Bakırhan: Bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk

ANKARA - DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, tüm halkların ve inançların eşitliğini istediklerini belirterek, “Bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk. Bu sürecin özü, eşit bir kardeşlik hukuku ve demokratik toplumsal mutabakattır” dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. Bakırhan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile yaptıkları görüşmeye işaret ederek, görüşmenin yapıcı geçtiğini ve temaslarının devam edeceğini aktardı. 
 
'ROTAMIZI BİRLİKTE ÇİZELİM'
 
Bakırhan, Ortadoğu coğrafyasının yeniden şekillendiğine işaret ederek, "Kimi güçler yer değiştiriyor. Ortadoğu yine bu işlerin merkezinde ve yine hedeftedir. Eski dengeler çözülüyor, herkes gelecek yüzyılın rotasını çizme telaşında. Haliyle biz de hem dünyadaki hem Ortadoğu’daki gelişmelerden azade değiliz. Türkiye de hemen Ortadoğu’da bu gelişmelerin yanı başında duruyor. Biz de tam bu sürecin başlamasıyla birlikte diyoruz ki gelin kendi rotamızı, yolumuzu birlikte çizelim" diye konuştu. 
 
Bakırhan, şunları söyledi: "Bir başkası bizim rotamızı, yolumuzu belirlemesin. Bizim rotamızı Türkiye halkları belirlesin. Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı bizim rotamız olsun. Demokratik bir cumhuriyet bizim rotamız olsun. Kürt'ün, Alevinin eşit yurttaş olduğu bir rota, bizim rotamız olsun. Aksi halde rotasını belirlemeyenlerin rotası; emperyal ve hegemonik güçler tarafından belirleniyor. Onların belirlediği rotalar da hem o ülkelere hem de o bölgede yaşayan insanlara kan, acı ve gözyaşı getiriyor. Kansız, acısız, gözyaşısız bir Türkiye ve Ortadoğu, hepimizin özlemini duyduğumuz bir gelişme olur. Bunun mücadelesini veriyoruz.
 
ÖCALAN ROTA İÇİN KAPI ARALIYOR
 
Bu topraklarda Türk var, Kürt var, Alevi var, Sünni var. Toplumun her renginden insanlar yaşıyor. Bu toprağın bütün renklerine uygun bir yaklaşım içerisinde olabilirsek; emin olun rotasını en doğru yere sürükleyen bir halde olabiliriz. Kimse bu ülkede kimsenin üzerinde değil ve  kimse kimsenin gerisinde değil. Hepimiz bu ülkenin yurttaşlarıyız. Bu süreçte Demokratik Ulus mutabakatıyla gerçek bir eşitlik zemini kurabiliriz. Ortadoğu halkları ilk defa belki de başkasının senaryosuna bağlı kalmadan kendi senaryosunu yazabilir. Biz kendi senaryomuzu birlikte yazalım diyoruz.
 
Sayın Öcalan’ın çağrısı, rotamızı ve senaryomuzu yazabileceğimiz, çizebileceğimiz ve birlikte hareket edebileceğimiz bir kapı aralıyor. Kendi sözünü söyleyen, kendi kararını veren bir irade ortaklığı sağlamak bu süreçte mümkün. Demokratik bir Ortadoğu ve demokratik bir Türkiye geçmişte belki hayaldi, ancak emin olun, bu son süreçle birlikte artık hayal değil.
 
GÜVEN İNŞA ETMEK CAN DAMARIDIR
 
Bu tarihi dönemde güven inşa etmek bu sürecin can damarıdır. Hem Kürt halkında hem de Türkiye halklarında bu sürece ilişkin bir tereddüt var. Bir güven sorunu var. Muhtemelen Adıyaman’dan gelen arkadaşlarımızın kafasında da aynı sorular var. Bir sürecin layıkıyla devam edebilmesi için güven ortamının tesis edilmesi gerekiyor. Bu güveni yeniden tesis etmek için hepimize büyük görev ve sorumluluklar düşüyor. En başta da AKP’ye ve ortağına düşüyor. Bütün siyasi partilere sorumluluk düşüyor. Özellikle bu süreçte güveni tesis etmek, toplumu bu konuda ikna etmek ve toplumu bu sürecin yanında konumlanmaya sevk edecek bir söylem ve pratik içerisinde olmamız lazım.
 
