'Atina Davası'nda komplo süreci

img

HABER MERKEZİ - Tarihin en büyük siyasi operasyonlarından biri olarak görülen Abdullah Öcalan'a dönük uluslararası komplo 26. yılında. Öcalan, Türkiye'ye faturası ağır olan komplo sürecini "Atina Davası" kitabında tüm yönleriyle anlattı. 

"İlk çivi Moskova'da çakıldı; ihanetin yılan soğukluğunu yaşadım. İkinci çivi Roma'da çakıldı; kapitalizmin ince oyunlarına karşı onurdan vazgeçmedim. Üçüncü çivi Atina'da çakıldı; eşi görülmemiş dostluğa bir ihanet karşısında adeta dilim tutuldu, felç oldum! Dördüncü çivi Nairobi'de çakıldı; idam cezasıyla arandığım Türkiye'ye teslim edildim. 'Çar mih (dört çivi) komplosu' sonucu, Marmara Denizi'ndeki İmralı tek kişilik ada hapishanesine, Hades mezarlığına konulup, çarmıhta ölme (idam edilme) beklentisi içine alındım..."

 
Söz konusu ifadeler, ilk silahlı eylemi sonrası 6 saat ömür biçilmesine rağmen 47 yıldır varlığını sürdüren Kürdistan İşçi Partisi'nin (PKK) liderliğini yapan Abdullah Öcalan'a ait. PKK Lideri Öcalan, "Uluslararası Komplo Atina Savunması" adlı kitabının arka sayfasında yer verdiği ifadelerle, kendisine dönük geliştirilen uluslararası komplo ve sonrasında yaşanan sürece işaret ediyor.  
 
Abdullah Öcalan'ın işaret ettiği komplo sürecinin startı 1990'lı yılların başında verildi. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve bazı NATO ülkeleri ile bölgesel güçlerin işbirliğinde gerçekleştirilen komplonun ilk adımıyla Abdullah Öcalan’ın imhası planlandı. 
 
Bu kapsamda 27 Ekim 1994 tarihinde dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Şam’da Hafız Esad ile bir araya gelerek, 4 saatlik bir görüşme gerçekleştirdi. Görüşmenin 3 saatinde Abdullah Öcalan konuşulurken, Öcalan "en büyük tehdit" olarak hedef alındı. Öcalan, 6 Mayıs 1996’da ise Şam'da bombalı suikast ile imha edilmek istendi. Ancak bu plan başarısız oldu. Bunun üzerine Abdullah Öcalan'ın etkisizleştirilmesi hedeflendi. 
 
Abdullah Öcalan, ABD'nin Suriye'ye dönük diplomatik ve askeri baskıları üzerine 9 Ekim 1998'de Suriye'den çıkmak zorunda kaldı. Gittiği her ülkede ABD'nin yoğun baskıları nedeniyle tekrar sınır dışına çıkmaya zorlandı. Buna rağmen Kürt sorununun demokratik çözümü ve barış çabalarını sürdüren Abdullah Öcalan, en son Kenya'ya gitmek zorunda kaldı ve 15 Şubat 1999 tarihinde elçilik çıkışında kaçırılarak Nairobi Havaalanı'nda bekleyen Türk timine teslim edildi. 
 
Abdullah Öcalan, kendisine dönük komployu sonraki süreçlerde kaleme aldığı kitap ve değerlendirmelerinde geniş bir şekilde analiz etti. "NATO-Gladio operasyonu", "3’üncü Dünya Savaşı’nın başlangıcı", "21'nci yüzyılın en büyük komplosu" ve “Ortadoğu’ya müdahalenin ilk adımı", öne çıkan tespit ve değerlendirmeler oldu. 
 
PKK Lideri, 26. yılına giren uluslararası komployla Türkiye'ye getirildiği günden bu yana İmralı Cezaevi'nde "tabutluk" olarak nitelendirdiği hücrede tutuluyor. Öcalan, ağır tecrit koşulları altında kaleme aldığı “Uluslararası Komplo Atina Davası” kitabında komplo sürecini tüm ayrıntılarıyla anlattı. 
 
1994'te Clinton-Esad görüşmesiyle başlayan ve 15 Şubat 1999'a kadar devam eden sürece dair kitapta yer alan bilgiler şöyle: 
 
15 ŞUBAT ÖNCESİ YAŞANANLAR 
 
27 Ekim 1994: Dönemin ABD Başkanı Bill Clinton, Şam’da Hafız Esad ile bir araya geldi. Ziyaretin "Ortadoğu'da kapsamlı barışa ulaşılması" için yapıldığı açıklandı. Ancak Bill Clinton-Hafız Esad arasında yapılan 4 saatlik görüşmenin 3 saati Abdullah Öcalan ile ilgili oldu. Görüşmede, Abdullah Öcalan "en büyük tehdit" olarak hedef alındı.
 
