Yeşil Sol Parti adayı Kerem Fırtına: Tam da görev alma zamanı

İSTANBUL - Ülkenin temel sorununun demokrasi olduğunu, bunu da toplumla birlikte değiştireceklerini söyleyen Yeşil Sol Parti İstanbul Milletvekili adayı Kerem Fırtına, “Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Tam da görev alma zamanı” dedi. 
 
“Ben HDP’liyim” diyerek siyasete atılan oyuncu Kerem Fırtına, 14 Mayıs seçimlerinde Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olarak seçmenle buluşmaya başladı. Fırtına, tarihi önem atfedilen seçimlerde demokratik dönüşüm için Yeşil Sol Parti’de mücadelenin zorunlu olduğunu vurguladı. 
 
1981 yılında doğduğu İstanbul Üsküdar’da yaşayan Fırtına, ortaokul ve lise çağlarında amatör tiyatro ile başladığı sanat hayatını, profesyonel oyunculuk ile sürdürüyor. Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası insan hakları mücadelesinin öncü isimlerinden Leman Fırtına’nın torunu olan Fırtına, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nda (TİHV) büyür. Amcası araştırmacı yazar Doğan Fırtına’ya öykünen Fırtına, çocukluk hayali olan Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni de İstanbul’da okur. Öykündüğü amcasını ziyaret ettiği cezaevinde devlet baskı aygıtıyla çocukluk yıllarında tanışan Fırtına, bu yıllarda siyasi mücadelenin önemini de anlar. 
 
Lise ve üniversite yıllarında siyasi çalışmalarının ilk adımlarını atan Fırtına, üniversite eğitiminin tamamlamasının ardından birçok film ve dizide oynamaya başladı. Bu süreçte de siyasete ilgisini koparmaya Fırtına, o günden bugüne kendisini bir HDP’li olarak tanımlıyor. HDP’nin teklifi üzerine Fırtına, 3 Temmuz 2022’de gerçekleştirilen 5. Büyük Kongre’de kurulan HDP Danışma Kurulu’nda yer aldı. 
 
Fırtına, 14 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ve Genel Seçimlerde de Yeşil Sol Parti’nin teklifini kabul ederek, İstanbul 3. Bölge Milletvekili adayı olmayı kabul etti. Danışma Kurulu ve milletvekili adaylığı teklifinin kendisi için onur olduğunu dile getiren Fırtına, bu dönemde mücadelenin de bir zorunluluk olduğunu söyledi. 
 
*Sanatla geçen hayatınız, siyasetle devam ediyor. Siyaset sahnesine çıkmanızdaki etkenler neler oldu? Neden siyaset?
 
Ben hayatı, hayatın bütününü, aldığımız tüm kararları siyasi bulan bir insanım. Davranışımızı da siyasi bulan bir insanım. Hayatın kendisini de siyaset olarak değerlendiren bir insanım. Siyasete atılmak gibi bir aşama yok hayatımda. Ben böyle yaşıyorum. Sadece aktif, daha kurumsal bir görev almış oldum. Yoksa siyasete atılma kararı gibi bir durum yok. Her şeyde siyaset ve bir politika güderim hayatımda. Ekstra bir karar değil, ben böyle yaşayan biriyim. 
 
Hak savunucularının Leman Teyzesi, devrimcilerin Leman ablası babaanneniz. Leman Fırtına’nın yaşamınıza etkileri oldu mu? 
 
Tam da görev alma zamanı. Gururla ve seve seve kabul ettim. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir.
 
Her şeyden önce öyle bir babaanneye sahip olduğum için kendimi şanslı sayıyorum. Çok şanslı sayıyorum, ne kadar öykündüğümü bilemem. Ama hep hayran oldum, vaktimi hep onunla geçirdiğim bir insandı. İzlediğim bir insandı, çünkü zaten evimizin içinde büyük büyük hareketler, büyük büyük toplanmalar olurdu. Ben de baya küçük biriydim, hep böyle izlerdim gelen insanları, gelen insanlar büyük, toplantılar büyük, meseleler büyük, ben küçük… Genelde izlemede kalır, sonrada yatağımda yatarken olan biteni kafamda düşünür müydüm, hayal mi kurardım bilmiyorum ama bununla yaşardım. Babaannemle aktif olarak İHD toplantılarına giderdim. İHD’nin başka faaliyetleri de vardı, uçurtma gibi, piknikler gibi, çocuklar içinde ailelerin buluştuğu her sene düzenli yapılan keyifli aktiviteleri vardı, oralarda hep beraberdik zaten, sonrada böyle devam ediyoruz. Bakalım. 
 
