‘Rosa Luxemburg’un eşitlik ve özgürlük ilkeleri Rojava devriminde parlıyor’

img

HABER MERKEZİ - Rosa Luxemburg’un toplumsal devrim vizyonu ile Kuzey ve Doğu Suriye’deki demokratik özerklik modelinin ortak noktaya sahip olduğunu belirten Rosa Luxemburg Vakfı’dan Lama Ghandour, “Rosa'nın, dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkeleri Rojava devriminde parlıyor” dedi. 

Alman Sosyal Demokrat Parti’nin (SPD) Birinci Dünya Savaşı’nda, Alman tekellerinin çıkarları doğrultusunda savaşa destek vermesine karşı çıkan Rosa Luxemburg, 15 Ocak 1919 tarihinde Berlin’de katledildi. 20. yüzyılın en önemli devrimcilerinden biri olan Rosa Luxemburg, Polonya doğumlu bir Alman sosyalistti. Savaş ve militarizme karşı verilen mücadelenin öncülerinden biri olan Rosa Luxemburg, aynı zaman bir kadın hakları savunucuydu. Amerika’nın New York kentinde daha iyi çalışma koşulları ve eşit işe eşit ücret için 8 Mart 1857 tarihinde greve giden 40 bin kadından 120’sinin çıkan yangında yaşamını yitirmesinin anısına ilan edilen 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nün mimarlarından biri. Rosa Luxemburg, tarihi 1800’lü yıllara dayanan 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü ilan edilmesi önerisini sunan isimlerdendi. 
 
Rosa Luxemburg'un mirasını devralan kadınların, eşit ve özgür bir yaşam hayali ise Kuzey ve Doğu Suriye’de hayat buldu. 8 Mart dolayısıyla Rosa Luxemburg Vakfı’nın (RLS) Lübnan’ın başkenti Beyrut’ta Göç ve Feminizm Program Yöneticisi olan Lama Ghandour ile bir söyleşi gerçekleştirdik. Almanya’da insan hakları alanında yüksek lisans yaptığı sırada vakıfla tanışan ve tüm engellere rağmen sol-sosyalist değerlere bağlılığı orada öğrenen Lama Ghandour, Rosa Luxemburg’un dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin “Rojava Kadın Devrimi”nde parladığını vurguladı.  
 
Günümüzde kadınların karşılaştığı en büyük sosyal ve ekonomik sorunlar nelerdir? Kapitalist sistemin kadınların yaşamları üzerindeki etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
 
Kapitalizm, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için başlıca baskı sistemlerinden biri. Güç dinamikleri üzerinden yükselen ataerkil bir sistemdir. Kapitalizm kaynakları adaletsiz bir şekilde dağıtır. 
 
Kapitalizmin, dünyanın dört bir yanındaki kadınlar için başlıca baskı sistemlerinden biri olduğunu söylersem bariz olanı ifade etmiş olurum. Kapitalizm, kadınlar, mülteciler ve LGBTQI+ gibi grupları sistematik olarak marjinalleştiren, güç dinamikleri üzerinden yükselen ataerkil bir sistemdir. Kapitalizm kaynakları adaletsiz bir şekilde dağıtır ve egemen güç yapısının dışında kalanlar, özellikle de kadınlar ve toplumsal cinsiyet azınlıkları en çok acı çekenlerdir. Günümüzde kadınlar, toplumsal cinsiyete dayalı sistemik şiddet, ekonomik güvensizlik ve siyasi marjinalleşme gibi köklü sosyal ve ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaya devam etmektedir. Kapitalist bir sistemde kaçınılmaz olan mali kriz dönemlerinde bu sorunlar daha da şiddetlenmekte ve çok daha görünür hale gelmektedir. 
 
Lübnan’da bu durum nasıl?
 
Lübnan'da devam eden ekonomik kriz nedeniyle kadınlar artan işsizlik, yoksulluk ve temel hizmetlere erişim eksikliğinden orantısız bir şekilde etkilenmekte. Bu ekonomik sistem, kadınların gerçek bağımsızlıklarını elde etme ve karar alma süreçlerine tam olarak katılma becerilerini sınırlayarak bağımlılık ve eşitsizlik döngülerini sürdürmektedir. Ekonomik ve sosyal haklar kadar önemli olan medeni ve siyasi hakları da göz ardı etmemek gerekir. Örneğin; Lübnan, bölgede kadınlara seçme ve seçilme hakkı tanıyan ilk ülkedir ancak bugüne kadar kadınlar siyasi alanda ciddi şekilde temsil edilmemiştir. Erkeklerin siyaset sahnesine hakim olmaya devam etmesi nedeniyle kadınların sesleri hala bir kenara itilmektedir.
 