23 Şubat 1996: Türkiye ve İsrail arasında askeri alanda yeni bir işbirliği anlaşması imzalandı. Suriye’ye karşı işbirliği de söz konusu anlaşma arasında yer aldı. Bu kapsamda Suriye'ye baskı arttırıldı. 
 
9 Nisan 1996: Yunanistan Başbakanı Kostas Simitis ile ABD Başkanı Bill Clinton arasında, Washington Beyaz Saray’da "gizli" bir görüşme gerçekleştirildi. Görüşmede Türkiye-Yunanistan arasındaki ilişkiler ele alındı. Simitis, ABD’nin bölge politikalarını destekleyip, Türkiye ile işbirliğini kabul etti. Clinton da Türkiye-Yunanistan sorunlarının çözümünü vaat etti. Karşılıklı  "işbirliği ve çözümde" pazarlık yapılan konuların başında Abdullah Öcalan'ın geldiği sonraki süreçte netleşti. 
 
6 Mayıs 1996: Devletler arası görüşme ve anlaşmalar sürerken, Şam’da Abdullah Öcalan’a yönelik bomba yüklü bir araçla suikast girişiminde bulunuldu. Abdullah Öcalan’ın bulunduğu sanılan evin yakınında C4 patlayıcı yüklü araba patlatıldı. Patlamadan çok kısa bir süre Londra kaynaklı gazeteler, Abdullah Öcalan’ın yaşamını yitirdiğine dair haberler yapmaya başladı. 
 
Mayıs 1997: Dönemin Savunma Bakanı Turhan Tayan, İsrail ve İsrail’in işgal ettiği Suriye’deki Golan Tepeleri’ni ziyaret etti. İsrailli yetkililer, ziyaret sonrası ilk kez Kürt grupları aleyhine açıklamalarda bulundu. 
 
16 Eylül 1998: Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Atilla Ateş, Suriye sınırında yaptığı açıklamalar ile Abdullah Öcalan'ın sınır dışı edilmesini veya teslim edilmesini istedi. 
 
17 Eylül 1998: KDP Genel Başkanı Mesut Barzani, Ankara’ya çağrıldı. Barzani, daha sonra YNK Genel Başkanı Celal Talabani ile buluşturularak, Washington’a gönderildi. 17 Eylül 1998 tarihinde KDP-YNK-ABD arasında Washington Kürt Otonomi Antlaşması imzalandı. PKK'nin tasfiyesi ve Suriye konusunda işbirliği de anlaşmanın hedefleri arasında yer aldı. Görüşmede, ayrıca Irak’ın federal temelde şekillendirilmesi de tartışılan başlıklardna oldu. 
 
30 Eylül 1998: Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in başkanlığında yapılan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısında Suriye’ye yönelik askeri seçenekler masaya yatırıldı. Demirel, 1 Ekim'de Suriye’ye askeri müdahalede bulunma tehdidinde bulundu.
 
3 Ekim 1998: NATO, Suriye sınırında bulunan İskenderun’da kapsamlı bir askeri tatbikat başlattı. Tatbikata 2 bin 500 ABD askeri ve personeli de katıldı. Böylece Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması için Şam'a baskı arttırıldı. Ayrıca tatbikat kapsamında Amerikan donanmasına ait savaş gemileri ve gelişmiş füzeler, Doğu Akdeniz’de Suriye sınırına kaydırıldı. Aynı günlerde İsrail de Golan Tepeleri’ne askeri güç yığdı. Buna paralel olarak Kara Kuvvetleri Komutanı Atilla Ateş ve Cumhurbaşkanı Demirel, Suriye’yi ve Abdullah Öcalan’ı hedef alan açıklamalar yaptı. Çok geçmeden Hatay’dan Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesine kadar uzanan 618 kilometrelik Suriye sınırına birlikler kaydırıldı ve Amed-Meletî hava üslerine kırmızı alarma geçiş niteliği taşıyan turuncu alarm verildi. ABD, Mısır ile Suudi Arabistan nezdinde diplomatik girişimde bulunarak, Suriye’ye baskı uygulanmasını istedi. 
 
ABDULLAH ÖCALAN SURİYE'DEN AYRILDI 
 
9 Ekim 1998: Suriye, ABD-İsrail-Türkiye'nin baskılarına boyun eğdi ve Abdullah Öcalan'ı ülkeden çıkmaya zorladı. Abdullah Öcalan, bunun üzerine Suriye'den ayrıldı. Öcalan, Şam Havaalanı’ndan Suriye’ye ait bir yolcu uçağıyla Atina’ya hareket etti. 
 