HDP Danışma Kurulu’nda yer aldınız, bugün Yeşil Sol Parti’de milletvekili adayısınız. Neden Yeşil Sol Parti?
 
Benim düşünceme göre mücadele etme zamanı. Tam da görev alma zamanı. Dolayısıyla gururla ve seve seve kabul ettim. Toplum için, toplumuna bağlı bağlı, insanına bağlı insanlarız. Bir yerde baskı ve zulüm artarsa, o ülkenin dengesi bozulmuş anlamına gelir. Bir uçak gibi düşünürsek, bizim uçağımız sağa yatmış vaziyette. Böyle uçamayız. Düşer o uçak. Dolayısıyla bunu dengeye getirmek lazım, sola ağırlık verip, uçağın balansını düzeltmek gerekiyor. Tam da o yüzden tabi ki seve seve görev aldım. Bence mecburiyet. 
 
Adaylık konusunda nasıl tepkiler aldınız? 
 
Genelde destek aldım. Güzel tepkiler aldım, elbette olumsuz düşüncelerini iletenler de var. Ama siyasete de bu yüzden giriyorum, meramımı anlatmak, derdimi anlatmak, sandığın gibi değil demek için. Bir konuşalım demek için. Neye itiraz edip neye tepki gösterdiğini söyle, ben de cevaplayabileyim, sonra sen bir daha söyle, sonra ben bir daha söyleyeyim. Ama köprüyü atmayalım demek için siyasete giriyorum. Dolayısıyla tepkileri anlıyorum. Olumlu tepkilerin de olumsuz tepkilerin de başımın üstünde yeri var. Olumsuz tepkilerin ezbere devam etmesini istemiyorum. Buna gönlüm razı değil, bunu halletmek istiyorum, derdimi anlatmak istiyorum. 
 
 “Birlikte değiştireceğiz” sloganıyla seçimlere gidiyorsunuz… 
 
Yüzde 100. Başka türlü olmaz, birlikte değiştireceğiz. Biz bir şey değiştirmeye talip değiliz, beraber değiştireceğimizi söyleyen, hatta ancak beraber değiştirirsek değişir diyenleriz. 
 
Ülkede öncelikli değiştirilmesi gereken ana sorunları sıralasanız ne olurdu? 
 
Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor.
 
Temel olarak ülkemizin demokrasi sorunu var. Zaten saydınız, sıralasak uzun bir liste olacak bu sorunların temel sebebi, demokrasi sorunumuz. Buna ihtiyacımız var, çok ciddi bir tekçi zihniyet hüküm sürüyor ülkede. Birinci sıra elbette demokrasi sorunu, bugün Kürt sorunu diye tarif ettiğimizin şeyin kaynağı demokrasi sorunu. Kürtlerin çıkardığı bir huzursuzluktan yada kavgacılıktan yana bir sorun yok ortada. Biz merkezi yönetimin mutlak şekilde güçlendirilmesinin sonucunda işte işler buraya geliyor. Bu haklarımızı halka doğru, insanlara doğru, topluma doğru genişlemesi, bize ait olan haklarımızın yasayla güvence altına alınması gerekiyor. Bu da yetmiyor, çünkü daha önce bu reformlar yapıldı, uygulamada, hayatın içinde bizim yaşayabilmemiz gerekiyor. Sahip olduğumuz haklarımızdan doğan, söz hakkımızı, katılım hakkımızı, bizi, hayatımızı ilgilendiren, günlük yaşantımızı ilgilendiren hiçbir kurala, karara katılamıyoruz. Hiçbirinde söz hakkımız yok. Bu da tabi ki her türlü huzursuzluğu, her türlü zorluğu yaşatır bize. En başta bu sorun çözülürse, insanların sözlerinin merkezden tüm ülkeye akan kararlar değil de insanların istekleri ne, orada yaşayan insanların ihtiyaçları ne, burada insanların talepleri ne? Buna göre şekillendirilir. 
 