Vakıf olarak bu sorunların çözümüne yönelik çalışmalarınız var mı? Rosa Luxemburg'un mücadelesini bugün vakıf bünyesinde hangi faaliyetlerle yürütüyorsunuz?
 
Rosa'nın adını gururla taşıyoruz ve onun sosyalizm, eşitlik ve dayanışma değerleriyle özdeşleşiyoruz. Lübnan'daki Rosa Luxemburg Vakfı'nda, kadınların sesini yükseltmek, toplumsal cinsiyet eşitliğini teşvik etmek ve sosyal adaleti savunmak için çalışıyoruz. Ötekileştirilmiş kadınlarla çalışan taban örgütlerini ve hareketleri destekliyor, aktivizmleri için kaynaklar ve platformlar sunuyor ve kadınların öncülük ettiği girişimleri desteklemeyi önemsiyoruz. Faaliyetlerimiz arasında kadınların yaşamlarını şekillendiren ekonomik, sosyal ve siyasi koşullara ilişkin araştırmalar da yer alıyor. Rosa Luxemburg'un sosyalizm, sınıf mücadelesi ve dayanışmanın önemine ilişkin fikirleri çalışmalarımıza rehberlik ediyor. Bu değerleri programlarımıza, yaklaşımımıza ve vizyonumuza yansıtıyoruz. Rosa Luxemburg Vakfı, Beyrut'ta politik bilgiyi erişilebilir kılmaya ve eylem araçları olarak bilinçli, eleştirel diyaloğu teşvik etmeye odaklanıyoruz. Bilgiye erişilebilirlik her türlü toplumsal değişimin anahtarıdır ve değişim ancak tüm cinsiyet kimliklerinden insanlar eşitlik ve özgürlüklerini baltalayan kapitalist yapılara meydan okuyabildiklerinde gerçekleşebilir.
 
Rosa Luxemburg'un mirasını devralan kadın hareketlerinin bugünkü çalışmalarını, özgürlük ve eşitlik mücadelelerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Pratiğe yansımaları var mı?
 
 
İlerleyebilmek için küresel çapta fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Bunu yapmanın bir yolu, kadınların hem evde hem de kamusal alanda güç kazandığı, Rojava gibi yerlerde gördüğümüz alternatif ekonomik ve sosyal örgütlenme modellerini desteklemektir. 
 
Rosa Luxemburg'un mirasını taşıyan kadın hareketleri; özellikle toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, işçi hakları ve daha fazla kadının siyasi alanlara girmesi gibi konularda bazı önemli ilerlemeler kaydetti. Ancak dürüst olmak gerekirse, mücadele henüz bitmiş değil. Burada cevap ‘hareket’ kelimesine dayanıyor. Her zaman gelişiyor, her zaman ilerliyor. Elbette şu anda aksaklıklar var, örneğin birçok yerde kürtaj hakları, trans hakları ve hatta ifade özgürlüğü gibi temel özgürlükleri kısıtlayan sağcı grupların yükselişini görüyoruz. Bu hareketle birlikte gelen ekonomik ve sosyal yapılar da, toplumsal cinsiyet hakları üzerinde doğrudan bir etkiye sahip ve çoğu zaman ilerlemeyi kısıtlıyor. İlerleme kaydetmiş olsak da hala eşitsizliği yerinde tutan köklü ataerkillik ve kapitalizmle karşı karşıyayız. İlerleyebilmek için küresel çapta kadın mücadeleleri arasında daha fazla dayanışmaya ihtiyacımız var. Sadece kendi sorunlarımıza odaklanamayız; kol kola girmeli ve birbirimizi desteklemeliyiz. Elbette kapitalist sistemlere meydan okumaya devam etmeliyiz. Bunu yapmanın bir yolu, kadınların hem evde hem de kamusal alanda güç kazandığı Rojava gibi yerlerde gördüğümüz alternatif ekonomik ve sosyal örgütlenme modellerini desteklemektir. Beyrut'taki gıda egemenliği programımızın da aynı amaca hizmet ettiğini ve mücadelemizin çok önemli bir ayağını oluşturduğunu vurgulamak isterim.
 