9 Ekim 1998: Abdullah Öcalan, Suriye’ye ait bir yolcu uçağıyla Atina'da bulunan havaalına hareket etti. Ancak Abdullah Öcalan’ı bizzat davet eden, önceden her şeyin hazırlandığını bildiren ve karşılama sözü veren Yunanistan eski Ulaştırma Bakanı ve PASOK Milletvekili Kostas Baduvas, uçak indikten sonra Öcalan'ı karşılamadı. Baduvas yerine Savvas Kalenteridis ve istihbarat üst düzey yetkilisi Stavrakakis, Abdullah Öcalan’ın karşısına çıktı. Öcalan, sonraki süreçte yaşanılan bu durumu, “Suriye’den çıkarılarak, Yunanistan tuzağına çekilmemde Baduvas şahsında İngiltere’nin rolü olmuştur. Bir İngiliz yetiştirmesi olan Baduvas’ın daveti, ABD-İngiltere-Simitis komplosunun ilk adımı olarak devreye konulmuştur. Bu andan itibaren nereye gidersem gideyim amansız takip ve kontrol, NATO ve ABD tarafından devam edecekti” şeklinde değerlendirdi. Öcalan'ın iltica başvurusu mahkemeye gönderilmedi ve kendisine “Yunanistan’ı derhal terk et" denildi. Abdullah Öcalan, Yunan Dışişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan özel bir uçakla aynı gün Moskova’ya götürüldü.
 
9 Ekim 1998: Rusya’ya giden Abdullah Öcalan, burada Numan Uçar ve Rusya'nın "güvenlik elemanları" tarafından karşılandı. Öcalan, burada önce Liberal Demokrat Parti Başkanı Jirinowski’nin evine ardından bir dağ evine götürüldü. 
 
11 Ekim 1998: Abdullah Öcalan’ın Suriye’den ayrılmasının ardından geçiş noktalarını da içeren istihbarat bilgileri Ankara’ya ulaştırıldı. 11 Ekim 1998’da konuyla ilgili bir basın toplantısı düzenleyen dönemin Türkiye Başbakan Yardımcısı Mesut Yılmaz, “Bugün itibariyle Öcalan’ın Rusya’da olduğunu, müttefik bir ülkenin istihbarat örgütünün verdiği bilgiyle öğrenmiş bulunmaktayız” dedi. Bunun üzerine Abdullah Öcalan, Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı olan Duma’ya siyasi sığınma talebinde bulundu.
 
4 Kasım 1998: Duma, 1’e karşı 298 oyla Abdullah Öcalan’ın sığınma talebini kabul etti. Duma’nın bu kararına ilk tepki ABD’den geldi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, yaptığı açıklamada kimsenin Abdullah Öcalan’a sığınma hakkı talep etmemesi gerektiğini söyledi. Abdullah Öcalan hakkında verilen Duma kararını tanımayan Rusya Başbakanı Primakov, 9 gün süre vererek, Abdullah Öcalan’ın Rusya’dan ayrılmasını istedi.
 
12 Kasım 1998: Abdullah Öcalan, İtalya Yeniden Kuruluş Komünist Partisi (PRC) Milletvekili Ramon Mantovani’nin devreye girmesiyle İtalya/Roma’ya geçti. Abdullah Öcalan, İtalya Havalimanı’nda iner inmez tutuklandı. Öcalan, bunun üzerine Roma’da iltica başvurusunda bulundu.
 
Abdullah Öcalan, İtalya’da yaşadığı süreci ise şöyle anlatmıştı: “İtalya hükümeti kendine güvensizdi ve belirleyici olma güçleri yoktu. Adeta bir suçlu muamelesi yapıldı. Parmak izlerimi aldılar, fotoğraflarımı çektiler. Sağlık koşullarımı ileri sürmemle tıbbi müdahalelerin de yapılabildiği bir yere götürdüler. Bu sırada resmi makamlara siyasi iltica talebimi içerin yazılı başvuruda bulundum. Tüm olumsuzluklarına ve zorlanmama rağmen İtalya, diğer ülkelerden (Yunanistan ve Rusya) farklı olarak resmi işlemler yaptı. İltica talebimi hükümet düzeyinde işleme koyan ilk ve son ülkeydi. Böylece kalışım hukuki bir güvenceye dayanıyordu. Ancak İtalya üzerinde ABD’nin başlattığı ve daha sonra Avrupa Birliği Konseyi’nin de dahil edildiği olağanüstü baskılar karşısında siyasi sığınma talebimin kararı sürüncemede bırakıldı.”
 
21 Kasım 1998: ABD Dışişleri Bakanı Madeleine Albright, Abdullah Öcalan’ın hiçbir ülkeye kabul edilmemesi için dönemin NATO Genel Sekreteri Javier Solana ile uzun bir görüşme yaptı.
  
24 Kasım 1998: ABD Başkanı Clinton, iki kez telefonla aradığı İtalya Başkanı D’Alema’ya, “Tarihi bir hatadan kaçının!” dedi. ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin’in “Öcalan bir an önce Türkiye’ye iade edilmelidir” açıklaması yaparken, İtalya’ya baskılar Avrupa Konseyi düzeyinde de sürdü.
 
