri etkisizleştirmeyi hedeflediğinin vurgulandığı açıklamada, “Belediye hizmetlerini aksatmayı, halkın hizmet almasını engellemeyi hedefler hale gelmiştir. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ile çok sayıda alt kademe belediye başkanının, neredeyse tüm bürokratların ve şirket yöneticilerinin gözaltına alınıp tutuklanması ve belediye şirketlerine kayyım atanması başka şekilde açıklanamaz” diye belirtildi.
Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Kutuplaşmayı artıracak, hukuk ve demokrasi inancını tamamen ortadan kaldıracak, barış ve demokratik toplum özlemini zedeleyecek bu operasyonlara son verilmelidir. Hukuk herkes için ve tarafsız şekilde uygulanmalıdır. Belediyeler halkındır, yerel demokrasinin bel kemiğidir. Belediyeler üzerindeki yargı kıskacı ve kuşatması kaldırılmalıdır.”