İZMİR - Sokak hayvanlarına yönelik çıkarılan yasa sonrasında toplumda şiddet ve kin atmosferi yaratıldığını belirten Avukat Rojda Kuruş, hayvanlar kadar hayvanseverlerin de hedefe konulduğunu ifade ederek bunun örneklerinden birinin de Şevket Yerdeşen'in öldürülmesi olduğunu söyledi.
İzmir Kemalpaşa'da evinin bahçesinde 12 köpek besleyen Şevket Yerdeşen komşusu olan Rahmi Yıldız tarafından defalarca kez tehdit edildikten sonra 23 Şubat'ta evine ateş açıldı. Olay günü kaburgaları kırık olduğu için evinde yatan ve kendisine isabet eden kurşunun acısını kaburga kırığı acısı zanneden Şevket Yerdeşen, silah sesi nedeniyle olay yerine çağrılan jandarma tarafından azarlandı.
Şevket Yerdeşen'in 27 Şubat'ta ameliyat olmasının ardından olayla ilgili ilk soruşturma 1 Mart'ta başladı. 1 hafta sonra olay yerine gelip inceleme yapan jandarma, Rahmi Yıldız'ı da gözaltına aldı. Rahmi Yıldız'a "Kasten öldürme" suçlaması yöneltilse de savcının adli kontrol talebiyle, mahkeme tarafından serbest bırakıldı. 5 Mart'ta tekrar olay yeri incelemesi yapan jandarma, Rahmi Yıldız'ın bahçesinde boş kovanlar, Şevket Yerdeşen'in evinde ise mermi buldu. Yerdeşen 6 Nisan'da tedavi gördüğü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde yaşamını yitirirken, Rahmi Yıldız 8 Nisan'da 'Neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama' suçlamasıyla tutuklandı.
HAYVANLAR VE SEVENLERİ HEDEFTE
Dosyanın avukatlarından Rojda Kuruş ile yaşanan olayı ve hayvanseverlerin hedef haline getirilmesini konuştuk. Şevket Yerdeşen'e yönelik tehditlerin olaydan bir kaç ay öncesinde başladığını kaydeden Rojda Kuruş, olaya dair sağlıklı bir soruşturma ve olay yeri incelemesi yapılmadığını söyledi. Hatta savcının 1 Mart'ta 'Bir kurşunlama var, ama tam illiyet bağı kuramadım. Belki başkasının silahından çıkan kurşunla vurulmuştur' gibi bir değerlendirme yaptığını aktaran Rojda Kuruş, Sulh ceza hakimliğinin ise "Kasten öldürme suçunun oluştuğuna dair kuvvetli şüphe hali mevcuttur. Fakat adli kontrol tedbirleri yeterli kalacaktır" diyerek faili serbest bıraktığını belirten Rojda Kuruş, "6 Nisan'da Şevket abi vefat ettikten sonra, tutuklama talebinde bulunduk ve aynı gün içerisinde tutuklandı. Detaylı adli tıp raporunu bekliyoruz. Fakat Ege Üniversitesi raporunda ölüm nedeni kurşun yarası diye yazıyor. Olay sosyal medyada duyulmasaydı, avukatlar olarak müdahil olmasaydık Şevket abiyi vuran bu fail hakkında hiçbir yasal işlem başlatılmadan hayatına devam mi edecekti? Bu fail korundu mu? Diye düşündürüyor insanı" ifadelerini kullandı.
'ŞİDDET VE KİN ATMOSFERİ YARATILDI'
Şevket Yerdeşen'in öldürülmesinin yaratılan şiddet ve kin atmosferinden bağımsız olmadığını kaydeden Rojda Kuruş, sokak hayvanlarına yönelik çıkarılan son yasanın bu atmosferi yarattığını belirtti. İlk günden itibaren bu yasanın can alacağını söylediklerini belirten Rojda Kuruş, "Hayvan hakkı savunucuları olarak ilk baştan itibaren bu yasanın geçiş şiddeti olduğunu ve devletin öldürme yetkisiyle hareket ettiği bir ortamda hiçbir yurttaşın güvende olmayacağını, hayvanlar kadar hayvanseverlerin de hedefe konulacağını söyledik. Aylardır sosyal medyada bir algı yaratılıyor. Güvenli Sokaklar Derneği denilen ne olduğu belirsiz bir oluşum üzerinden binlerce hayvan saldırısı görüntüsü dolaşıma sokuluyor. Bunun üzerinden hayvan besleyen kişiler hedef gösteriliyor. Hatta canlı yayın odalarında 'Bu insanların görüldüğü yerde vurulması gerektiği' gibi şeyler söyleniyor. Yine kendi avukatları vasıtasıyla bireysel silahlanma çağrıları yapıyorlar. Bunlar hakkında yüzlerce suç duyurusu var. Ancak tek bir yasal işlem yapılmadı. Hayvanseverler her gün hedef gösterilirken, Şevket abinin cinayetini bunlardan azade tutmamız mümkün değil. Şevket abi neden adli makamlara gitmekten korktu? Çünkü cezasızlık ortamını biliyordu. Bir kısım yurttaşa bir kısım yurttaşı vur emri verilebilir mi? Bu cezasızlık ortamının Şevket abinin ölümüne giden yolda büyük bir payı var" diye belirtti.
'YASA İPTAL EDİLMELİ'
Hayvanlara yönelik çıkarılan yasanın bir an önce Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi gerektiğini vurgulayan Rojda Kuruş, "Bir canlı türünün topyekun katlini düzenleyen bir yasadan söz ediyoruz. Elbette toplumsal şiddete yol açacaktı. Yasa çıktığından beri yüzlerce hayvana şiddet vakası görüyoruz. Hayvanlar canlı canlı mezarlara gömülüyor. Böyle şiddet ve katliamın normalleştiği bir toplumda namlunun ucu insanlara da yönelecek. Şiddet yasalar eliyle tertip edilmiş durumda. Bu yasanın bir an önce geri çekilmesi lazım. Hayvan sevmek marjinal bir talepmiş gibi algı yaratılıyor. Ama hayvanlar bizim kültürümüzün ve sokaklarımızın bir parçası. Hiç kimsenin kendisini yalnız ve çaresiz hissetmemesi gerektiğini söylüyorum. Katliam yasasına ilk andan itibaren sert tepkimizi koyduk. Mücadelemize de devam edeceğiz. Sadece dayanışmayı büyütmemiz gerekiyor" diye konuştu.
MA / Tolga Güney