Fatmagül Berktay: Kadınlar kamusal alanda mücadele etmeli

  • kadın
  • 09:08 5 Haziran 2018
  • |
img

İSTANBUL - Demokrasi mücadelesini sadece seçim öncesi gündemine alan kimi siyasi partilerin bu söylem altında yine kadınları bir kenara ittiğini söyleyen Prof. Dr. Fatmagül Berktay, kadınların buna karşı mutlaka kamusal alanda mücadele etmesi gerektiğini ifade etti.

Prof. Dr. Fatmagül Berktay, yaklaşmakta olan 24 Haziran seçimlerini demokrasi ve eşit temsiliyet sorunu üzerinden değerlendirdi. Türkiye’de demokrasi sorununun hep can yakıcı bir sorun olduğunu ve bunu ne erkek politikacıların ne de siyasi partilerin tam olarak anlamadıklarını söyleyen Berktay, kadın mücadelesinin ise demokrasi mücadelesinden bağımsız olmadığını vurguladı.
 
‘FIRSATTAN İSTİFADE KADINLARI BİR KENARA İTTİLER’
 
Berktay’a göre, bu durumun en iyi göstergesi de siyasi partilerin 24 Haziran seçimlerinde gösterdikleri kadın vekil adayları. Bir kez daha 'önemli olan demokrasi mücadelesi' sözü sarf edilip, fırsattan istifade kadınların bir kenara itildiğini söyleyen Berktay, hiçbir partinin yasalarda kadın-erkek eşitliğini, bu pariteyi gündeme getirecek bir gündeme sahip olmadığı görüşünde.
 
Berktay, “Bu o kadar tipik bir şey ki. Kadınlar seslerini yükseltmiyorlar mı, yükseltiyorlar. Aday olmadılar mı, oldular. Mesele salt ‘daha çok kadın aday olsaydı, biz daha çok aday belirlerdik’ meselesi değil. Mesele tam da demokrasi sorunu" dedi.
 
‘ATAERKİLLİĞİN İNTİKAMI GERÇEKLEŞİYOR’
 
Yine bugün Türkiye’de ataerkilliğin intikamının gerçekleştiğinin ve erkekçil restorasyon çabasının var olduğunu ifade eden Berktay, bu çabanın aslında Türkiye’deki demokrasi meselesinin de can damarı olduğunun altını çizdi. Berktay, bu şu sözlerle açıkladı: “Bunu ne erkek politikacılar ne siyasi partiler ne de erkeklerin önemli bir kısmı görmüyor. Önemli bir kısmı derken kendine demokrat, modernist falan diyen erkekleri katıyorum işin içine. Erkeklerin önemli bir kısmı da kadın sorununa hayırhah bakıyor. ‘Kadınlara eşitlik olsun, daha modern ve demokrat olmanın gereğidir’ diyor ama bunu yine kadınların sorunu olarak görüyor.” 
 
‘KAMUSAL ALANDAKİ MÜCADELE ÇOK ÖNEMLİ’
 
Berktay’ın üzerinde durduğu bir diğer önemli konu kadınların kamusal alanda yer bulamaması. Bu yüzden verilen kadın mücadelesinin aynı zamanda kadınları kamusal alana çekebilmek olduğunu ifade eden Berktay, “Çünkü sizin kim olduğunuz ancak kamusal alanda belli olur. Ayşe, Fatma, Hidayet olarak, birey olarak varlığınız orada gözükür ancak. Öbür türlü size verilmiş kimlikler söz konusudur. Annesinizdir, falancanın eşisinizdir, falanca etnisiteye mensupsunuzdur ya da profesörsünüzdür ama sizin kim olduğunuz kamusal alanda yapıp, ettiklerinizle ortaya çıkar. Dolayısıyla oradaki mücadele çok önemlidir. O yüzden kamusal alanı açmak ve oraya kadınları mutlaka birey olarak mücadele etmek üzere çekebilmek çok önemli” diye belirtti.
 
‘İKTİDARLAR KAMUSAL ALANI DARALTMAK İSTİYOR’
 
Ancak bütün dünyada iktidarlar tarafından kamusal alanın daraltılmak istendiğine dikkat çeken Berktay, Türkiye’de ise bu durumun çok daha erken başladığını kaydetti.
 
Kamusal alanın daraltılmasının en büyük yansımasının kadına yönelik olduğunu söyleyen Berktay, “Biz bence kimlik politikasından vazgeçmeliyiz. Duruma göre politik tavır alı, politika üretmeliyiz. Türkiye tabi kimlik politikalarının çok derinlere işlediği bir toplumdur. Herhangi bir oluşumda ‘kimler var’ diye sorduğunuz anda kimlik politikasının içine düşüyorsunuz. Bu bizi bitiren bir şeydir. Bu politika değil zaten. Bence kimlik politikası sahte politikadır. Ama hep bunun içine tıkılıyoruz. Kadınlar olarak da, etnik aidiyetler olarak da. Bunu aşabilmek çok önemli” diye konuştu.
 
MA / Necla Demir - Servet Karaduman