 
Amed’te yaşayan insanın yaşam koşullarına Amed halkı, İkizdere’de yaşayan İkizdere köylüsünün, -şimdi oraya bir HES yapıyorsunuz- orada yüz yıldır yaşayan insanların köylerindeki evlerinin konumları, yaşam tarzlarını kökünden değiştiriyorsunuz. Oluyor mu öyle, olmuyor! Sonrasında ne oluyor, buna itiraz sonucunda ne oluyor? Devletin baskı aygıtları devreye giriyor. İşte süreç kapatılıyor. Kapanmıyor aslında, huzursuzluğa sebep oluyor. Sonra ayrışmaya, kutuplaşmaya sebep oluyor. Bunların çözüm yolu diyalog, müzakere, demokrasi… Demokrasi dediğimiz, en kaba haliyle açarsak içini, haklarımızın halka doğru, topluma doğru genişlemesidir. Sahip olduğumuz haklar bize çok uzakta duruyor. Göremiyoruz bile, bilmiyoruz bile onları. Yakınlaşması gerekiyor. Bize ait, belirli bir süre için devrediyoruz o hakları ve sonra asla denetleyemiyoruz. 
 
Yerel yönetimlerin önemi budur, bunu gördük, pandemide, depremden sonraki depremzedelerin yaşadığı mağduriyette gördük. Merkezi yönetimin gücü yetmez zaten. Eski bir sistem bu. Burada bir duygu yok, teknik bir durum bu. Eski, tek durum eski. Eski uygulamalar çalışıyor mu? Teknoloji kullanıyoruz hepimiz, bilgisayar, cep telefonunda uygulamalarımız var, onlar güncelleniyor. Güncellenmediğinde artık çalışmıyor. Aynı şey. Siz ekranda oynadığınız bir oyunun son sürümünü kullanırken, insanı, doğayı, canlıyı, bizi yöneten kurallarla ilgili kurallar bütününün en eski sürümünü, yüz yıl önceki sürümünü kullanıyoruz. Nasıl günlük hayatta kullandığımız uygulamalar ihtiyaca cevap vermiyorsa, bu da ihtiyaca cevap vermiyor. Bu basit bir konu aslında. Gerçekten duygularla, oradan oraya çekiştirilecek bir konu değil. 
 
Seçmenle buluşuyorsunuz, sokağa, halkın nabzına dair izlenimiz nedir? Değişim mümkün mü?
 
Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Mevzu yol. 
 
Umutluyum, bir kere umut yoksa, mücadelenin de anlamı yok. Niçin yaşayacağız o zaman, zaten ölüp gideceğiz. Böyle gelmiş, böyle gidecek diye yaşamanın benim açımdan manası yok. Belki değişmeyebilir, göremeyebilirim ama mevzu bu değil. Mevzu yol öyle değil mi? Bir şeyleri değiştirmeye çalıştığımızda, düzeltmeye çalıştığımızda, bizim hayatımızı rahatlatacak geri dönüşler sonuç diye sandığımız şeyler olacak. Neyi ne kadar göreceğimizi bilemeyiz. Ama yolda giderken o iyileştirmedir amaç. Dolayısıyla o yılgınlığı, umutsuzluk, kara propaganda olarak değerlendiriyorum ben bunu. Umut hep var. 
 
4 yıldır Muaythai eğitimi aldığınızı söylediniz! Var olan Meclis’i özetlediniz bir anlamda. Meclis nasıl olmalı? 
 
