HABER MERKEZİ - AYM, tutsak Ali İhsan Dost'un PKK Lideri Abdullah Öcalan'a yazdığı mektuba el konulmasının somut gerekçesi ortaya konulmadığını belirterek “haberleşme hürriyeti hakkının ihlali” kararı verdi.
Balıkesir'in Burhaniye T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda tutsak bulunan Ali İhsan Dost, 4 Mart 2020'de, PKK Lideri Abdullah Öcalan'a mektup göndermek istedi. Ancak cezaevi idaresi, mektubun, "örgütsel nitelikte haberleşme ve fikir alışverişi içerdiği" gerekçesiyle alıkonulmasına karar verdi. Mektubun, Ortadoğu'da yaşanan olaylara, Newroz kutlamalarına ve dini konulara ilişkin değerlendirmeler içerdiği tespiti yapıldı.
İTİRAZLAR SONUÇ VERMEDİ
Karara karşı Ali İhsan Dost ise mektupta sakıncalı bir hususun bulunmadığını, "Abdullah Öcalan'a hal ve hatırını sorduğunu" belirterek Burhaniye İnfaz Hakimliğine itirazda bulundu. İnfaz Hakimliği, 30 Mart 2020'de İnfaz Kurumu kararının usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle başvurunun reddine karar verdi. Ali İhsan Dost da bu karara karşı Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi'ne itirazda bulundu. Burhaniye Ağır Ceza Mahkemesi, kararın usule ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle 4 Haziran 2020 tarihinde itirazın reddine karar verdi.
'HABERLEŞME HAKKI İHLALİDİR'
İtirazlarından sonuç alamayan Ali İhsan Dost, "haberleşme hürriyetinin ihlal edildiği" gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) bireysel başvuruda bulundu. AYM, başvurucunun, Anayasa'nın 22. maddesinde güvence altına alınan haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine hükmetti. Kararın bir örneğinin haberleşme hürriyetinin ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere Burhaniye İnfaz Hakimliğine gönderilmesine karar verildi.
İHLAL KARARININ GEREKÇESİ
Yüksek Mahkeme'nin gerekçeli kararı şöyle: "Bakılmakta olan başvuruda, başvurucunun göndermek istediği mektup sakıncalı görülerek alıkonulmuştur. Bununla beraber disiplin kurulunun ve yargı mercilerinin kararlarında, mektubun neden sakıncalı olduğunun mektubun içerikleriyle ilişkilendirilerek gerekçelendirmediği görülmüştür. Ayrıca mektubun 13 Aralık 2004 tarihli ve 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 68. maddesinde yer verilen sebeplerden en az birini içerdiğinin somut olarak ortaya konulamadığı, kısmen çizilerek gönderilmesinin mümkün olup olmadığının tartışılmadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin demokratik bir toplumda gerekli olmadığı kanaatine varılmıştır. Açıklanan gerekçelerle, haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir."