‘Kadınların sözü olmadan barış olmaz’

  • kadın
  • 09:40 15 Nisan 2025
  • |
İSTANBUL - Süreçte en temel ihtiyacın barışın toplumsallaştırılması olduğunu belirten Aralık Feminist Kolektif Üyesi Feride Eralp, “Kadınların sözü olmadan, kadınların güvende yaşayacağı bir düzen kurulmadan barış olmaz” dedi. 
 
Kürt sorununun çözümü bağlamında süreç tartışmaları ve bu yönlü gelişmeler sürerken, kadınların gündeminde ise barış mücadelesi var. 1990’lı yıllardan itibaren feminist hareket ve Kürt kadın hareketi çeşitli zeminlerde bir araya gelerek, ortak barış mücadelesini örgütlüyor. Bu kapsamda 2009 yılının Mayıs ayında Barış İçin Kadın Girişimi (BİKG) kuruldu. Kadınlar daha sonra çeşitli platform ve etkinliklerle barış mücadelesini örgütlemeye devam etti. Son süreçle birlikte ise düzenlenen bir konferansta “Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi” oluşturuldu. 
 
SAVAŞ VE KADINLAR
 
Aralık Feminist Kolektif Üyesi Feride Eralp, savaş ve kadınların barış süreçlerindeki rolüne ilişkin konuştu. Savaş koşullarının patriyarkayı güçlendirdiğine dikkati çeken Feride Eralp, çatışma halinin kadınlar için şiddet anlamı taşıdığını vurguladı. Savaşlarda kadın bedeninin savaş alanı haline getirildiğini ifade eden Feride Eralp, 2015 yılındaki sokağa çıkma yasakları dönemini hatırlattı. Feride Eralp, “Abluka altına alınan kentlerde; Jandarma, özel harekatçıların tecavüz imaları ve tehditleriyle dolu duvar yazılamaları, yatak odalarına kadar girip aynalara yazılamalar, kendi fotoğraflarını çekmeleri ve sosyal medyadan paylaşmaları bunun en ayyuka çıktığı haliydi” dedi.
 
Feride Eralp, yürütülen savaşta, cinsel şiddetin, tecavüzün ve tecavüz tehdidinin bir savaş silahı olarak kullanıldığını belirterek, "Feministler olarak savaşın bu cinsiyetçi yüzünü hep gündem ettik, sorun ettik, teşhir etmeye çalıştık. Savaşa karşı olmanın, barış talebini yükseltmenin, nasıl bir barış tahayyülü olduğunu açıkça söylemenin, feminist mücadelenin hep bir parçası olduğunu düşünüyorum” diye belirtti. 
 
‘KADINLAR OLMADAN BARIŞ OLMAZ’
 
Feride Eralp, “Nasıl ki savaş, erkek egemen güçlerin egemenlik paylaşımı oluyorsa; barış masaları da erkeklerin bu egemenlik paylaşımı mücadelelerini sürdürdüğü başka alanlar haline geliyor. Kadınlar, savaşın şiddetini en yoğun biçimiyle yaşayanlar oluyor. Hem cinsel şiddeti hem savaşın yıktığı o hayatları yeniden inşa etme yükünü taşıyorlar. Kadınlar çoğunlukla barış süreçlerinden, barış masalarından da dışlanıyor ve dahil edilmiyor. Bu dünyanın pek çok yerinde yaygın bir deneyim. Kadınların sözü olmadan, kadınların güvende yaşayacağı bir düzen kurulmadan barış olmaz” diye aktardı. 
 
'BARIŞ TOPLUMSALLAŞMALI'
 
Feride Eralp, Feminist hareket olarak Kürt kadın hareketiyle beraber savaşa karşı söz üreten bir zemine ihtiyaç olduğunu vurgulayarak, “TJA'lı arkadaşlarla beraberce tartışarak bir yola başladık. Ve bu yol en sonunda İstanbul'da bir konferans ve bu konferansın ardından çıkan ‘Barışa İhtiyacım Var Kadın İnisiyatifi’ne evrildi. Bundan sonra bu inisiyatifin nasıl yol alacağı da, inisiyatifin yapacağı toplantılar, açıklamalarla daha net ortaya çıkacaktır” diye konuştu. 
 
En temel ihtiyaçlardan bir tanesinin barışı toplumsallaştırmak olduğunu vurgulayan Feride Eralp, bunun aynı zamanda toplumun barış talebini sahiplenmesi anlamına geldiğinin de altını çizdi. 
 
MA / Yeşim Tükel