Bu çok esprili bir şeydi. Biz müzakere diye bayrak açmış insanlarız. Diyalog, diyalog, diyalog diye bayrak açmış insanlarız. Orada sevgili Candan hanım Meclis’in yumruklarla izlediğimiz sert yönüne dikkat çekerek, “Oraya hazır mısınız?” diye sordu. Bende dediğiniz gibi uzun bir süredir Muaythai eğitimi alıyorum. Çok da seviyorum. Şu sıralar biraz antrenmansızım. Bu tempodan dolayı pek gidemiyorum. Şuan savunmasız sayılabilirim. (Gülerek) Ama çok esprili bir şey. İlla “gerginliğe hazır mısınız?” deyince, bende espri olarak “ona da hazırız” dedim, “4 yıldır Muaythai eğitimi alıyorum” dedim. İnsanları güldürdü baya. Yoksa müzakeredir esas olan, bir espridir o. 
 
Biraz sanatı konuşalım, özellikle Kürt sanatına dönük ciddi baskılar ve engellemeler söz konusu. Bu Kürtlerle de sınırlı kalmıyor. İktidarı eleştiren, yanında saf tutmayan tüm sanatçılar hedef alındı. İktidarın sanat politikalarını, sanatçılara yaklaşımını nasıl değerlendiriyorsunuz? 
 
Bence zaten bu dediğiniz sorunların sebebi, sanatın özgür olmamasıdır. İktidar, devlet sanata sahipse, sanatın üzerine tente açtıysa, o zaman iktidara göre tabi ki sanat şekillenir, sanatçılar kıstırılır. Bu kaçınılmaz olandır. Dolayısıyla iktidara göre gündelik çözümler üretmek yerine, sanatı özgür bırakmak gerekir. O zaman kim gelirse gelsin, fark etmeyecektir. Devlete bağlı bir sanat yapısında özgür sanat üretmek, sanatın kendi doğasına aykırı. Sanat ne olursa olsun isyan edendir, eleştirendir, hayal kurandır, ütopya ortaya koyandır. Bunun devletin gölgesi altında olması mümkün değildir. Ne konuşursak konuşalım, bir isyan, bölücülük etiketlemesiyle karşı karşıya kaldığımız için… Sanata aykırı bir şey. Bu konuları konuşurken, işin içeriğinde, manasında kalırsak, etiketlerden kurtulabilirsek daha rahat ilerleyebiliriz. 
 
Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır.
 
Özgür sanat için bir özerk sanat kurulu olsa, özel kaynaklı olsa, kamu desteği, kampanya desteği, toplum desteği, böyle bir bütçesi olsa, özgür sanatçıların projeleri oralardan geçse, desteklense, o zaman zaten hiçbir dönemin iktidarına göre sanatçının şekillenme, şekillenmeyen sanatçının sıkıntı yaşama, kaynaksızlıktan dolayı proje üretememe gibi sorunları zaten ortadan kalkacaktır. İş yine demokrasiye dönüp geliyor. Baskıdan, iktidara bağlılıktan kurtulmayınca, bugün gündelik sorunları halletseniz, iki ay sonra yine bir sorun çıkacaktır yada kadrolar değişince yine bir sorun çıkacaktır. Sanatçı her kadroya göre nasıl şekillenebilir. Öyle sanat mı olur, öyle ürün mü çıkar? Mümkün değil. O yüzden zaten her iktidara göre o diziler, -ben diziden örnek vereyim, sanat sadece bir oyunculuk yada sinema gibi sığ bir çerçeveden değerlendirdiğim için değil, kendim tanık olduğum için- aynı tür diziler bir anda geliyor. Çünkü mecbur kalıyor insanlar. Bu bir endüstri. Siz bu endüstrileşmiş devlete bağlı, iktidara bağlı, nasıl özgür sanattan bahsedebiliriz. Bahsedemeyiz. 
 
Toplum gibi sanatta, sanatçılar da kutuplaştırıldı. Bu saatten sonra özgür sanat mümkün mü?
 