AKP SÖZ KURMALI
 
Bu konuda, başta AK Parti olmak üzere birçok siyasi partide deneyimi olan, birikimi bulunan ve geçmişte bu süreçte yer almış insanların da bu süreçte söz kurması, öne çıkması gerekiyor. Bu sürecin toplumsallaşması için onların da sürece katkı sunacağı bir pratik içinde olmaları gerekiyor. Yani bu süreçte sadece DEM Parti değil, herkes daha cesur olmalı, daha büyük bir sorumlulukla hareket etmeli ve bu sürece katkı sunacak söz, pratik ve eylem içerisinde olması gerektiğini belirtmek istiyoruz.
 
MHP'nin de kendi teşkilatına ve tabanına bu süreci anlatmak için bir çaba ve gayret içinde olduğunu biz de görüyoruz. Muhalefetteki siyasi partilerin bu konudaki duruşu fena değil; ama bunun sadece sözle değil, onların da bu süreçte aktif görev alarak kendi tabanlarını bilgilendirmeleri, sürece aktif katılımlarına destek sunacak çağrılar, açıklamalar ve planlamalar yapmaları gerektiğini belirtmek istiyoruz. Gittiğimiz her yerde toplum bize çok net bir soru soruyor. Diyor ki: 'Aylardır bu süreç başladı, siz sahadasınız; iktidar neden bu konuda ürkek davranıyor?'
 
İktidar niye sahada yok? Seçimlerde ilçe ilçe, köy köy dolaşan iktidar, Türkiye’nin yüzyıllık meselesi tartışılırken, çözüm yolu aranırken, neden Siirt’in Şirvan ilçesine, Kars’ın Digor ilçesine gelmiyor? Neden anlatmıyor bu süreci?
 
Gittiğimiz her yerde insanlar diyor ki: 'Barış için toplumsal sahiplenmeyi büyütmek sadece sizin mi görevinizdir? İktidarın görevi değil mi, ana muhalefet partisinin görevi değil mi?' Biz de burada, sizin huzurunuzda, grup toplantımızda iktidara ve ana muhalefet partisine soruyoruz: toplumsal rızayı yaratmak sadece bizim mi görevimizdir? İnşallah önümüzdeki günlerde, başta iktidar olmak üzere, birçok siyasi partinin sahada bizim gibi ter dökerek, mücadele ederek, bilgilendirerek, bilinçlendirerek bu sürece katkı sunacakları bir tabloya hep birlikte şahitlik ederiz.
 
AKP DAHA FAZLA SORUMLULUK ALABİLİR
 
AK Parti daha fazla sorumluluk alabilir, cesaretle konuşabilir, çözüm dilini daha çok kullanabiliriz. Güven sadece sözle mi olur? Tabi ki söz önemli ama sadece sözle olmaz. Güven verici adımların da atılması gerekiyor. Bugün bir yandan barışı konuşuyoruz ama bir yandan cezaevlerine bakarken büyük bir acı yaşıyoruz. 
 
GÜNDE İKİ CENAZE, TABUT ÇIKIYOR
 
Adalet Bakanlığının verilerine göre cezaevlerinde ortalama günde 2 hasta tutuklu hayatını kaybediyor. 515 günde bin 26 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Yanlış duymadınız ya bin 26 hasta tutsak yaşamını yitirmiş. Tedavi edilse belki bugün yaşayacaklardı. Onları bekleyen eşlerinin, çocuklarının, ailelerinin yanında olacaklardı. Her gün neredeyse 2 cenaze, 2 tabut çıkıyor ve insanların omuzlarında gömülüyorlar. Bu dehşet tabloyu sona erdirmek, barışın ilk ve en acil adımıdır. Bir diğer adım da infaz düzenlemesine ilişkin olmalıdır. Yıllardır keyfi nedenlerle cezaevlerinde kalan binlerce insan, adaletin aşınmasına neden oluyor. Bunu artık herkes görüyor.
 