Rosa Luxemburg'un devrimci perspektifi, özellikle de anti-kapitalizm, sosyalizm, sınıf mücadelesi, eşitlik ve özgürlük anlayışı Kuzey ve Doğu Suriye modelinde nasıl pratik buluyor?
 
Rojava'daki devrimin, Rosa Luxemburg'un devrimci fikirlerinden esinlenip esinlenmediğini kesin olarak söyleyemem. Ancak dışarıdan bakan bir gözle; Rosa'nın orada mevcut olduğunu söyleyebilirim. Kapitalist yapıların reddedilmesi ve demokratik bir konfederalizmin inşa edilmesi; bu, toplulukların kendi kendilerini örgütledikleri ve kararların merkezi bir otorite tarafından kontrol edilmek yerine yerel düzeyde alındığı anlamına geliyor. Kadınlar tüm bunların ön saflarında yer aldılar ve alıyorlar. Sadece katılmakla kalmıyorlar,  geleneksel, ataerkil yapılara her gün meydan okuyorlar. Bu Rosa Luxemburg'un, kaynakların kolektif mülkiyetinin ve kontrolünün kilit önemde olduğu sosyalizm vizyonunu yansıtıyor ve elbette, cinsiyet eşitliğine yapılan vurgu çok büyük. Bu, Rosa Luxemburg'un sosyal adaletin sadece ekonomik olmadığı, kimsenin, özellikle de kadınların geride kalmamasını sağlamakla ilgili olduğu inancını doğrudan yansıtıyor. Bu fikirlerin, kadınlara geleceklerini şekillendirmede daha fazla güç, kontrol ve eylemlilik sağlayacak şekilde hayata geçirildiğini görmek ilham verici.
 
Rosa Luxemburg'un, toplumsal devrim anlayışı Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik özerklik modeliyle ne gibi benzerlikler taşıyor? Bu modelin sosyalist ideallerine yakın yönleri var mı?
 
Rosa Luxemburg'un toplumsal devrim vizyonu ile Kuzey ve Doğu Suriye'deki demokratik özerklik modeli, kapitalist devlete meydan okuma ve hiyerarşik iktidar yapılarını yıkma konusunda pek çok ortak noktaya sahip. Rosa, kapitalizmi ortadan kaldıracak, eşitlik ve dayanışmaya dayalı bir toplum yaratacak bir devrim için mücadele etti. Benzer şekilde Rojava'da da, yerel toplulukların kendi kaynakları ve kararları üzerinde kontrol sahibi olduğu ademi merkeziyetçi bir toplum inşa etmeye odaklanılıyor. Kadınlar bu modelde büyük bir rol oynuyor ve toplumsal cinsiyet eşitliğinin devrimin tam kalbinde yer almasını sağlıyor. Rosa'nın dayanışma, eşitlik ve özgürlük ilkelerinin Rojava devriminde parladığını kesinlikle görebiliyorum. Oradaki feminist hareket kendi yeri için mücadele etti ve devrimin aktif bir parçası oldu, hatta hükümeti şekillendirdi.
 
Rosa Luxemburg'un savaş karşıtlığı ve emperyalizm eleştirisi, Kuzey ve Doğu Suriye'deki kadınların barış ve özgürlük mücadelesinde kendini nasıl gösteriyor?
 
Rosa Luxemburg, esas olarak sermaye birikimindeki rolleri nedeniyle savaş ve emperyalizmin güçlü bir karşıtıydı. Kapitalizmi ve emperyalizmi zenginleştirmedeki rolünün yanı sıra silahlı mücadelenin militarizasyona yol açtığının da farkındaydı. Militarizasyon, daha fazla şiddete yol açıyor ve kadınların, farklı toplumsal cinsiyet kimliklerinin özellikle silahlı çatışmalar sırasında şiddetten orantısız bir şekilde etkilendiğini ve özellikle cinsel şiddet söz konusu olduğunda en çok etkilenenler olduğunu biliyoruz. Kuzey ve Doğu Suriye'de, kadın hareketleri, egemenliklerini ve kaderlerini tayin etme haklarını tehdit eden emperyalist müdahalelere ve yabancı işgallere karşı çıkarak, bu mücadeleyi sürdürmektedir. Rojavalı kadınlar, barışın emperyalist savaşlar ya da yabancı egemenliği bağlamında sağlanamayacağının farkındalar. Mücadeleleri sadece toplumsal cinsiyet eşitliği için değil, aynı zamanda toplumların özgürlüğü içindir. Bu, Rosa Luxemburg'un insanların, özellikle de kadınların ihtiyaçları göz ardı edilirken sermayenin çıkarlarına hizmet ettiğine inandığı emperyalizm ve savaş eleştirisiyle uyumlu. 
 