Ben her şeyin mümkün olduğuna inanan biriyim, mümkün tabi, her şey mümkün. Bizle ilgili. Bizim sloganımız öyle slogan olsun diye yazılmadı. Bence çok yerinde. Birlikte değiştireceğiz önemli bir şey. Birlikte değiştireceğiz. Bu iktidar insanlarımıza rağmen bu noktaya gelmedi. Dolayısıyla insanlarımıza rağmen devam edemez. İnsanlar, hep beraber kendimizi değiştireceğiz, hangi işe yaramaz alışkanlıklarımızı getirdiysek, muhafaza ederek bugüne getirdiğimiz davranışlarımızın artık işe yaramadığını tespit ediyorsak, bundan kurtulacağız. Bu muazzam bir şey. İnsan niye yaşar başka? Bunu memleket meselesi olarak da düşünmeye gerek yok. Kendi meselende bu değil midir? Gelişmek değil midir mevzu? Kendine bir şey katmak, pratik hayatta olmayan eşyayı oradan kaldırmıyor muyuz? 
 
Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor.
 
Uymayanın yerine uyan başka bir materyal aramıyor muyuz? Aynısını içinde yaşadığımız sistemde niye yapmayalım! Yapamıyoruz, çünkü etrafını ideolojik aygıtlarla hemen kuşatıyorlar. Seni linç ettiriyorlar, ortaya atıyorlar, ne dediğin duyulmuyor, duyulmasın isteniyor. Zaten dediklerinde haklısın çünkü. Bunu anlatmamız gerekiyor insanlara. O gürültüyü sakinleştirmemiz gerekiyor. Ne söylediğimizin anlaşılması gerekiyor. Peşinen itiraz edilmemesi için, peşinen itirazın eleştirilmesi işe yaramıyor. Peşinen itiraz edilmenin koşullarını kaldırmak gerekiyor. Neden öyle bir ortam varsa, o ortamı düzenleyip konuşulacak alanı, konuşulacak kimliğe getirmemiz gerekiyor kendimizi. O zaman söylediklerimizin arkasında durduğumuz, bunun sağlamalarını yaptığımıza inandığımız için herhangi bir sessizlikte, herhangi bir müzakere ortamında, herhangi bir diyalogda ikna edemeyeceğimiz bir durum olamaz. 
 
Çünkü söylediğimiz şey, arkadaş sen şu mahallede yaşadığın sorunu bundan sorumlu olan insana çok kısa sürede iletebilme özgürlüğünü istemez misin? Sonra da bunu ne oldu, sen bu mahalle idare komisyonundasın, sana geçen gün bu apartmanda bir dilekçe verdik, ne oldu bu iş. Seneye oy istemeye geleceksin bu siteye, görüşürüz o zaman demek istemez misin? Bunu anlatırız. Bunda istenmeyecek bir şey yok. Bunu her insan ister, demek ki anlatamadık. Anlatacağız, bundan vazgeçmek yok, haklıyız. İnsana dair bir şey bu. 
 
Hedefiniz büyük, 100 vekil dediniz. Doğup büyüdüğünüz İstanbul için hedefiniz nedir? 
 
Aday olmasaydım da yine bir HDP, Yeşil Sol Parti seçmeni olsaydım, bir tahminde bulunurdum. Tabi ki partimin çok vekil çıkarması, zaten bu konuştuğumuz meselelerin daha güçlü seslendirilmesi ve arkasında sağlam durulmasını sağlayacaktır. O yüzden çok önemli. Ama yol mühim. Bu seçim döneminde neyi ne kadar anlatabildiğimiz mühim. Bu yüzden benim için o bir sonraki aşama. Kaç vekil çıkardık, nasıl ilerleyebiliriz, etkinliğimiz ne durumda. Bu benim için sonraki aşama, şuan tek konsantrasyonum bu haklı meramımızı nasıl geçirebiliriz insanlara. 
 