Öcalan, buradaki sürece dair de şunları söylemişti: "Baskılar buradakinden (İmralı) bile daha şiddetliydi. Başbakan da yapılanları biliyordu. Sonuç olarak bir teminat verilmesi durumunda ülke sınırları dışına çıkabileceğimi bildirmek zorunda kaldım. Bunun üzerine hükümet Avrupa’da başka bir ülke bulmak için girişimler başlattı. Bu sırada Almanya Federal Hükümeti hakkımda daha evvel aldığı iade zorunluluğu içeren tutuklama kararını ‘Amacı iade olmayan’ bir tutuklama kararına çevirdi. Böylece Almanya’ya iade edilmem ihtimali ortadan kaldırılarak, siyasi hesaplarla alınmış başka hukuk dışılık sergilenmiş oldu. Fransa yapılan görüşmelerde ülkelerine kabul etmeyeceklerini bildirerek, Senegal önerisi yaptı. Bu öneri gayri ciddi bulunarak, Avusturya ve Finlandiya seçenekleri tartışıldı. Finlandiya Dışişleri yetkililerince ‘Almanya kabul ederse’ şartı getirildi. Almanya kabul etmeyince Finlandiya girişimleri sonuçsuz kaldı. Avusturya’da ülkesinin beni kaldıramayacağını bildirdi. İtalya, Almanya ve Fransa başta olmak üzere tüm Avrupa ülkelerinin kapıları bana fiilen kapatılmıştı. Avrupa’da ‘İstenmeyen adam’ ilan edilmiştim.”
 
16 Ocak 1999: Abdullah Öcalan İtalya’dan çıkarak Moskova’ya vardı. PKK Lideri Öcalan, bu durumu “İtalya’nın, ‘Öcalan’ı geri alın, size IMF’nin bloke ettiği 1998 yılı yardımının ilk bölümü olan 8 milyar dolarlık krediyi açtıralım’ teklifi, Rusya tarafından kabul edilmişti” diye anlatmıştı. Rusya’ya ikinci kez giden Abdullah Öcalan, bir odaya konulduklarını ve dışarıya dahi çıkarılmadıklarını söyleyerek, bu durumu “Demirden kafes” içine alınma olarak değerlendirmişti. 
 
17 Ocak 1999: Rus güvenlik görevlileri, Abdullah Öcalan’a hükümetin burada kalmasını istemediğini ve bu talimatında Primakov tarafından verildiğini belirtti.
 
18 Ocak 1999: Rusya’nın Ankara Büyükelçisi Aleksandr Lebedev, Türkiye’ye “Öcalan, yakalanır yakalanmaz sınır dışı edilecek” sözü verdi. Bülent Ecevit ise aynı gün basına yaptığı açıklamayla bu durumu teyit etti. Abdullah Öcalan, bu süreci “çarmıh veya tabutun hazırlanması” olarak değerlendirmişti. 
 
20 Ocak 1999: Öcalan, isteği dışında Tacikistan’ın başkenti Bişkek’te bir köy evine götürüldü. Öcalan, burada 8 gün tecrit altında tutuldu. 
 
28 Ocak 1999: Abdullah Öcalan, hazırlanan bir uçakla tekrar Moskova’ya götürüldü. Burada Rus özel birlikler tarafından tehdit edilen Abdullah Öcalan, tekrar Şam’a götürülmek istendi. Ancak Abdullah Öcalan bu teklifi reddetti. Durumun tehlikeli hale gelmesinden ötürü Abdullah Öcalan, Amiral Naksakis’e can güvenliğinin tehlikede olduğunu bildirdi.
 
29 Ocak 1999: Emekli General Naksakis’in getirdiği özel uçakla Abdullah Öcalan, Leningard’da yolculuk eden Rus yetkililerin Bükreş’te inme tekliflerinden şüphelenerek, ikinci kez direk Atina’ya indi.
 
30 Ocak 1999: Yunan Dışişleri Bakanı Teodoros Pangalos, “Ülkemize hoş geldiniz. Sizinle görüşmek istiyoruz. Hukuki anlamda gereken işlemler yapılacaktır. Farklı bir yaklaşım olmayacak. Bu açıdan sizin durumunuzu somut olarak tartışmak istiyoruz” mesajını Naksakis üzerinden Abdullah Öcalan’a gönderdi. Görüşmeyi kabul eden Abdullah Öcalan, Pangalos’un yerine yine Stavrakakis ve Kalenteridis ile karşılaştı. 
 
30 Ocak 1999: Davos’ta gerçekleştirilen Dünya Ekonomik Forumu toplantısında, Rusya Başbakanı Primakov ile ABD’li petrol şirketleri arasında Abdullah Öcalan’ın durumu masaya yatırıldı. Rusya’da yayınlanan ekonomi gazetesi Kommersant’da, “Apo’ya karşı petrol pazarlığı” konulu haberiyle, Davos anlaşmasıyla Kazak petrollerinin Rusya; Azeri petrollerinin ise Türkiye üzerinden dağıtılacağını yazdı.
 
