İZMİR - Kadın katliamlarını, çocuk işçi cinayetlerini, LGBT+'lar için sunulan yasayı ve AYM'nin hayvanlar için onayladığı yasayı protesto eden kadınlar, "AKP iktidarının, hak arayışında olan çıkarlarına ters düşen muhalif kesimi hedefine koyduğu” vurguladı.

 

İzmir'de bir araya gelen kadınlar, Pınar Gültekin'i katleden faile verilen ağırlaştırılmış müebbet kararını bozan Yargıtay'ı, Anayasa Mahkemesi'nin  (AYM) onayladığı hayvan hakları yasası ve LGBT+'lar için Meclis’e sunulan yasa tasarısını, çocuk işçi ölümlerini ve kadın katliamlarını protesto etti. Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde yapılan basın açıklamasında "Erkek vuruyor. Devlet onu koruyor" pankartı açıldı. "Katillerden hesabı kadınlar soracak", "Katledilen kadınlar isyanımızdır", "Düzeninizi yıkacağız ki biz yaşayalım" yazılı dövizler taşınan açıklamada sık sık "Jin, jiyan azadî", "İşçi cinayetleri politiktir", "AKP al yasanı başına çal", "AKP elini doğamızdan çek" sloganları atıldı. Açıklamaya kentteki siyasi parti ve STK temsilcileri katıldı. 

 

Basın açıklamasını İzmir Feminist Gece Yürüyüşü üyeleri Güneş Akçay ve Gizem Coşkun yaptı. 

 

AKP iktidarının hak arayışında bulunan tüm kesimlere kendi çıkarları doğrultusunda her türlü kötülüğü yaptığı belirtilen açıklamada İstanbul Sözleşmesi'nden çıkılmasının ve 6284 sayılı kanunun kadın katillerine cesaret verdiği ifade edildi. Sokakta katledilen Bahar Aksu'nun defalarca koruma başvurusu yapmasına rağmen korunmadığı anımsatılan açıklamada, Pınar Gültekin'in dava sonucunun katilinin lehine şeklinde bozulmasına tepki gösterildi. Katile iyi hal uygulamasına tepki gösterilen açıklamada, "Katile ‘iyi hal’ indirimi uygulanması gerektiğinin söylenmesi, siyasi iktidarın güdümündeki adalet mekanizmasının ‘erk’ek’ yapısını bir kez daha gözler önüne sermiştir. Sokakta olduğu gibi Adliye’lerde de ‘gerçek adalet için, faillerin hak ettikleri cezaları almaları için mücadeleye etmeye devam edeceğiz" ifadeleri kullanıldı. 

 

‘BARIŞ MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ'

 

İktidarın, "Makbul kadın" yaratma çabası içinde olduğu belirtilen açıklamada, artan işçi cinayetlerine, hayvan hakları yasasına ve MESEM programı adı altına sömürülen çocuk işçilere değinildi. Açıklamada "Çocukları değil patronları koruyan siyasi iktidar, çocukların yaşama, sağlık, eğitim gibi haklarını ihlal ediyor. Okullarda, sokakta, parkta, doğada olması gereken çocuklar sömürünün dişlileri arasında sermayenin kar hırsına kurban ediliyorlar.  Alın teri ile yaşamaya çalışan emekçilerin hayatları, her gün artması gereken cirolardan daha değersiz bu ülkede!  Yoksulluğun, yoksunluğun ağırlığı ile mücadelen eden emekçiler,  daha fazla kar hırsıyla uygulanmayan İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği kurallarının uygulanmaması sonucu sakatlanıp, işçi cinayetlerinde hayatlarını kaybediyorlar. Siyasi iktidar tarafından palazlandırılıp, sırtı sıvazlanan patronlar, Çalık Holding önünde hakkını arayan işçinin öldürülmesinde olduğu gibi her türlü kötülüğe cüret edebiliyorlar. Emekçileri sömürdükleri yetmiyormuş gibi herkesin gözü önünde katledebiliyorlar. İnsana, doğaya düşman olanlar sokaktaki dostlarımızın yaşam hakkını da ihlal ediyorlar. Yaşamdan yana olan tüm kesimlerin itirazlarına rağmen Meclis’ten geçen ‘katliam yasası’nı Aym de onayladı ama yasa sokaktan geçmedi. Çocukların, kadınların, lubunyaların, emekçilerin, ağaçların, köpeklerin katledildiği bu zor günlerde, ölüme inat yaşamı daha fazla savunmaya, sokakta daha fazla yan yana durmaya ihtiyacımızın olduğunun farkındayız! İnsanca, hep birlikte, tüm renklerimizle bir arada yaşayabilmek adına, sömürüye karşı emeğimizin hakkı için, baskıya, şiddete, hak ihlallerine karşı demokrasi için, savaşa karşı barış için mücadele etmeye devam ediyoruz" sözlerine yer verildi. 

 

Açıklama, sloganlarla sona erdi.