MA / Özgür Paksoy
 

Diğer başlıklar

27/04/2023
17:52 Şenyaşar ailesi: Adaletin olmadığı yerde her şey sorundur
17:47 Tekirdağ'da gözaltına alınan 4 kişi tutuklandı
17:41 Dedeoğulları Davası ertelendi
17:34 Aykol: Her halükârda halka haber ulaştıracağız
17:25 TBB ve barolar: Soruşturma süreci hukuka uygun yürütülmeli
17:19 Sêrt’te Şêx İbrahim Festivali kutlandı
17:17 Gazeteci Bayram çadır kentte gözaltına alındı
17:06 Gazetecilerin tutuklanmasına tepki: Sözleri sözümüzdür!
16:54 Resul Kurt’un taziyesine ziyaret
16:39 Yeşil Sol Parti seçim çalışmalarını tüm hızıyla sürdürüyor
16:29 1 Mayıs’a katılım çağrısı
16:03 Amed Emek ve Demokrasi Platformu’ndan MA’ya ziyaret
16:02 Gazeteci Candemir’e kayyım soruşturması
16:01 Tutuklamalara adliye önünde tepki: Bu halk baş eğmez
15:37 Buldan'dan iktidara: İkinci turu göremeyeceksiniz
15:34 Tutuklanan gazeteci Gök: Faşizm yenilecek, yaşasın Özgür Basın
15:27 ÖHD Şube Eşbaşkanı İstekli’nin kapısına 'geldik yoktunuz' yazılaması
15:24 Akkuyu Nükleer Santral projesine karşı protesto yürüyüşü
15:07 ‘Binlerle başladık bugün milyonlarız’
15:04 Gazeteciler Canözer, Gök, Oruç ve Akkaya tutuklandı
14:37 Merkez Bankası’ndan faiz kararı
14:33 Uçar: 14 Mayıs yüzyılın muhasebesi olacak
14:32 Amed’de gözaltı tepkisi: Seçim güvenliği tehlikede
14:31 SES: Sağlık emekçilerini görmezden gelenlere sandıkta cevap verilecek
14:24 Yeşil Sol Parti Amed ve Sêrt’te gazetecilerle bir araya geldi
14:14 ‘Savunmanın özgür olmadığı yerde adaletten söz edilemez’
13:36 Mûş mitingine gençler damga vurdu
12:35 Gazetecilere tutuklama talebi
12:29 Polis gazeteci Gök’e sordu: Gerçekleştirmeyi planladığınız eylem ve faaliyetler nelerdir?
12:09 TBB Başkanı Sağkan gözaltı operasyonu için Amed'e geldi
11:44 Tetwan'da coşkulu miting: 15 Mayıs'ta özgürlük halayına duracağız
11:21 18. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali 2 Mayıs’ta başlıyor
10:44 AP üyelerinden OPCW’ye kimyasal silah saldırılarını soruşturma çağrısı
10:42 Örgüt üyeliğine delil üretildi: Merhaba nasılsın?
10:39 DBP PM Üyesi Aziz Taşkın gözaltına alındı
10:29 Selahattin Demirtaş'ın fotoğrafını beğenen korucuların silahlarına el konuldu
10:26 Yurtdışında oy verme işlemi başladı
10:26 Yeşil Sol Parti'nin Aydın ve Muğla mitinglerine çağrı
10:10 Gazeteciler adliyeye sevk edildi
09:51 Avukatlardan Abdullah Öcalan ile görüşme başvurusu
09:10 'İşçiler en fazla AKP iktidarı döneminde baskıya uğradı'
09:08 20 yıldır ‘sandık güvenliği’ için çalışıyorlar
09:03 Pirsûs mitingine davet: Ya başaracağız, ya başaracağız
09:03 3 fay zonu geçiyor: Dersim depreme hazır mı?
09:03 Karacadağlı kadınlar: Kürtler kazanacak, Erdoğan kaybedecek
09:03 ‘Balıkesir’den Ankara'ya milletvekili göndereceğiz’
09:02 Hatay'da molozlar 22 sahaya dökülüyor
09:02 Gözaltılar gözdağı: Hukuk önünde hesap verecekler
09:02 Mülakat mağduru ‘diplomalı pilavcı’
09:02 Ebru Günay: Ege fikriyatımızın maya bulduğu ve güçleneceği yerdir