31 Ocak 1999: Yunanistan’ın girişimleriyle ve hazırlanan uçakla Minsk havaalanında indi. Abdullah Öcalan’ın Minsk Havaalanı’na indiği gün İsviçre’de gizli alınan kararla Avrupa’daki bütün uluslararası havalimanlarının Abdullah Öcalan’ın içinde bulunacağı herhangi bir uçağa iniş izni vermeme konusunda üst düzey bir kararla alarma geçirildi.
 
Aynı gün Minsk Havalimanı’nda Hollanda uçağının gelmemesi nedeniyle Abdullah Öcalan, Yunanistan uçağını terk etmedi. Uçak, 31 Ocak’ı 1 Şubat’a bağlayan sabah saat 04.00 sıralarında tekrar Atina’ya döndü. NATO gücüyle yapılan kontrol nedeniyle yakıt için dahi Abdullah Öcalan’ın içindeki uçağın başka havaalanına inişine izin verilmedi.
 
1 Şubat 1999: Pangalos, Korfu Adası’nda tecrit altında tutulan Abdullah Öcalan’ın Yunanistan’da olduğunu ABD Atina Büyükelçisi Nicholas Burns’ü telefonla arayarak bildirdi. Daha sonrasında Abdullah Öcalan’a Güney Afrika’ya gidileceği ve can güvenliği noktasında garanti verildi. 
 
Abdullah Öcalan, Korfu Adası’nda tutulduğu süreçte uluslararası güçler arasındaki pazarlığa dayanan görüşmeleri şöyle anlatmıştı: “(..) ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü James Rubin, ‘Öcalan’ın uçağı Yunanistan’a inmiş olabilir, ama şu anda orada değil. Yunan hükümeti de diğer hükümetler gibi Öcalan’ın orada kalmasına izin vermemektedir’ sözleriyle işlerin planlandığı gibi gittiğini itiraf etmektedir. Yine Türk basınının bildirdiğine göre, o kritik günde (1 Şubat) Ankara’da Başbakanlık konutunda olağanüstü görüşmeler oluyordu. Konutta Başbakan Bülent Ecevit, aynı zamanda benimle ilgili operasyonel faaliyetlerinde koordinatörü olan Genelkurmay Harekat Başkanı ve Başbakanlık Askeri Danışmanı Korgeneral Yaşar Büyükanıt ile bir araya geliyordu. ABD, Türk ve Yunan yetkililer nereye götürüleceğimi bilirlerken, ben ve refakatçilerim tecrit altında tutulduğumuz Korfu’daki istihbarat merkezinde henüz nereye götürüleceğimizi dahi bilmiyorduk.”
 
2 Şubat 1999: Abdullah Öcalan, Güney Afrika yerine 2 Şubat saat 05.30’da özel bir uçakla Korfu’daki havaalanından yola çıktı. ABD Atina Büyükelçisi Nicholas Burns, Simitis ve Pangalos’tan Kenya’ya götürülmesi istendi. İsviçre’den geldiği belirtilen NATO Gladiosu veya CIA’in ayarladığı kuvvetle muhtemel olan bu gizli uçak, 2 Şubat (1999) günü saat 11.00 sıralarında Nairobi Havaalanı’na indi. Abdullah Öcalan, Kenya Büyükelçisi Kostoulas tarafından karşılandı. Gümrük geçişini de tamamen aynı büyükelçi yaptı.
 
4 Şubat 1999: Akşam saatlerinde bir CIA üyesi, Türkiye’nin MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun’la bir konuda görüşme istedi. Atasagun’un evine CIA’nın İstasyon Şefi ve iki kontra-terör uzmanı 3 Amerikalı giderek, Abdullah Öcalan’ın yakalanması için Türk yetkililerine Amerikan Başkanı Clinton’ın emriyle destek ve müşterek operasyon önerisinde bulundu. Türkiye de bu öneriyi kabul etti. Aynı saatlerde Türkiye Başbakanı Bülent Ecevit, Abdullah Öcalan’ın kaçırılması sonrası gazeteci Sedat Ergin’e yaptığı açıklamada, “4 Şubat’ta bize Öcalan’ın Afrika’dan alınabileceği haberi geldi. Onun üzerine bu mekanizma harekete geçirildi” dedi. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel, gece yarısı Çankaya Köşkü’nde devlet zirvesini topladı. Yine aynı tarihte İmralı yarı açık cezaevi boşaltılarak, Genelkurmay’a devredildi. Adanın etrafı askeri bölge ilan edilerek, tadilat adı altında özel olarak tek kişinin kalacağı İmralı Cezaevi yeniden inşa edilmeye başlandı.
 
