İSTANBUL – Kadınların olduğu bir meclisin daha barışçıl olacağını söyleyen KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, “Kadınlarla ortaklaşmamış hiçbir siyasi yapı başarılı olamaz. Çünkü dünyanın yarısını kadınlar oluşturur ve gerçek ittifak kadınlarla yapılan ittifaktır” dedi.
Kadın ve erkeklerin her alanda eşit olarak temsil edilmeleri gerektiğini savunan Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), 21 yıllık deneyim ve birikimi ile alanında tek dernek olarak çalışma yürütüyor. Kadının siyasetteki görünürlüğünü arttırmayı amaçlayan dernek, yıl boyunca siyaset alanında aktif çalışma yürütmek isteyen kadın adaylarla siyaset okullarında bir araya geliyor. KA.DER Genel Başkanı Nuray Karaoğlu, Türkiye’deki kadınların siyasetteki yeri ve temsiliyetine ilişkin konuştu.
'MECLİSTE 84 YILDA 84 KADIN OLAMADIK'
Yıllardır Türkiye’nin genel sorununun karar alma mekanizmalarında ve özellikle siyasette kadın temsiliyeti oranlarının az olduğunu söyleyen Karaoğlu, “Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkını elde ettiklerinden bu yana 84 yıl geçti. 84 yılda Mecliste 84 kadın olmayı bir türlü elde edemedik. Son 26. Dönem meclisinin kadın temsiliyet oranı ise 74. 7 Haziran 2015 seçimlerinde temsiliyet oranları yükselmişti ve sevinmiştik. Ancak hemen Kasım 2015 seçimleriyle kadının temsiliyet oranı tekrar düştü ve yüzde 18’lere dayanan temsiliyetler, yüzde 14’lere kadar indi. Şuanda da kadın temsiliyeti yüzde 13.8’lerde” dedi.
'SİYASETTE ERİL ZİHNİYETİN YANSIMASI YAŞANIYOR'
Bu seçimde aday adaylıkları konusunda kadınların son derece cesaretli ve kendilerinin yaşadıkları bütün engellere rağmen aday olma noktasında istekli olduklarını belirten Karaoğlu, “Erkek egemen siyaset yapısının sonucu olarak 4 bin 200 aday arasından 931 kadın yer aldı. Bu kadın adaylardan yalnızca yüzde 5.4’ü birinci sırada yer buldu. Bunu siyasetin eril zihniyetinin yansıması olarak değerlendirmek gerekir. Erkek siyasetçiler hep ‘arıyoruz ama yeteri kadar ya da liyakatli kadın bulmak konusunda problem yaşıyoruz’ derler. Aslında yeteri kadar kadın var, cesaretli kadınlar var. Liyakat kısmına gelince erkeklere hiç sorulmayan orta derece eğitimli olan erkeklerin siyasette o meclis koltuklarına oturduklarını görüyoruz. Ama söz konusu kadın olduğunda ‘kaç dil biliyor, hangi üniversiteyi bitirmiş, uzmanlık alanları nelerdir’ diye erkeklerde hiç aranmayan kriterler aranmakta" diyerek tepki gösterdi.
‘KOSKACA BİR DUVAR ÖRÜLMÜŞ’
Parlamentoda yalnızca 2 kadın bakanın yer aldığını ve bunların da geleneksel yapıyla bağdaştırılarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nda çalıştığını hatırlatan Karaoğlu, kadınların kamusal alanda gösterilmeyip, özel alan içine sıkıştırıldığını ve siyasette bile konumlandırma stratejisiyle karşı karşıya olduğunu söyledi. Türkiye’deki siyasetin cinsiyetlendirilmiş yapısının kadınların meclis koltuklarında yer almasının önünde koskoca bir duvar ördüğünü ifade eden Karaoğlu, yıkılması gereken bu duvarlar ve zihniyetle yıllardır mücadele ettiklerini de belirtti.
'BU İKİYÜZLÜLÜK STRATEJİK PROGRAMLARIN SONUCU'
Karaoğlu, “Kadınlara ne kadar önem atfettiklerini belirtip, sonunda da bu kadar ikiyüzlü netice ile karşılaşmak kadınların eksikliği değildir. Erkeklerin bu konudaki hiçbir etik değere uymayan stratejik programlarının sonucudur. Belki bu biraz sert söylem oluyor ama biz kadınlar 84 yıldır bu konuda mücadele ediyoruz. Bu konuda gerçekten olunması gerektiği gibi karşımıza çıkılmasını istiyoruz. Yani ‘biz parti olarak cinsiyet kotasına kadın erkek eşitliğine çok dikkat ediyoruz. Yüzde 33 cinsiyet kotamız var ve kadınları da seçtireceğiz’ deyip ama yüzde 33 değil yüzde 22’de kalan siyasi partiler varsa ve bunlar kadın konusunda öncü olduklarını ifade ediyorsa, biz de onlara soruyoruz. Nerede sizin cinsiyet kotanız? Uyguluyoruz dediğiniz cinsiyet kotasını o zaman sıralamalarda ve aldığınız sonuçlarda da gösterin. Kadınları seçilebilir yerlere yerleştirin ki o zaman biz sizin gerçekten cinsiyet kotasında kararlı olduğunuzu ve bunu uyguladığınızı görelim.”
'KADINLARIN OLDUĞU MECLİS DAHA BARIŞÇIL OLUR'
Kadınların siyasetteki temsiliyetine değinen Karaoğlu, “Kadınların olduğu bir meclisin daha barışçıl olacağını ve o ülkenin savaş ile ilgili bir probleminin şimdiki gibi en azından olmayacağını, ekonomik alanda da gelir eşitsizliğini konusunda daha duyarlı olacaklarını iddia ediyoruz. Çünkü bir savaş çıktığında, ekonomik bir problem olduğunda, sosyolojik bir sorun olduğunda ülkede bundan en çok etkilenen cinsiyet kadınlardır. Bunun yanı sıra her cinsin kendine ait ihtiyaçları var. Bu ihtiyaçları da her cins kendisi bilir. Bugün sizin doğum izniyle ilgili bir ihtiyacınız var ve çocuk dünyaya getirmişsiniz ama o çocuğun bakımı için gerekli olan izniniz yeterli değil. Bunu kim bilebilir, bir erkek bunu fark edebilir mi? Sizin kadar fark edemez” dedi.
'KADINLAR SİYASETTE DAHA ETKİLİ OLMALI'
Bir toplumda demokrasi anlayışının gelişebilmesi için kadınların siyasette daha etkili olmaları gerektiğini söyleyen Karaoğlu, aynı zamanda tam demokrasiden söz edebilmek içinse kadınların siyaset dahil tüm karar mekanizmalarında eşit temsil edilmesinin önemine vurgu yaptı. Karaoğlu, “Kadınlarla ortaklaşmamış hiçbir siyasi yapı başarılı olamaz. Çünkü dünyanın yarısını kadınlar oluşturur ve gerçek ittifak kadınlarla yapılan ittifaktır. Eşit temsil bir haktır ve kadınsız meclis yarım kalır” diye belirtti.
MA / Necla Demir