Feminist bir araştırmacı olarak, kadınların özgürlük ve eşitlik mücadelesinin daha fazla pratikleşeceği bir dünya için umutlu musunuz? Rojava örneğinin yaygınlaşması için nasıl bir ortak kadın mücadelesine ihtiyaç var?
 
 
 Rojava örneği; toplum temelli, feminist ve anti-kapitalist bir yaklaşımın nasıl daha adil bir toplum yaratabileceğine dair değerli dersler sunuyor. Bugüne kadar başardıklarımızla gurur duymalıyız. Ne olursa olsun vazgeçmek asla bir seçenek olmayacaktır.
 
Mücadeleyi güçlü ve anlamlı bir şekilde sürdürmek istiyorsak umutlu olmaktan başka seçeneğimiz yok. Umut çok önemli; bizi harekete geçiriyor, devam etmemizi sağlıyor, ataerkil yapılardan ve baskıdan kurtulmanın kaçınılmaz olduğuna inanmamızı sağlıyor. Aksilikler hareketin bir parçasıdır; inişler ve çıkışlar olacaktır ve buna hazırlıklı olmalıyız.  Haklarımızı, özgürlüğümüzü ve adaleti tam olarak gerçekleştirme yolunda uzun bir yolculuk bu, ama biz bu yolda kararlıyız. Rojava örneği; toplum temelli, feminist ve anti-kapitalist bir yaklaşımın nasıl daha adil bir toplum yaratabileceğine dair değerli dersler sunuyor. Ancak bunu daha yaygın hale getirmek için tam olarak neye ihtiyaç olduğunu söyleyemem. Her toplumun yapısı, uyumu ve gelenekleri kendine özgüdür ve bir yerde işe yarayan bir şeyin başka bir yerde işe yaraması gerekmez. Devrimlerin ve yönetim sistemlerinin esnek olması ve her topluma uyum sağlaması gerekir. Sosyalizm ve adalet-kapitalizmi ve ataerkilliği ortadan kaldırmak en yüksek ilkeler olacaktır, ancak bunlar farklı şekillerde gerçekleştirilebilir ve başarılabilir.
 
Bir önceki soruyla bağlantılı olarak, Dünya Kadınlar Günü için kadınlara çağrınız ne olurdu?
 
Bugüne kadar başardıklarımızla gurur duymalıyız. En güçlülerin yaşadığı ve kazandığı sağlam bir kapitalist sistemle mücadele ediyoruz. Elbette hala pek çok haktan mahrum bırakılıyoruz; Lübnan'da kadınlar hala vatandaşlıklarını çocuklarına ve eşlerine devredemiyor. Ataerkillik hala yasal sistemde kök salmış durumda ve bu sadece bir örnek. Dolayısıyla feminist mücadele devam ediyor ve daha yapılacak çok iş var. Feministler olarak, bu adaletsizlikler giderilene ve herkesi, özellikle de en savunmasız olanları gerçekten koruyan bir hukuk sistemine sahip olana kadar sesimizi yükseltmeye devam edeceğiz.
 
Rosa Luxemburg gibi birini düşündüğümüzde, kendisini ille de feminist olarak tanımlamasa da çalışmalarının eşitlik ve sosyal adalet mücadelesinde derin kökleri olduğunu hatırlamak önemlidir. Sosyalizmin en gerçek haliyle, kadınlar da dahil olmak üzere tüm kesimler için hak ve eşitliği garanti edeceğini anlamıştı. Sınıf ve eşitlik konusundaki fikirleri, feminizme bugün odaklandığımız şekilde odaklanmamış olsa bile kadın haklarına da değiniyordu. Beklentilerimizi yönetelim ve eşitlik mücadelesine yaklaşırken stratejik olmaya devam edelim. Her şeyi bir anda çözmek zorunda değiliz ve bu sorun değil. Bu daha çok bunun sürekli bir mücadele, sabır, istikrar ve kararlılık gerektiren uzun vadeli bir adalet mücadelesi olduğunu kabul etmekle ilgili. Bu uzun bir yol ve sürekli bir mücadele. Hepimiz eşit hak ve özgürlüklere sahip olana kadar asla vazgeçmeyeceğiz. Ne olursa olsun vazgeçmek asla bir seçenek olmayacaktır.
 