CEZAEVLERİ BOŞALMALIDIR
 
Bu sürecin odağında olan adalet duygusunu zedeleyen infaz kanunu, artık demokratik standartlara göre yeniden düzenlenmelidir. Cezaevleri boşaltılmalı, cezaevlerinde bulunan tutsakların aileleri çifte bayram yapabilmelidir. Bu konuda, bu çerçevede çıkacak infaz paketini destekleyeceğimizi; aksi takdirde, kendi düşüncelerimizi dile getireceğimizi ifade ediyoruz.
 
KAYYIMLAR
 
Hafta sonu Amed’teydik. Yerel yönetimler ara dönem konferansımız yapıldı. Seçilmiş bir çok kentten arkadaşımızda oradaydı. Çok verimli tartışmalar oldu ama konferansta en çok güven arttırıcı adımlar tartışıldı. Kayyımların kaldırılması ve yerel demokrasinin güçlendirilmesinin Türkiye'nin demokratikleşmesine sağlayacağı büyük katkıyı konuştuk. Halkın iradesine müdahale eden kayyım uygulaması, demokrasiye aykırıdır. Türkiye’nin barışını aradığı bu süreçte, artık Türkiye bu kayyım belasından kurtulmalıdır. 
 
Güven artırıcı adımlardan biri de medyada kullanılan dildir. Eski diliyle yeni bir yüzyıl kurulamaz. Eskinin diliyle  demokratik bir zemini oluşturamayız. Medyanın dili en başta acilen değişmelidir. Hala sürece uygun olmayan zehirli, tahrik edici bir dil kullanılıyor. Bilen, bilmeyen herkes konuşuyor. Herkes yorum yapıyor. Aynı insanlar futbolu da yorumluyor. Psikolojide anlatıyor. Felsefe de anlatıyor. İklim değişikliğini de anlatıyor, Kürt meselesini de anlatıyor. Bence artık Türkiye bu tür yorum ve yaklaşımlardan kurtulmalıdır.  
 
BARIŞ DİLDE BAŞLAR, TOPLUMA YAYILIR
 
Sabah akşam bize, değerlerimize hakaret edenlerin dili, çözüm zemini zehirliyor. Çok açık söylüyorum; biz de tabanımız oldukça rahatsızız. Sevgili Adıyamanlılar, gece dümdüz bize hakaret eden, bu kimi medya yayın organlarındaki dili siz gerçekten kabul ediyor musunuz, katılıyor musunuz?
 
Dolayısıyla bu süreç en başta dille başlar; dilin başta medyada çözülmesi gerekiyor. Medya çözüm dilini ne kadar benimser, ne kadar konuşursa, barışın toplumsallaşması da o kadar güçlü olur. Barış toplumda başlar, barış dilde başlar, toplumda hayat bulur. Evet, bir süreç yürüyor; bu süreçte gerçekten kaygıları olan insanlar da var. Herkes bizim gibi düşünmüyor. Yüz yıllık algılar, yüz yıllık tekçi, inkarcı yaklaşım, kabul etsek de etmesek de, haklı haksız insanların kafasında kimi soru işaretleri ve endişeleri de yaratmış durumdadır. defalarca söyledik ama yine söylüyorum: bu ülkenin başkenti, dili ve bayrağıyla hiçbir sorunumuz olmadı; hiçbir zaman da bizi tartışma konusu değil.
 
DEVLET ARTI DEMOKRASİ
 
Evet, sesini duyuyorum o endişeleri olanların. Peki, bunlar değilse, 'Siz ne istiyorsunuz?' diye soruyorlar şimdi bize. Onlara da yanıt veriyorum. Derdimiz Türkiye’nin değerleriyle değil, rejimin demokratik olmayan karakteriyledir. Rejimin Kürt'ü kabul etmeyen karakteriyledir. Aleviyi eşit yurttaş olarak kabul etmeyen karakteriyledir. Biz devlet artı demokrasi formülünü savunuyoruz: Devlet artı demokrasi. Demokrasisi olmayan devletin, yüzyıldır bu ülkeyi nereye getirdiğine hep birlikte şahitlik ediyoruz.
 
NE İSTİYORUZ?
 
Kürt'ün dilinin, kültürünün, kimliğinin ve varlığının dışlanmadığı; Alevilerin eşit yurttaş olacağı bir ülke istiyoruz. Demokratik eşit vatandaşlık istiyoruz. Var mı burada kimseyi rahatsız edecek bir şey? Ülke demokratik olsun; Kürt de, Arap da, Çerkez de, Alevi de, Azeri de, Sünni de eşit olsun. Düşünün, biz bunları istiyoruz, bunları savunuyoruz.
 
Televizyon kanallarında gerçekten insan şaşırıyor; insanın aklıyla alay ediyorlar. Birisi çıkmış, adı da Barış, diyor ki 'Bu barış süreci ülkeyi böler.' Şaşırarak bunları izliyoruz. Demokratik eşit vatandaşlık, güçlü yerel demokrasi istiyoruz. Batman iradesine kayyım atanmasını istemiyoruz. Batman’da yerel yönetimlerin yetkileri artırılsın, yerele daha rahat hizmet sunsun istiyoruz. Kayyım olmasın istiyoruz.
 
BARIŞ BİZDEN BÜYÜKTÜR
 
Bazı vatandaşlar da şunu soruyor: demokrasiyi hedeflemeyen de barış mı olur? Bizler bu sürecin menziline demokrasi ve hukuku koyduk. Bu sürecin özü, eşit bir kardeşlik hukuku ve demokratik toplumsal mutabakattır. Barış, demokratik topluma ulaşmamızı sağlayacak yegâne köprüdür.
 
Ne yapacağız? Barış köprüsü ile birlikte demokrasiye ulaşacağız. Bu köprüyü hep birlikte inşa edeceğiz. Çünkü barış, solcuların, sekülerlerin, sağcıların, muhafazakârların, milliyetçilerin hepimizin ortak hakkıdır; sadece bizim değil. Bu ortak hakkı birlikte savunmalı ve bu köprüyü birlikte inşa etmeliyiz. Bazıları bize sürekli, bilerek, isteyerek bunu yapıyorlar. 'MHP ve AKP ile iş birliği mi yapacaksınız?' türünden sorular yöneltiyorlar. Net söyleyelim: Barış ve demokrasi bizden de, Cumhur İttifakı’ndan da büyüktür.
 
BARIŞ MİSAK’İ YÜZYILIN KAPISINI ARALAYABİLİR
 
Emin olun barış karşıtları ne yaparsa yapsın asla bunlara pirim vermeyeceğiz. Doğru bildiğimiz yoldan vazgeçmeyeceğiz. Kimsenin imtiyazlı yaşamı için milyonların geleceğini heba etmesine izin vermeyeceğiz. Bunun sözünü veriyoruz. Kim ne der ne hesabın peşine düşerse düşsün biz artık omuzlarımızda bu ülkenin çocuklarının tabutlarını taşımak istemiyoruz. Biz barışı omuzlamak istiyoruz. Yaşamın kutsallığına inanıyoruz. Ortak vatanda demokratik bir yaşam için dün de hazırdık bugün de hazırız. Varız ve çalışacağız. Türkiye’nin yeni yüzyılda barış misakına ihtiyacı var. Barış misakının kaynağı da toplumdur. Barış misakı ile ölümlerde ayrışarak değil, yaşamda birleşerek bir arada olacağız. Barış misakı Türk Kürt ilişkilerinde yeni bir yüzyılın kapısını aralayabilir. Bu misak sadece bugünün değil, gelecek yüzyılların da refahını, huzurunu ve kardeşliğini garanti edecek taahhüttür.
 
ANAYASAL GÜVENCE 
 
Bin yıllık kardeşliğimizi, eşit yurttaşlığa dayalı demokratik bir anayasa ile güvence altına alabiliriz. Bugün 27 Mayıs’ın yıl dönümündeyiz. Buradan bir kez daha seslenmek istiyorum: askeri vesayet ve darbe kültürünü demokratik bir sözleşme ile tamamen kapatabilir ve bu topraklardan kaldırabiliriz. Darbenin panzehiri özgür siyasettir, evrensel hukuktur, demokratik uzlaşıdır. Siyaseti kişisellikten arındırıp kurumsal çözümlere odaklanma zamanıdır. Siyasetin “benden” “bize”, kişisel hedeften ortak gelecek eksenine kayması anayasal dönüşümü hazırlar. Anayasa tartışması tabu değildir; demokrasi, adalet ve özgürlük ekseninde samimi bir müzakere alanı olmalıdır. 
 
