DÎLOK - ÖHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Yusuf Kartal, "Hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için, başta hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır" dedi.
Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Dîlok Şubesi, "Hasta mahpuslara özgürlük" şiarıyla basın açıklaması düzenledi. Açıklamaya Dîlok Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin yanı sıra Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Dîlok il ve ilçe örgütleri katıldı. Açıklamada Türkçe ve Kürtçe "Hasta tutsaklara özgürlük" yazılı pankart açıldı.
Açıklamada ortak basın metnini ÖHD Dîlok Şube Eşbaşkanı Yusuf Kartal okudu. Kartal, Türkiye cezaevlerinde uygulanan ağır tecrit, keyfi infaz uygulamaları ve hasta tutsakların durumuna dikkat çekerek, "Özellikle ağırlaştırılmış müebbet rejimiyle sürdürülen insanlık dışı uygulamalar, hukuk devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Hukukun üstünlüğünün ve insan onurunun sistematik biçimde ihlal edildiği bu koşullarda, adalet sistemi büyük bir meşruiyet krizine sürüklenmektedir" dedi.
ATK’NİN YAPISI
Hasta tutsaklara dönük hastane raporlarının Adli Tıp Kurumu (ATK) tarafından onaylanması gerekliliğine dikkat çeken Kartal, bu durumun bir "tekelleşme" haline getirildiğini belirtti. ATK'nin yapısı itibariyle tarafsız ve bağımsız karar vermeye elverişli olmadığının altını çizen Kartal şunları söyledi: "ATK bürokratik işleyişi nedeniyle hasta mahpuslara aylarca zaman kaybettirmektedir. Bu yaklaşım, AİHM'in kararlarında tanımladığı üzere, işkence veya insanlık dışı muamele olarak değerlendirilmektedir. Hasta mahpuslara ilişkin mevzuatta hiçbir değişiklik yapılmaması, hasta mahpusların cezasının tehirine ilişkin süreçte ayrımcılık yapılması, hasta mahpusların uygun ve yeterli tedavi olanaklarına sahip olmaman, tedavi süreçlerinin ayrı bir cezaya dönüşmesi idarenin ve Bakanlıkları sorumluluklarım yok sayamayacağı bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. Yerelde bakıldığında ise Gaziantep H tipi ve Islahiye T tipi kapalı cezaevlerinde olmak üzere 9 hasta mahpusun sistematik olarak hastaneye erişme ve tedavi görme haklarından mahrum bırakılarak, mevcut sağlık durumlarının daha da kötüye gitmesinin önü açılmaktadır."
'HASTA TUTSAKLAR TAHLİYE EDİLSİN'
Hasta tutsakların bir an önce tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Kartal, infaz ertelemelerle tahliyelerin engellenmesinin önünün bir an önce kesilmesi gerektiğini dile getirdi.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yapmış olduğu "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"nı hatırlatan Kartal devamında şunları söyledi: "Sayın Abdullah Öcalan 27 Şubat 2025 tarihinde yaptığı çağrıda belirttiği 'demokratik siyaset ve hukuki boyutun tanınması konusundaki sözleri ile ısrarlı ve kararı çözüm iradesini ortaya koymaktadır. Sayın Öcalan'a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; Türkiye'nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu çağrının karşılık bulabilmesi, İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan'ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür. Bugün Türkiye'de barışçıl çözüm yollarının önünü açmak, toplumun tüm kesimlerinin eşit yurttaşlık temelinde bir arada yaşamasını sağlamak ve hukukun üstünlüğünü yeniden inşa etmek için, başta hapishaneler olmak üzere tüm devlet kurumlarında insan haklarına saygılı bir reform süreci başlatılmalıdır. Hapishanelerde uygulanan ayrımcı ve keyfi uygulamalara derhal son verilmelidir. Bizler, tüm toplumu ve kamuoyunu bu hak ihlallerine karşı duyarlılık göstermeye, demokratik hukuk devleti mücadelesine destek olmaya ve sorumluluk almaya çağırıyoruz."
Açıklama alkış ve sloganlarla sona erdi.