8 Şubat 1999: Büyükelçi Kostoulas, yardımcısı Yorgos Diakofotakis’i Kenya Dışişleri Başkanlığı Genel Sekreteri Kathourima’nın isteği üzerine gönderdi. Türkiye Emniyet Genel Müdürü Necati Bilican, Der Spiegel dergisine verdiği bir demecinde, Abdullah Öcalan’ın adım adım takip edildiğini söyledi ve “Biz onu yakalayacağız” dedi.
 
10 Şubat 1999: İstanbul’dan kalkan Türk uçağı, yerel saatle 16.00 sularında Uganda’nın Entebbe Havaalanı’na indi. Fransız Dassault imalatı bu uçağın, Türk iş insanı Cavit Çağlar’a ait olduğu ortaya çıktı. 9 kişilik ekip, Kenya’nın kuzey komşusu Uganda’nın başkenti Kampala’ya giderek, beş günlüğüne Entebbe Lake Victoria Oteli’ne yerleştirildi ve Kenya’dan haber beklemeye başladı. 
 
Aynı gün Büyükelçi Kostoulas ve iş insanı Yorgos Panos da Kenya Büyükelçiliği konutuna gelerek, Abdullah Öcalan’ı bir kez daha Seyşeller planı adı altında elçilikten dışarı çıkmaya ikna etmeye çalıştı. 13 Şubat 1999 sabahı Abdullah Öcalan’ın ısrarla elçilik konutundan çıkmama kararlılığı üzerine, zorla dışarı çıkarılma girişimi devreye konuldu.
 
15 Şubat 1999: 15 Şubat’ta Kenya sınır dışına çıkmasını talep ederken, Abdullah Öcalan Hollanda’ya gitme koşuluyla binadan ayrıldı. Abdullah Öcalan, 15 Şubat akşamı Nairobi Havaalanı’ndan uluslararası istihbarat örgütlerinin ortak operasyonuyla korsanca kaçırıldı. 16 Şubat günü kameralar karşısına geçen dönemin Başbakanı Bülent Ecevit, Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiğini açıkladı. 
 