Ne eski vesayete sığınırız, ne de mevcut merkezileşmeyi kabul ederiz. Biz Üçüncü Yol’uz. Biz demokratik zeminiz. Biz 86 milyon insanın barış içerisinde, kardeşçe yaşamasını savunan bir yoluz ve öyle olmaya devam edeceğiz. Biz kimsenin yedeği ya da pazarlık unsuru değiliz; ha, biz DEM Parti’yiz. Arkasında yüzlerce, binlerce arkadaşımızın yaşamını yitirdiği, 40 yıldır bütün zulüm ve acılara rağmen ayakta durmayı bilen Türkiye’nin en temel zemin haline gelen bir partiyiz.
 
 
 
 

Diğer başlıklar

12:26 Sanayi esnafından 'hukuka aykırı' parsel satışına tepki
12:17 Boşandığı kadını ve kızını katleden erkeğe ağırlaştırılmış müebbet
11:51 DEM Parti'nin Meclis Başkanı adayı belli oldu
11:36 'Parlementerler Ağı kadınların siyasetteki gücünü arttıracak'
11:30 113 öğrencide zehirlenme şüphesi
11:20 Aileler İmralı'ya gitmek için başvuruda bulundu
11:17 Temel davasında sanıklar hakkında yakalama kararı
10:38 Yaşam alanları yok edilen ceylan ve keçiler
10:11 İpek Er'in annesi: Yetkililer 'konuşmayın, tutuklayacağız' sözünü tutmadı
09:45 Narin Güran cinayetinde 15 kişinin duruşması başladı
09:14 Kadınlardan yürüyüşe çağrı: Özgürlüğü haykıralım
09:11 Mehmet Bekaroğlu: Barışla herkes kazanacak
09:10 Çukurova'da 11'i ağır 46 hasta tutsak bulunuyor
09:09 Türkyılmaz: İki yönlü çözüme ihtiyaç var; yerinden yönetim ve demokrasi
09:08 Die Linke Genel Sekreteri: PKK artık 'yasa dışı' olarak görülmemeli
09:03 ‘Özgür kadın ile demokratik topluma’ atölyelerinde inşa tartışılıyor
09:02 9 yıldır kızının cenazesini arıyor: Artık başkalarının yüreği yanmasın
09:01 Sanık çocuğa 'istismarı' kabul etti, mahkeme tahliye etti!
09:00 Adalet Komisyonu üyesi Düşünmez: Öcalan özgür olmalı
09:00 30 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
29/05/2025
23:13 Avukat Epözdemir cezaevinden çıktı: Mücadele sürecek
22:46 Cizîr’de ‘Dil, Kültür ve Sanat Festivali’ sona erdi
22:32 Avrupalı heyetten Kobanê’ye ziyaret
21:56 ‘Pomza kum ocağıyla Dêrsim doğasına zarar veriliyor ‘
21:44 Maxmur’da Irak hükümetine karşı kitlesel yürüyüş
21:20 Adana'da 3.9 büyüklüğünde deprem
20:47 Çewlêg'te 4.3 büyüklüğünde deprem
20:13 Pêrtag’ta gözaltına alınanlar serbest
20:04 Riha’da Belgesel Film Festivali başladı
19:57 Wan’da gençlik buluşması: Demokratik toplum inşası için mücadele edelim
19:22 Öğrenciler Sena Düzgün için yürüdü
19:08 İdare Mahkemesi'nden Ahmet Özer kararı
19:01 İsrail, Gazze'de ateşkesi kabul etti
18:57 Artemêt’te ‘Kadın Kent Bostanı’ açıldı
18:46 Temelli: Hasta tutsaklara ilişkin son kararı hakimlikler verecek
18:26 Kurtulmuş DEM Parti, CHP ve AKP'yi ziyaret edecek
18:22 Galatasaray Meydanı’na 30’uncu yıl resmi
17:37 Yargı Paketi 31 Mayıs'ta komisyonda görüşülecek
17:27 İstanbul Barosu Yönetim Kurulu üyesi Epözdemir hakkında tahliye kararı
17:15 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Bu sistemin kaderini kadınlar belirleyecek
16:32 Sonuç bildirgesi açıklandı: Kadın Parlamenterler Ağı kurulacak
16:18 CHP'liler hakkında 15 yıl hapis cezası istemi