09:00 Adalet Nöbeti’nden seçim sahasına: Gece gündüz çalışıyor
09:00 27 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
26/04/2023
23:57 Özerk Yönetim Danimarka Parlamentosu’ndan bir heyetle görüştü
23:23 Yaban keçisi öldüren 2 kişiye para cezası
23:06 KCDK-E’den yurt dışı seçmenlere çağrı
22:55 Hezex'te kaza: 2 kişi hayatını kaybetti
22:51 Londra’da pedallar Yeşil Sol Parti için çevrildi
22:31 Gazetecileri darp eden polisler hakkında takipsizlik
22:02 Çat kapı yapan gençler Buldan ile karşılaşırsa…
20:39 Uçar: En büyük halayı 15 Mayıs’ta kuracağız
20:37 Hezex'te 20 kişi gözaltına alındı
20:23 ŞanoWan ve Aryen Kom’dan gözaltılara tepki
20:14 Yeşil Sol Parti milletvekili adayı Dönmez tutuklandı
20:09 DAD: Zulmünüz gidişinizi engellemeyecek
20:06 HÜDA PAR KDP ile görüştü
20:06 Kürtçe ifadeye tercüman yok: İfadeler yarın alınacak
19:31 Soylu'nun suçladığı avukatların soruşturmasında 'hasta mahpuslara özgürlük' çıktı
19:02 YNK’den Mesrur Barzani’nin çağrısına yanıt
18:56 Sanatçılardan net mesaj: Dik duracağız!
18:44 Yeşil Sol Parti gidilmeyen kent bırakmadı
18:34 'Hak savunucuları baskılara boğun eğmeyecek'
18:07 Eğitim emekçilerinden mücadele çağrısı
17:56 Gazetecilere yönelik operasyon açık tanık ifadesine dayandırıldı
17:45 Semsûr’da halk buluşması: İktidarın tek politikası düşmanlık
17:43 Şam: Dörtlü toplantıda TSK’nin Suriye’den çekilmesi görüşüldü
17:28 BM önünde eylem: Gözaltılara direnişle cevap olacağız
17:26 Tekirdağ’da kadınlarla toplantı: Her oy adaletsizliğe cevap olacak
17:23 Tekin’in cenazesi 6 ay sonra ailesine verildi
17:00 Şirnex’te 1 Mayıs çağrısı
16:59 Anli ve Eren serbest bırakıldı
16:54 Tekirdağ’da 4 gözaltı
16:44 CPJ: TMK basına karşı silah olarak kullanılmamalı
16:41 Polis ülkücü işareti yaptı: Gazeteci değil teröristsiniz
15:58 Yeşil Sol Parti kadın adayları gazetecilerle buluştu
15:54 Ankara'da 1 Mayıs Anadolu Meydanı'nda kutlanacak
15:54 Kürt Özgürlük ve Demokrasi İttifakı’ndan gözaltı açıklaması: İflasın resmidir
15:40 Polisten miting alanına girmek isteyen gazetecilere engelleme girişimi
15:37 ‘Kadınlar iktidarın saltanatını yıkacak’
15:17 Öztürk: Sizin elinizde kelepçe, bizde direniş var
14:57 ‘Kürt gazetecilerin hedef alınması seçimlere yönelik hamledir’
14:40 Çevre örgütleri: Nükleer santral istemiyoruz
14:38 Gözaltılara tepki: Yargı muhalefete karşı sopa olarak kullanılıyor
14:36 Buldan binlere seslendi: Ülkeyi kadınlar yönetecek
14:33 AKP'li Yanık AFAD kolileriyle seçim çalışmaları yürütüyor
14:20 PKK Lideri Öcalan’ın avukatı Uysal beraat etti
14:14 Yeşil Sol Parti Meletî’de: Kurdistan’da AKP bitmiştir
14:08 Uçar: Yeni yüzyılı kurmak için buradayız
13:56 Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışanlara yandaş sendika baskısı
13:47 Şenyaşar ailesi: Adalet olmayan yerde helallik olmaz
13:39 Hukukçulardan gözaltılara tepki: Ses çıkarılmazsa Türkiye'ye yayılır
13:15 İHD Amed Şubesi Başkanı Zeytun: Sivil alan daraltılmaya çalışılmakta
12:56 Gözaltında tutulan 128 kişinin emniyet ifadesine başlandı