Yarın: Abdullah Öcalan'ın komplo değerlendirmeleri  

Diğer başlıklar

26/02/2025
12:13 Suriye Kadın Meclisi: Bir daha baskı altında kalmayı kabul etmeyeceğiz
12:06 Tişrîn Barajı çevresinde bombardıman
11:30 Gazeteci Mahmut Altıntaş'a 1 yıl 6 ay hapis cezası
11:15 Başsavcılıktan İmamoğlu'nun diploması haberine yalanlama
11:06 DEM Parti İmralı Heyeti'nden başvuru
11:03 DEM Parti: Ahmet Türk için de başvuru yapıldı
10:40 İstanbul’da ev baskınları
10:25 Ekoloji örgütleri: İklim Kanunu meşru değildir
10:08 Sevim Belli yarın son yolculuğuna uğurlanacak
10:00 Emekliler: Savaşın kaybedeni bizler olduk
09:59 Temelli: İktidar da muhalefet çağrıya dikkat kesilmeli
09:41 Gazeteci Öznur Değer farklı bir cezaevine sevk edildi
09:25 Artan kitap fiyatları sahaflığı bitiriyor
09:24 Kantin fiyatları öğrencilerin beslenmesini olumsuz etkiliyor
09:20 'AKP 1980 darbesi pratiklerini uyguluyor'
09:11 Cemile Turhallı: Anadilde eğitim çözüme büyük katkı sağlar
09:10 Salih Müslim: Kongre için davet almadık, söylemler pratikten uzak
09:09 Adalet Bakanı'na yanıt: Peki tecrit mevzuatta var mı?
09:08 3 köyün ortak merasına GES tehdidi: İzin vermeyeceğiz
09:07 Kayyım su ve kanalizasyon ihalelerini iptal etti
09:06 AKP'li belediye yol ve kötü koku sorunlarını çözmüyor
09:05 'Fuhuş çetesi'nden yargılanan rütbeli askerler hala görevde
09:00 26 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
25/02/2025
23:32 Kerboran’da ‘Bekoyê Ewan’ oyunu sahnelendi
22:51 HPG’li Doğan’ın cenazesi 4 yıl sonra teslim edildi
22:47 İmamoğlu’nun şikayetiyle bilirkişi S.B.'ye soruşturma
21:11 Özerk Yönetim: Şam’daki ulusal kongre bizi temsil etmiyor
20:24 TTB ‘Beyaz Yürüyüş' başlattı: Daha iyi bir sağlık sistemi mümkün
20:13 Erakçi ile Lavrov Tahran'da görüştü
19:13 Kadınlardan 8 Mart etkinlikleri
19:04 Qaxizman’da kayyıma karşı yürüyüş
18:30 Evin Cezaevi’ndeki 3 kadın için hashtag kampanyası
18:19 Kazım Öz’ün ‘Oy’una Geldik’ filmine bakanlıktan yasak
18:08 ‘Rejim, her kayyım darbesiyle meşruiyetini yitiriyor’
18:01 İngiltere heyetinden Özerk Yönetim’e ziyaret
17:56 Cerablus’ta hava saldırısı: Bir kişi öldürüldü
17:47 Kadın cinayetine kaza süsü verdi
17:28 Temelli: HDK bizim gurur kaynağımızdır
17:04 Özsavunmada bulunan Serap Avcı tahliye edilmedi
16:58 Gülistan Kılıç Koçyiğit’ten kayyım tepkisi: Bu darbedir
15:40 Êlih'te 8 Mart startı
15:31 Rezan Belediyesi'nden Rojin Kabaiş adına bir birim
15:21 Seyhan Belediyesi işçilerinden 'iş yavaşlatma' eylemi
15:16 ‘Ulusal Diyalog Kongresi’ eleştiri ve boykotla başladı
14:55 Kırmızı bültenle aranan Mısırlı Denizli'de yakalandı
14:48 İstanbul Barosu yönetimi hakkında 12 yıla kadar hapis istemi
14:47 Licê'de bir esnaf en az 8 çocuğa cinsel tacizde bulundu
14:35 Mahkeme iptal etti, bakanlık tekrar onay verdi
14:10 Kadınlardan 'özgürlük mücadelesiyle barışı örgütlüyoruz’ yürüyüşü
14:05 Bakırhan: Çağrının ciddiyetine uygun bir formül bulunsun
13:12 Kesintilere tepki gösterip çocukları okula göndermediler
12:44 Bakırhan: Yeni bir başlangıcın eşiğindeyiz
12:19 İmamoğlu’nun avukatı: YÖK siyasi saiklerle devreye konuldu
11:15 QSD: Tüm cephelerde saldırılar püskürtüldü
11:08 DBP Kadın Meclisi 11 kentte atölyeler düzenleyecek
11:02 Sibirya soğukları yerini sıcak havaya bırakacak
11:01 Abdullah Öcalan’ın avukatlarından görüşme başvurusu
10:48 Ukrayna-Rusya barışı: BM, ABD'nin karar tasarısını kabul etti
10:24 Güney Kore'de otoyol inşaatı çöktü: 4 ölü, 6 yaralı
10:07 'Yenidoğan Çetesi' davasında tahliyeye itiraz
09:36 'İstihbari bilgi' delil, WhatsApp ise 'örgütsel ilişki' sayıldı
09:32 Ağabeyi anlattı: Mehmet Yavuzel'in yaşı küçük yüreği büyüktü
09:31 Çocuklar tecavüze uğradı, tehditle fuhuşa sürüklendi
09:18 Gelecek Partili Torun: Demokratik sistemi güçlendirmekle sorun çözülebilir
09:15 Berwari: Heyetin ziyareti Kürt ilişkilerinde yeni bir sürecin başlangıcı
09:11 Nesrin Nas: İktidarın saldırılarılarına karşı muhalefet birleşmeli
09:11 Şirnex'te 11 bölgeye giriş yasaklandı
09:10 'İktidarın sözü ve pratiği çelişiyor'
09:07 Süryani başkan: Yeni sürece hepimiz sahip çıkmalıyız
09:06 Mahkemeden polisi aklama kararı: İleride suç işlemeye çekinir!
09:05 'Epochi düne ve bugüne ışık tutuyor'
09:01 Beykoz Belediyesi'ne konser soruşturması
09:00 25 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