15:59 Mersin Belediyesi Meclis üyesi ilk duruşmada tahliye edildi
15:38 10’uncu Yargı Paketi Meclis’e sunuldu
15:27 Gezi eylemlerinde katledilenler anıldı
15:23 Yüksek Öztürk 30 yılın ardından tahliye oldu
14:47 Hamit Geylani için Ankara'da anma etkinliği
14:44 Adliye önünde eylem: 'Kuyu tipi' cezaevleri kapatılsın
14:21 Barış Annesi Zekiye Ayhan toprağa verildi
13:52 İpek Er davası sonrası açıklama: Üzerinin örtülmesine izin vermeyeceğiz
13:35 Erdoğan’dan 'adaylık' sorusuna yanıt: Millete kulak vereceğiz
13:20 Gazetecilerin Youtube hesaplarına erişim engeli
13:12 İstanbul Barosu yöneticileri duruşmaya katılmadı
13:08 ‘Let’s go Kürdistan’ davasında tahliye
13:03 İzmir'de 23 bin belediye işçisi grevde
12:54 2 kadının katili Çakmakçı sınırda yakalandı
12:36 Duruşmaya katılmayan Musa Orhan’ın tutuklanması talebine ret
12:20 Gazeteci Örüç ilk duruşmada tahliye edildi
11:39 KNK'nin sonuç bildirgesinde 'süreç' vurgusu
11:24 İpek Er'in ailesi Musa Orhan'ın tehditlerini anlattı: Arkamda devlet var!
11:14 Dış ticaret açığı büyüyor
11:13 Kalkan: Kürtlerin de güven sorunu var, süreç tek taraflı adımlarla yürümez
10:54 Îlham Ehmed: Yeni Suriye herkesi kapsamalı
10:26 Hasta tutsak Nebioğlu'nu ziyaret eden Tanhan: Derhal tahliye edilmeli
10:17 Gazeteci Yelda Çiçek beraat etti
10:16 Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı ikinci gününde
10:11 Musa Orhan'ın duruşması başladı
09:53 2 gazeteciye dava
09:50 Halk koruyor avcılar katlediyor
09:32 Dêrsim'de ev baskınları
09:15 SOLDEP Başkanı: Barış ve demokrasi iktidarın insafına bırakılamaz
09:13 Laleler Mûş Ovası’nı süsledi
09:08 Kürtçe Kitap Günleri sürüyor: Her yerde yapılmalı
09:06 'Kadınlar sürecin her aşamasında olmalı'
09:04 Narin Güran davasında yarın karar bekleniyor
09:01 'Kaytan ideolojik ve politik anlamda bir deryaydı'
09:01 Abdullah Öcalan: 1921 Anayasası esas alınabilir
09:00 29 MAYIS 2025 GÜNDEMİ
08:42 İzBB'de 23 bin işçi greve çıktı
28/05/2025
23:59 Öğrenciler KYK yurdundaki su kesintisini protesto etti
23:26 Akdeniz’de Kürt Dil Bayramı şenliği
23:19 Colemêrg’te bir çocuk intihar girişiminde bulundu
22:03 Cizîr’deki festival sürüyor
21:48 Şam iktidarıyla esir ve tutuklu takası durduruldu
20:59 Muhalefet partilerine çağrı: Katliam yasasına karşı durun
20:51 Kadınlar, ‘Özgür Kadın ile Demokratik Topluma’ atölyelerinde buluştu
20:29 Mêrdîn’de şüpheli çocuk ölümü
20:04 AKP- DEM Parti görüşmesinin detayları
19:12 KHK eyleminde atılması gereken adımlar sıralandı
19:08 'Emeklilere seyyanen zam verilmesi şart'
19:03 10 yaşındaki çocuk 5 gündür kayıp
19:00 AKP’li Güler infaz kanunu için tarih verdi
18:57 Kürtçe Kitap Günleri ikinci gününde
18:43 Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’nın ilk günü sona erdi
18:39 TFF, Elazığspor’un 3-0 hükmen yenilgisine karar verdi
18:36 İzmir'de ormanlık alanda yangın
18:34 Tecavüz faili ATK raporuna rağmen tutuklanmadı
18:08 Îdir’da 2 kadın katledildi
18:05 Esendere Gümrük Kapısı geçişlere kapatıldı
