WAN - İktidara saldırılardan vazgeçme çağrısı yapan Wan’daki direnişçiler, “Buradayız, iradelerimizin yanındayız ve sonuç alana kadar devam edeceğiz. Dün nasıl geçit vermediysek, bugün de vermeyeceğiz” dedi.
Wan Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Abdullah Zeydan’a verilen 3 yıl 9 ay hapis cezasının ardından kayyım atama girişime karşı belediye binası önünde başlatılan direniş 4’üncü gününe girdi. İradesine sahip çıkan halk, gece hava sıcaklıklarının -15 dereceye kadar düşmesine rağmen alanı terk etmiyor.
Direnişteki Wanlılar, mikrofonumuza konuştu.
‘DEĞİL 3 GÜN 3 YIL DA BEKLERİZ’
Soğuk havaya rağmen günlerdir direnen yurttaşlardan biri 50 yaşındaki Zehra Akkoyun. Kayyım atamasına izin vermeyeceklerini vurgulayan Zehra Akkoyun, “Belediyemizi vermeyeceğiz. Bunun için değil 3 gün, 3 ay, 3 yıl dahi olsa nöbet eylemimizi sürdüreceğiz. Bugün belediyeyi bizden alırlarsa yarın başka bir şeyi daha almaya çalışacaklar. Bu yüzden hiçbir şekilde geri adım atmamalıyız. Şu ana kadar Wan halkı büyük bir direniş gösterdi ve daha fazla direnecek. Çevre illerden de desteklerin gelmesi bizi mutlu ediyor” dedi. Yaklaşık üç aydır çözümden bahsedilirken diğer yandan belediyelere kayyım atanmaya devam ettiğini söyleyen Zehra Akkoyun, “Bu şekilde nasıl bir barış olacak? Onların söylemlerine inanmıyoruz. Onlara inancımız kalmadı. Barış için kendi halkımıza inanıyoruz. Görüyorsunuz halk gece gündüz demeden nöbette, günde 2-3 saat ya yatıyor ya da yatmıyor. Bu nedenle halkımıza güveniyoruz” diye belirtti.
‘GEÇİT VERMEYECEĞİZ’
İlk günden bu yana nöbette yer alan 56 yaşındaki Ahmet Bulak, “Halkımız direnişçi bir halktır. Siz de görüyorsunuz, uyku yok, herkes 24 saattir ayakta. Kürt halkına yapılanlar zulüm ve hakarettir. Bir yandan barış diyorlar, diğer yandan kayyım atıyorlar bunu kabul etmiyoruz. Kayyımı asla tanımıyoruz. Halk onurlu bir duruş sergiliyor. Seçimlerden sonra nasıl direndiysek aynı kararlılıkla direnmeye devam edeceğiz. Dün nasıl geçit vermediysek, bugün de vermeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
‘HALA DÜŞMANLIK YAPILIYOR’
Daha önceki kayyım atamalarına rağmen Kürt halkının hiçbir zaman boyun eğmediğini hatırlatan Hacı Süleyman Borak, şunları belirtti: “Kürt halkı korku ve ölüm kefenini yırtmıştır. Hala düşmanlık besliyorlar. Eğer düşmanlık beslemeselerdi, 50 gündür bir yandan barıştan söz edip diğer yandan haksız ve hukuksuzluklara maruz kalmazdık. Barış böyle yapılmaz. Cumhurbaşkanı adaletli olsaydı, herkese eşit yaklaşırdı. Buranın yerlisiyiz, onlar ise Orta Asya’dan geldiler. Bu ülkede birlikte yaşıyoruz, nasıl ki herkesin yaşama hakkı varsa bizim de var. Bugün dünyada hangi millet Kürt halkı kadar baskı ve zulüm altında? Dili, kültürü, iradesi yok sayılmaktadır. Ne kadar kirli asimilasyon politikası varsa, Kürt halkı üzerinde devam ediyor. Buradan Erdoğan’a sesleniyorum; eğer barıştan yanaysan ve samimiysen, bu kirli politikalardan vazgeç. Kürt Halk Önderi’nin, halkına ve hareketine çağrı yapmasına engel olma. Barışı sağlayacak olan Sayın Abdullah Öcalan’dır. Buradan tekrardan sesleniyorum; belediyelerimize ve eşbaşkanlarımıza dönük saldırılarınızdan vazgeçin. Buradayız, iradelerimizin yanındayız ve sonuç alana kadar nöbet eylemine devam edeceğiz.”
BEDLÎS’TEN NÖBETE KATILDI
Bedlîs’ten Wan’a gelerek nöbet eylemine katılan Berivan Canbey, “Burada yaşanan haksızlık hiçbir yerde ve hiçbir şekilde kabul edilmez. Büyük bir heyecanla geldik ve bu heyecanı burada da gördük. Kayyım atamaları ilk değil, daha öncesinde de birçok belediyeye kayyım atandı. Kayyıma karşı eylem nerede olursa orada olacağım. Çünkü kayyım haksızlıktır, zulümdür. Haksızlık karşı çıkmadığında daha da büyür, bu nedenle bu haksızlığa karşı cevap olmak istedik. Bu direnişi büyütmek gerekir. Her bir karşı ses birleştiğinde daha gür olur” diye belirtti.