MA / Zemo Ağgöz - Hîvda Çelebi

Diğer başlıklar

08/03/2025
14:32 Tutsak kadınlardan 8 Mart mesajı: Yaşasın özgürlük mücadelemiz
14:02 Dêrsim'de 8 Mart: Demokratik toplumu kadınlar inşa edecek
13:24 Öcalan’dan 8 Mart mesajı: Temel ilkem sizlerle büyüleyici yaşamdır!
13:23 Cumartesi Anneleri, Ali Işık’ın faillerinin yargılanmasını istedi
13:21 Jîn Art Sanat Evi'nden Öcalan'ın çağrısına destek
13:13 Deniz Poyraz mezarı başında anıldı
13:07 Büyük Kadın Buluşması: Barış ve demokrasi için ses yükseltiyoruz
13:06 Kuzey ve Doğu Suriye'de 8 Mart kutlamaları başladı
12:38 DEM Parti 17 Mart'ta AKP ve MHP'yi ziyaret edecek
12:37 Afganistanlı kadınlardan dünyaya çağrı: Sessizlik suç ortaklığıdır
12:29 Amed'de 8 Mart coşkusu: Özgürlüğe ve barışa yürüyelim
12:22 8 Mart: Kadınlar alanlarda
12:02 Çiçek: Tarihi çağrı bir özgürlük hamlesidir
12:00 İstanbul’da 8 Mart: Kadınlar yasaklara karşı Sıraselvilere çağırdı
11:04 DAD Eş Genel Başkanları: Suriye’deki katliamlara karşı harekete geçilmeli
10:40 MKG ve DFG’den 8 Mart mesajı
10:37 ROJIN: Özgürlük umudumuzu büyütüyoruz
10:08 ‘Kent Uzlaşısı’ için delil ve suç aranıyor: 15 yıl önceki HTS kayıtları dosyada
10:07 Suriye yeniden karıştı: DAİŞ ve eski rejim askerleri devrede
09:53 Bozarslan: Demokratikleşme ve Kürt meselesinin birlikte ilerlemesi gerekir
09:12 Din alimleri: Barış inancımızın gereği
09:12 Avukatlar cinsel şiddete karşı örgütleniyor
09:11 Doğu Akdeniz’in geleceği: Enerji savaşları
09:09 8 ülkeden 8 Mart mesajı: Jin, jiyan, azadî
09:06 Wanlı kadınlar 9 Mart'ta özgürlüğü haykıracak
09:05 İzmir depreme hazır mı?
09:03 ‘Rosa Luxemburg’un eşitlik ve özgürlük ilkeleri Rojava devriminde parlıyor’
09:01 Sivil toplum örgütleri iktidardan adım bekliyor
09:00 08 MART 2025 GÜNDEMİ
08:23 DAD: Suriye’deki katliama herkes ses çıkarmalı
07/03/2025
23:59 Göçük altında kalan işçi hayatını kaybetti
23:51 Özerk Yönetim'den 8 Mart esajı
23:47 Özel'den iktidara Suriye çağrısı
23:25 Dêrik’te kitlesel 8 Mart kutlaması
23:19 Trump, Kanada ve Meskika'ya gümrük vergisini bir ay erteledi
23:13 CHP'li bir belediyeye daha soruşturma
23:09 İstanbul Barosu, kaymakamlığın yasağına karşı dava açtı
22:03 85 yaşındaki Sayak tutuklandı
21:47 İran’dan Trump’ın müzakere mektubuna yanıt
21:37 DBP: Suriye’de Alevilere dönük saldırılar bir an önce sonlandırılmalı
21:32 Gençlerden ODTÜ’de halay atölyesi
20:45 Bir sigara grubuna daha zam geldi
20:37 Qamişlolu tıp fakültesi öğrencisi Lazkiye’de katledildi
20:29 QSD, Uluslararası Koalisyon ve kanaat önderleri bir araya geldi
20:21 Eyn Îsa, Kobanê ve Girê Spî’ye saldırı
19:41 Suriye’de çatışmalar sürüyor
19:31 Kürt aydınlardan ortak bir komite kurma kararı
18:29 Kuzey ve Doğu Suriye’de aydınlar buluşması
17:53 Beyoğlu Kaymakamlığı’ndan Feminist Gece Yürüyüşü'ne yasak
17:47 Uluslararası Af Örgütü’nden 8 Mart açıklaması
17:32 İnşaat-İş yöneticisi Anıl Deniz Gider tutuklandı
