Şirnex’in Elkê (Beytüşşebap) ilçesine bağlı Dêrhergela köyünde 1970 yılında dünyaya gelen Aliye Timur, daha çocuk yaşlarında devlet baskısı ve zorunlu göçle tanıştı. 1980’li yıllarda ailelerine dayatılan koruculuk sistemini kabul etmedikleri için köyleri boşaltılan Timur ailesi Mersin’e göç etmek zorunda kaldı. Daha sonra Colemêrg’e yerleşen dört çocuk annesi Aliye Timur, yaşamı boyunca içinde büyüyen adalet ve özgürlük arayışını siyasete ve kadın mücadelesine taşıdı.

 

Aliye Timur Colemêrg'te 2010’lu yıllardan başlayarak sırayla Demokratik Toplum Partisi’nde (DTP), Demokratik Özgür Kadın Hareketi (DÖKH), Özgür Kadın Kongresi (KJA) da aktif görevler aldı. Son yıllarda ise Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nde (DEM Parti) yönetici ve Barış Anneleri Meclisi’nde çalışıyordu. Colemêrg’in her sokağına, mahallesine, evine, kapısına sabır ve kararlılıkla dokunan Aliye Timur, bir annenin sıcaklığıyla, bir kadının sezgisiyle kadınların hayatında iz bıraktı. Aliye Timur'dan etkilenen birçok anne ve kadın, kadın çalışmaları ve Barış Anneleri Meclisi’nde yer aldı. Tüm baskı ve engellemelere rağmen mücadeleden vazgeçmedi. Onun için bu mücadele, yalnızca bir çalışma değil, haksızlığa uğramış bir halkın, dağıtılmış bir ailenin, elinden alınmış bir yaşamın yeniden kurulma çabasıydı. Mazlum adını verdiği oğlu, annesinin mücadelesinden etkilenerek PKK’ye katıldı. Aliye Timur, oğlunu 2023 yılında Garê bölgesinde yaşanan bir çatışmada yitirdi. Oğlunun cenazesine ulaşamayan Aliye Timur o günden sonra, oğlunun bir mezarı olsun diye mücadele etti. Aliye Timur, akraba ziyareti için gittiği Federal Kürdistan Bölgesi’nde geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi.

 

Aliye Timur'un mücadelesini birlikte çalıştığı arkadaşları anlattı. 

 

'AİLESİNİ DİNLEMEZ, BİZE KATILIRDI'

 

Barış Annesi Sıdıka Kaya, Aliye Timur'un mücadeleci ve fedakar bir kadın olduğunu belirterek," Aliye anne dava insanıydı. Davasında çok içtendi, samimiydi. Aliye'nin parti çalışmalarında yer almasını ailesi istemiyordu. Ama o ailesini dinlemiyordu ve hep bizimleydi. Parti de yer alıyordu, örgütlemedeydi, gençlik çalışmalarındaydı, Barış Annelerinin çalışmalarında yer alıyordu. Bu dava da çok dürüsttü. Nerede iş varsa orada yer alırdı. Mütevaziydi, çalışkandı, mücadeleyi seviyordu. Nerede bir kadın görse gider sohbet eder, örgütlemeye çalışırdı. Onu kaybettiğimiz için çok üzgünüz. Ama onun bize bıraktığı barış mücadelesini sürdüreceğiz. Onun yürüdüğü yolda yürümeye devam edeceğiz" diye ifade etti.  

 

HAYALİ OĞLUNA AİT BİR MEZAR 

 

Barış Anneleri’nden Xwezeycan Kaya da Aliye Timur'un tek hayalinin mücadeleyi barışla taçlandırmak olduğunu ifade ederek, "Sürekli biz anneleri organize eden oydu. Her gün mahallelerde toplantılar alır ve sürecin ruhuna uygun hareket ederdi. Tek bir gün bile durmadı, sürekli diyordu,' barış olacak hepimiz hep birlikte özgür olacağız' diyordu. Onun mücadelesini yaşatacağız" diye konuştu. 

 

Aliye Timur'un büyük emekler vererek, bütün kirli politikalara rağmen bilinçlendirme çalışmaları yürüttüğünü belirten Barış Annesi Remziye Akbulut, "Hep derdi 'keşke oğluma ait bir mezar olsaydı ve ben o mezarı ziyaret edebilseydim' diyordu" dedi. 

 

'HAYALLERİNİ GERÇEKLEŞTİRECEĞİZ'

 

Çalışma arkadaşlarından Zübeyde Bor da, Aliye Timur'un yürüttüğü çalışma sayesinde birçok kadının yönünü mücadeleye çevirdiğini söyleyerek, “Mahallelerde durmadan çalışır, kadınlara ulaşırdı. Onun hayallerini, amaçlarını gerçekleştireceğiz ve bu mücadeleyi sürdüreceğiz" diye konuştu.

 

MA / Zeynep Durgut