12:41 Wan'da coşkulu kadın mitingi
12:39 Avrupa’daki seçmen yarın sandık başına gidiyor: Güvenlik üst seviyede
12:24 Resul Temur’un avukatlarından tutanak: Savcı görev sınırlarını aştı
12:23 Amed’te savaş uçağı hareketliliği
11:52 İzmir'de 1 Mayıs mitingine çağrı
11:40 Amed Barosu Başkan Yardımcısı Özdemir: Savcı açıkça suç işliyor
11:06 Alevi örgütleri 'halk buluşması' düzenleyecek
11:02 Yeşil Sol Parti Kocaeli adayı Ayten Dönmez gözaltına alındı
10:05 Mûş adaylarından mitinge katılım çağrısı: Kararlı duruşumuzu gösterelim
09:55 İsviçre Kürdistan Gazeteciler Derneği: Gazeteciler serbest bırakılsın
09:39 Kısıtlılık süresi bitti, gizlilik kararı sürüyor
09:39 Hasan Cemal: Gözaltılar Erdoğan’ın seçimi kaybetme korkusunun sonucu
09:27 Oy ve Ötesi 81 kentte 100 bin gönüllüyle çalışacak
09:20 Çernobil’in yıldönümünde Akkuyu’ya ilk nükleer yakıt tankı getiriliyor
09:14 Botanlı kadınlar: Bizler kazanacağız
09:12 Dersim Dağ: Kürtler İstanbul’un, İstanbul Türkiye’nin kaderini belirleyecek
09:11 ‘Halkımızın topraklarına dönmesi için çalışacağım’
09:02 Yeşil Sol Parti Adayı Coşkun: Balıkesir'de tarih yazacağız
09:01 'Hatay’da yaşamı yeniden kurmak için Yeşil Sol Parti’ye'
09:01 Kürt siyasetçi Yazar'ın akrabaları: Bizim rengimiz tabiattır, yeşiliz
09:01 Bedenindeki şarapnel parçaları mücadelesini diri tuttu: Aydın'ın sesi olmaya geliyoruz
09:00 Bedlîs adayı Gökalp: Sandıkları aydınlatacağız, çalamayacaklar
09:00 26 NİSAN 2023 GÜNDEMİ
25/04/2023
23:12 Yeşil Sol Parti’den gençlik şölenine katılım çağrısı
23:07 Kobanê’ye saldırı
23:00 Yeşil Sol Parti'den Hatay'da halk ziyaretleri
22:55 Oğlunun cenazesi kutu içinde teslim edilen Halise Aksoy da gözaltında
22:30 18 uluslararası kurumdan gözaltılar için çağrı
21:51 Sancar: Gözaltılar sandığa darbe girişimi
20:53 Meletî’de 6 katlı apartman çöktü
20:43 Beytepe'de tepki çeken yol çalışması yeniden başladı
20:03 33 barodan ortak açıklama: Yasak ve kısıtlama kaldırılsın
20:00 Seçim Güvenliği Platformu: Gözaltı yoluyla en büyük seçim müdahalesi
19:43 Yeşil Sol Parti Kocaeli’de seçim çalışmalarını hızlandırdı
19:38 Mahkemeden HDP’ye silahla saldıran Sütçü hakkında suç duyurusu
19:29 İstanbul'da gözaltı protestosuna saldırı: 10 gözaltı
19:16 Minbic’te bir araçta patlama
19:08 Buldan: Önceliğimiz bu faşizmi ve iktidarı göndermektir
18:48 Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Akın’dan DFG’ye ziyaret
18:33 Gözaltılar protesto edildi: Birlikte direnelim
18:10 Arama kararı olmayan Piya’ya baskın: Tüm dijital materyallere el konuldu
18:09 Oyuncular Sendikası’ndan gözaltılara tepki
18:07 Sancar’dan operasyon mesajı: AKP kaybedeceğini anladı
17:38 7 yaşından beri 12 kez gözaltına alınan Yürek yine gözaltında
17:28 Yeşil Sol Parti adayı Cemal’den Yeni Yaşam'a ziyaret
17:25 Yeşil Sol Parti’nin ziyaretleri sürüyor
17:17 Munzur Çayı’nda kaybolan gençlerden 5 gündür haber yok
17:12 Tiyatro Kooperatifleri: Meslektaşlarımız serbest bırakılsın