16:53 Serhat'ta 8 Mart: Öcalan'ın özgür çalışır koşulları sağlansın
16:37 Nobel Ödüllü yazarlardan Alaa Abdel Fattah için Sisi'ye mektup
16:36 Din alimlerinden tarihi çağrıya destek: Barışa vesile olsun
16:24 DEM Parti'nin görüşme programı belli oldu
15:41 Bakırköy Cezaevi önünde 8 Mart açıklaması: Öcalan'ın çağrısı umut oldu
15:32 Curne Reş'te coşkulu kadın şöleni
15:09 Sirîn kenti bombalanıyor
14:51 8 Mart etkinlikleri grev ve eylemlerle sürüyor
14:49 EFFP'den çağrıya destek: Tarihi bir fırsat
14:47 İzmir Barosu'ndan şiddet ve tacize karşı tutum belgesi
14:45 TÜSİAD yöneticilerine dava
14:41 Akdeniz'de kadınlara demokratik toplum için mücadele çağrısı
14:26 Kayyım protestosunda tutuklanan Burçin Satıcı tahliye edildi
14:20 Ahmet Özer hakkındaki iddianame kabul edildi
13:51 Hînker soruşturmasında gözaltına alınanlar serbest
13:37 Çiğdem Kılıçgün Uçar: Kadınların özgürlüğü demokratik toplumun anahtarıdır
13:18 Anti sosyal kişilik bozukluğu olan tutsak tekli hücrede tutuluyor!
13:09 Mezopotamya Ekoloji Hareketi: Süreci sahiplenelim
13:02 Amed’de 8 Mart'ta kadınlara ücretsiz ulaşım hizmeti
11:19 4 kentten Tişrîn’e doğru yola çıktılar
11:18 ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısını Destekliyoruz’
11:09 Suriye’nin kıyı kesimlerinde çatışma: En az 100 ölü
11:06 Zarok TV, 10’uncu yılını kutlayacak
11:05 Abdullah Öcalan’ın aile ve vasisinden görüşme başvurusu
10:54 Özerk Yönetim çatışmalara karşı diyalog çağrısı yaptı
10:32 DEM Parti’den Qoçgiri açıklaması: Adalet mücadelesini sürdüreceğiz
10:07 Hînker’de fotoğrafları olduğu için gözaltına alındılar
09:58 Leyla Güven: Yeni sürece kadınlar öncülük edecek
09:44 Umumi müfettişlerden kayyımlara: Hedef kadınlar
09:27 Qersliler: Tek taraflı ateşkesle barış olmaz
09:26 Ünsal: Top devlette, yasal ve anayasal adımlar atılmalı
09:25 Ece Gürel'in cenazesi ATK’ye getirildi
09:21 Bir kayıp ve 31 yıllık adalet mücadelesi
09:19 8 Mart’a giderken: Erkeğin arkasında iktidar var
09:17 Av. Eylül Yaylacı: Haklar tanınırsa Türkiye her alanda kazanır
09:16 Emekli savaş pilotu Altan: Kongrenin toplanması için saldırılar durdurulmalıdır
09:15 'Rojin Kabaiş için alanlarda olalım' çağrısı
09:12 Mexmûr Kampı’nda kadın öncülüğünde yeni bir yaşam inşası
09:12 İHD Wan Eşbaşkanı Coşkun: Sürecin hızlı ilerlemesi için TMK'de değişikliğe gidilmeli
09:11 Ekoloji mücadelesinde kadın gücü: Toprağın kadınla bir özdeşliği var
09:10 Köyleri 32 yıldır yasaklı: Baraj değil, yeniden inşa istiyoruz
09:09 İmralı görüşmesini anlattı: Siyasi-hukuki çözüm Türkiye'de paradigma değişimine yol açar
09:00 07 MART 2025 GÜNDEMİ
06/03/2025
23:48 BM raporu: Her 10 dakikada bir kadın ya da kız çocuğu katlediliyor
23:35 Kadınlardan Mêrdîn’de gece yürüyüşü
22:22 İran rejiminden Kürt şaire 8 Mart tehdidi
22:17 Lazkiye'de çatışma: 16 ölü
21:23 Erdoğan’dan tarihi çağrı açıklaması: Türkiye için en doğrusunu yapmak istiyoruz
