ANKARA/İSTANBUL - İsrail cezaevlerinde cinsel saldırıya uğrayan Alman Aktivist Anna Liedtke ile dayanışma eylemi düzenleyen Ankara Kadın Platformu ve Kadınlar Birlikte Güçlü, enternasyonal kadın mücadelesi çağrısı yaptı.
Ankara Kadın Platformu, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına karşı dayanışmak üzere yola çıkan Küresel Sumud Filosu'nda yer alan genç kadın örgütü ZORA temsilcisi ve Gazeteci Anna Liedtke'nin gözaltına alındıktan sonra İsrailli askerler tarafından maruz kaldığı cinsel saldırıyı protesto etti. Açıklamada, "İşgalci İsrail'in hapishanelerinde cinsel saldırıyla mücadele eden kadınların yanında sokaktayız" pankartı açıldı. Sık sık, "Nehirden denize özgür Filistin", "Yaşasın kadın dayanışması" sloganları atan kadınlar konuya ilişkin Yüksel Caddesi'nde açıklama yaptı. Kadınlar, İsrail cezaevlerindeki cinsel şiddet münferit değil; sömürgeci, patriyarkal ve kapitalist egemenliğin kadınlara dönük bilinçli ve sistematik bir politikası olduğunu vurguladı.
Platform adına açıklama yapan Yağmur Alaz Gülveren, İsrail cezaevlerindeki cinsel şiddetin münferit olmadığını; sömürgeci, patriyarkal ve kapitalist egemenliğin kadınlara dönük bilinçli ve sistematik bir politikası olduğunu vurguladı. Tüm savaşların kadınların maruz kaldığı şiddeti arttırdığını belirten Yağmur Alaz Gülveren, "Savaş-işgal koşullarında kadınların bakım yükü orantısız biçimde artıyor, koşulların getirdiği ekonomik zorluklardan da kadınlar daha fazla etkileniyor. Cinsel şiddet, cinsel taciz hem devletler hem de erkekler tarafından, çoğunlukla kadınlara yönelik bir silah olarak kullanılıyor" dedi.
'KADIN MÜCADELESİ ENTERNASYONAL OLMAK ZORUNDA'
Futbol tribünlerinden siyasi partilere Kürt siyasetçi Leyla Zana'ya dönük cinsiyetçi ve ırkçı saldırılara dikkat çeken Yağmur Alaz Gülveren, "Biz bu erkek devlet şiddetine Kürt kadınların ve siyasi tutsakların deneyimlerinden; gözaltına alındığımızda dayatılan çıplak aramalardan da aşinayız. Yine hapishanede cinsel şiddete uğrayan Garibe Gezer’in ölümü, hafızalarımızda diri. Erkek egemen devletlerin bedenlerimizi savaş alanına çevirmesi sebebiyle, kadın mücadelesi enternasyonal olmak zorunda ve bizler de bu mücadelenin bir parçasıyız. Kadın bedeninin bir savaş alanına dönüştürülmesi, cinsel şiddetin bir sorgu ve işkence yöntemi olarak kullanılmasına karşı dünyanın dört bir yanındaki kadınlarla mücadelemiz, kurtuluşumuz ortak. Biliyoruz ki ne kadınlar özgürleşmeden Filistin özgür olabilir ne de Filistin özgürleşmeden kadınlar özgür" diye belirtt.
Açıklama sloganlarla sonlandı.
İSTANBUL
Kadınlar Birlikte Güçlü de Taksim Tünel’de toplandı. Basın metnini Kadınlar Birlikte Güçlü üyesi Seranay Sevimli okudu. Eylemde “İsrail hapishanelerinde cinsel işkence var” pankartı açılırken, sık sık “Jin jiyan azadî”, “Filistin’de direnen kadınlara bin selam” sloganları atıldı. Onlarca kadının katıldığı eyleme çok sayıda kişi destek verdi.
Basın metnini okuyan Serenay Sevimli, “Siyonizm hapishanelerinde sömürgeci, patriarkal ve kapitalist egemenliğin kadınlara dönük bilinçli ve sistematik bir politikası. Filistinli kadınlar günlük hayatta da cinsel şiddetle karşı karşıya kalırken tüm bunlara rağmen örgütleniyor ve mücadele ediyor. Biz bu erkek devlet şiddetine Kürt kadınların ve siyasi tutsak deneyimlerinden biliyoruz. Son zamanlarda Leyla Zana’ya yöneltilen cinsiyetçi hakaretler ve hapishanede cinsel şiddete uğrayan Garibe Gezer bunların örneği” dedi.