08:35 Meteoroloji'den sağanak ve kar uyarısı
24/02/2025
23:57 Trump ile Macron'dan Ukrayna gündemli ortak açıklama
23:52 Akdeniz’de gençlerden eylem
23:32 İzettin Tekmen 30 yılın ardından tahliye edildi
23:15 35 siyasi parti ve güç: Bileşenlerin dahil edilmediği ulusal kongre sonuçsuz kalacaktır
22:33 ‘Dünya genelinde dakikada dört kadına meme kanseri teşhisi konuyor’
21:58 Narin Güran cinayetinde 3 sanığın duruşması 20 Mart’a görülecek
21:50 19 barodan kayyım tepkisi: Yetkilileri sorumlu davranmaya çağırıyoruz
20:55 BM'deki Ukrayna tasarısına ABD'den 'hayır' oyu
20:38 Besê Hozat: Önder Apo’nun açıklaması görüntülü olmalı, aksini kabul etmeyiz
19:56 İngiltere'den Rusya'ya 100’den fazla yaptırım kararı
19:48 Yenidoğan Çetesi davasında 4 tahliye
19:14 Uşak’ta çıkan yangında bir kişi yaşamını yitirdi
18:35 Antalya’da göçük: 1 işçi yaralandı
18:17 DFG: Cengiz Altun'dan Egîd Roj'a hakikatleri yazmaya devam ediyoruz
17:31 ABD’de refakatçisiz göçmen çocuklar sınır dışı edilecek
17:23 Bafil Talabani: Halkı siyasi çatışmalardan uzak tutmaya çalışıyoruz
17:17 Almanya'da seçimin galibi Merz’den Netenyahu açıklaması
17:08 Yönetmen Sinan Çetin'e soruşturma
16:38 Pınar Zorlu'nun katledilmesine dair davada tanıklar dinlendi
16:16 3 ilçede kayyım protestosu: Hırsızları göndereceğiz
15:52 Amed ve Botanlı kadınlardan 8 Mart etkinliği
15:30 Aliağa Termik Santrali'nin kapatılması için başvuru
15:22 Seyhan Belediyesi'nde işçiler eylemde
15:01 'Yoksulluk' raporu: Kadınlar temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor
14:52 Serhat’ta 8 Mart startı: Onurlu barışı kadınlar getirecek
14:18 Qaxizman'da kayyıma karşı yürüyüş
14:09 Ankara Tabip Odası: Dr. Çelik göreve iade edilmeli
14:03 32 yıllık tutsağın tahliyesi kurul toplanmadan engellendi
13:53 Birçok kentte protesto: HDK bir arada yaşamın zeminidir
13:48 Restorandakiler rehin alındı: 1 kişi vuruldu
13:40 Eşbaşkanlardan ilk tepki: Mücadele her alanda sürecek
13:36 Cengiz Altun anıldı: Hakikatler katledilemez
13:32 Gazeteci Kanbal hakkında soruşturma
13:31 Qers Barosu: Kayyım ataması kabul edilemez
13:12 DEM Partili Senem Eriş serbest
12:06 DEM Parti'den 3'üncü İmralı görüşmesi açıklaması
11:31 Koçyiğit'ten kayyım tepkisi: Cüppelerinizi çıkarıp aday olun
11:22 Tutuklama gerekçesi: Sosyalistleri bir araya getirmek
10:58 Çayırlılar ağaç kıyımına karşı şantiye kapısına dayandı
10:39 Yazar Sevim Belli hayatını kaybetti
10:19 Sıcaklıklar düşecek
09:57 Xwebûn'un bu haftaki manşeti 'Çöktürme Planı'
09:50 Şirnex’te özel savaş: Uzman çavuşların da olduğu ‘fuhuş çetesi’
09:39 CHP'den Qaxizman'a kayyım atanmasına tepki
09:22 11 ayda 12 belediyeye kayyım atandı
09:19 DEM Parti: Halk iradesinden korkanlar yine devrede
09:02 Valilik kültür merkezine el koydu: 15 tiyatro grubu evsiz kalacak
09:01 Taciz ve tehdit: Whatsapp mesajları ve CİMER şikayetiyle ortaya çıktı
09:00 24 ŞUBAT 2025 GÜNDEMİ
03:35 Qaxizman Belediyesi'ne kayyım atandı
23/02/2025
23:36 İsrail ordusu ve Hamas’tan açıklamalar
23:08 Ukrayna için 6 Mart’ta zirve düzenlenecek
23:00 Almanya seçimi: Merz CDU/CSU’nun zaferini ilan etti, AfD ise ikinci
22:50 Türkiye Binarê Qendîl’e saldırdı
22:47 Tülay Hatimoğulları: 81 ilde Öcalan’ı anlatacağız
22:09 TAJÊ’den DAİŞ’lilerin ‘affına’ karşı kampanya: Yasayı durdurun
21:43 Akdeniz’de gençlerin kayyım protestosu sürüyor
21:00 Semsûr’da ‘çîrok û stran’ gecesi
20:10 Kenanoğlu: Bu süreci atlatabilmenin yolu HDK’yi sahiplenmekten geçer
19:19 AKP’nin yeni yönetimi belli oldu
19:07 Başsavcılıktan Borsa İstanbul haberlerine soruşturma
18:55 Pasur’da yapılması planlanan GES için inceleme
18:50 Amedspor sahasında 4 farkla kazandı
18:30 Zelenski: Gerekirse istifa ederim
17:41 Amed’den seslendiler: Komplocular kaybedecek HDK kazanacak
17:29 Türkdoğan: Abdullah Öcalan’ın görüntülü mesajı mümkün, mevzuat var
17:08 Qaxizman’da esnaf ziyareti: Halk belediyesine sahip çıkacak
16:47 Mêrdîn, İzmir ve Antalya'da anadil etkinlikleri
16:43 Bêlave köyü bombalandı
16:40 Amed’de 8 Mart etkinlikleri
16:30 Talabani: Barış süreci müzakere gerektiriyor
15:39 Öztürk: Öcalan’ın özgürlüğünün zamanı geldi
14:28 İstanbul Barosu Başkanı: Tanıdığımız tek üstünlük hukuk
14:12 Birçok kentte HDK tepkisi: Karar hukuk felaketidir
13:25 Otopark diye başladılar AVM'ye dönüştürdüler
13:01 AKP kongresi: Erdoğan TÜSİAD’ı tehdit etti