20:17 İzmir'de gözaltına alınan 5 memur tutuklandı
20:12 YRK: Türk devleti Asos bölgesini 2 defa bombaladı
20:02 Zorunlu başörtüsünü eleştiren sanatçı 74 kez kırbaçlandı
19:54 Kuzey ve Doğu Suriye'de kitlesel 'Barış ve Demokratik Toplum' çağrısı toplantıları
19:17 Eskişehir İl Hayvanları Koruma Kurulu’nun kararına tepki
19:12 AKP'li Belediye'den kadın çalışanlara cinsiyetçi 8 Mart mesajı
19:03 Ukraynalı büyükelçiden Trump'a: Dünya düzenini yok ediyor
18:36 Arnavutluk, TikTok'u yasakladı
18:16 Kobanê Üniversitesi öğrencileri 8 Mart'ı kutladı
17:57 Hamas'tan Trump'ın tehditlerine yanıt
17:55 AKP’li eski milletvekilinden Demirtaş’a ziyaret
17:47 'Mutlak Koruma Alanı'na maden ruhsatı
17:40 Trump'ı eleştiren büyükelçi görevden alındı
17:29 Tişrîn Barajı'nın çevresi bombalanıyor
17:27 ‘Hînker’ soruşturmasında iki kişi serbest
17:22 Tişrîn'de direniş nöbeti 57'nci gününde
17:02 Mêrdîn'de bir kadın katledildi
16:58 78’liler Hareketi’nden ‘Toplumsal Barış ve Demokratik Toplum’ çağrısına destek açıklaması
16:40 8 Mart etkinlikleri: Kadınlar Abdullah Öcalan'a mektup gönderdi
16:00 6 yıl sonra cenazesi verilen Çelik’in taziyesine kitlesel ziyaret
15:45 Barolardan ‘Hînker’ soruşturmasına tepki
15:26 Gazeteciler mezarları başında anıldı
15:07 Gazeteci Öznur Değer tahliye edilmedi
14:49 Savunma Bakanlığı’ndan ‘süreç’ açıklaması!
14:45 Gerekçeli karar: Haber ‘kamu yararına uygun’
14:27 ‘Hînker’ soruşturmasında 2 kişi daha gözaltına alındı
14:10 Kayyımlardan 8 Mart afişlerinin asılmasına engel
14:03 Pirsûs anmasına katılan gençlerin duruşması ertelendi
14:01 Zilan Katliamı paylaşımına verilen ceza onandı
13:56 Emekliler taleplerini açıkladı
13:39 Gazetecinin yurt dışı çıkış yasağının kaldırılması talebine 7'nci yılında da ret
13:34 ‘Kent Uzlaşısı’ soruşturmasında iddianame hazırlandı
13:11 Gazeteci Oruç’a beraat ettiği suçlamalardan yeni dava
13:08 30 yıl sonra tahliye edildi
13:06 Mûş'ta Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü kuruldu
13:05 Şirnex’te 'fuhuş çetesi’ haberimiz Meclis gündeminde
12:34 Kurtulmuş: İmralı'dan gelen çağrıyı fevkalade görüyoruz
12:33 Ateşkese rağmen 828 saldırı düzenlendi
11:46 MKG, tutsak kadın gazetecilere kart gönderdi
11:38 DBP: İktidar somut çözüm adımları atmalı
11:26 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
11:11 Kayyımdan burs için adli sicil şartı
11:00 Çayırlı'da asker korumasında ağaç kesimi
09:49 Êlih 8 Mart’a hazır: Öcalan’ın özgürlüğünü haykıracağız
09:26 'Ailesine kavuşturuldu' denilen D.D.'ye müebbet hapis
09:16 Gazeteci Diren Yurtsever'e dava
09:15 Tutsaklara kitap engelinin gerekçesinde yok yok!
09:12 ‘Büyük Kadın Buluşması’na çağrı
09:11 ‘Aile sizin, isyan bizim’ şiarıyla Feminist Gece Yürüyüşü’nde olacaklar
09:11 Anadolu Üniversitesi öğrencinin cebine göz dikti!
09:10 Kadın belediyeciliği: 122 kurum açıldı, 25 bin kadına ulaşıldı