18:02 Barış Annesi Zekiye Ayhan yaşamını yitirdi
17:58 İstanbul Barosu duruşmasına yarın devam edilecek
17:46 DEM Parti’den AKP görüşmesi sonrası açıklama
17:29 DEM Parti ile AKP görüşmesi sonrası açıklama
17:15 Kürdistan Parlamentosu: Kadınlar hayatlarını özgürlük için feda etti
16:58 Wan’da Sırrı Süreyya Önder Futbol Turnuvası
16:50 HDK soruşturmasında yargılanan 8 kişi hakkında tahliye
16:49 İş cinayetinin yaşandığı madenin kapatılmasını istediler
16:35 Hamit Geylani için Ankara'da taziye kuruldu
16:32 Kadınlardan Tuğba Yaman’ın taziyesine ziyaret
16:22 23 kadın hakkında açılan soruşturmada takipsizlik kararı
16:02 'Roboskî Katliamı süreç için bir samimiyet testi'
16:01 Kadın parlamenterlerden ortak vurgu: Birlik sürecin temel harcıdır
15:59 Emeklilerden bayram ikramiyesi çağrısı
15:57 Balıkesir’de Şap hastalığı: 15 mahalle karantinaya alındı
15:23 'Şakran Cezaevi'ndeki ihlalleri sonlandırın' çağrısı
15:21 Adana'da 'Hasta mahpuslara özgürlük' eylemi
15:19 Abdullah Öcalan’ın çağrısına filozoflardan destek
15:06 DEM Parti-AKP görüşmesi başladı
14:48 Erdîş’te Barış Anneleri Derneği açıldı
14:35 Semra Güzel’den konferansa mesaj
14:14 KESK’ten giyim yardımı kesintisine tepki
14:13 Bahçeli ile görüşen Kurtulmuş: Bundan sonra görev Meclis'e düşüyor
13:59 Filistin'e yönelik saldırılar protesto edildi
13:56 Miğdat Erkek’in ailesi İHD’ye başvurdu
13:29 AKP, Meclis Grup Başkanvekilleri seçimini tamamladı
13:21 ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Öcalan’ın mesajını esas alıyoruz
13:02 Wan’da muhtarlar buluşması
12:12 İş insanlarından 'süreç' açıklaması: Kalıcı barış için katkı sunmaya hazırız
11:57 Uzman çavuşun aracıyla çarptığı kadın yaşamını yitirdi
11:42 Perşembe Yaylası'nda otel ihalesi
11:12 Siyasetçi Hamit Geylani yaşamını yitirdi
10:47 Leyla Güven'den konferansa mesaj: Yeni bir yaşamın öncüsü olalım
10:26 DEM Parti: Yerel Yönetimler Özerklik Şartı tanınsın
10:20 Amed’de ‘Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı’: Ulusal birlik mutlaka sağlanacak
10:15 Kadınlardan Erdoğan'a ‘Aile Yılı’ tepkisi
10:13 İpek Er davası için çağrı
09:52 CPJ: 173’ü Filistinli 181 gazeteci katledildi
09:52 16 gündür 'insanca ücret' talebiyle direnişteler
09:50 Borsa İstanbul'da manipülasyon operasyonu
09:37 Dumlu 2 Nolu Cezaevi’nde hak ihlallerinde artış
09:31 1921 Anayasası ve barış tartışmaları
09:28 Tecavüzde cezasızlık gerçeği: Kadın yaşamıyla sorgulandı, fail serbest
09:23 Boşaltılan köylere dönüş beklentisi: Yasal zemin hazırlanmalı
09:22 GABB Eşbaşkanı: Demokratik toplum için meclisler komünlere dönüşmeli
09:19 Fatma Bostan Ünsal: Yeni toplumsal sözleşme için anayasa değişmeli
09:12 Alevi dernekleri: Süreçte sorumluluk almaya hazırız
09:11 Temel davasında beraat kararı bozuldu: İlk duruşma 30 Mayıs'ta
09:09 Dilbilimci Farqînî: Herkes anadilinde eğitim alırsa kardeşlikten bahsedilebilir
09:09 'Bağımsızlık' kararı sonrası Belucistan: Pakistan'ın baskısı arttı
09:00 28 MAYIS 2025 GÜNDEMİ