‘Nevin’in hikayesi kahramanlık değil direniş hikayesidir’

img

İSTANBUL - Nevin Yıldırım’a tekrar müebbet hapis cezası verilmesinin münferit bir karar olmadığını söyleyen Avukat Büşra Özbiçer, “Ceza, bize yargının erkek yüzünü tekrardan gösterdi. Nevin’in hikâyesi kahramanlık hikâyesi değil, direniş hikâyesidir. Nevin yaşamını savunmaya devam ediyor” dedi.

Isparta’nın Yalvaç ilçesinde kendisine cinsel saldırıda bulunan Nurettin Gider’i öldürmek zorunda kaldığı için müebbet hapis cezası alan, cezası Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi tarafından "Suçun tek başına işlenmediği" gerekçesi ile bozulması ardından yeniden yargılanan Nevin Yıldırım’a tekrar müebbet hapis cezası verildi. Yıldırım için herhangi bir indirim uygulanmamasına kadınlar ve kadın örgütleri tepki göstermeye devam ediyor.  
 
Nevin Yıldırım davasını başından beri takip eden avukatlardan Büşra Özbiçer, dava sürecini ve verilen kararın ne anlama geldiğini değerlendirdi. 
 
‘ADİL YARGILANMA HAKKI İHLALİ TRAVMAYA NEDEN OLDU’
 
Türkiye’de her yıl yüzlerce kadının maruz kaldıkları cinsel ve fiziksel şiddet döngüsünden çıkamayarak öldürüldüğünü söyleyen Özbiçer, “Böylesi bir durum karşısında Nevin ise hayatına sahip çıkan kadınlardan yalnızca biri. Nevin Yıldırım’a verilen müebbet hapis cezası bize yargının erkek yüzünü tekrardan gösterdi. Olay tarihinden bugüne mahkeme hep önyargılı bir tutum sergiledi. Sanık olarak yargılanan Nevin Yıldırım’ın cinsel saldırı mağduru olduğu dikkate alınmadı. Nevin’in maktul ile gönüllü bir ilişkisi olduğu varsayıldı. Heyet ortada gönüllü bir ilişki olduğunu iddia eden akrabalara ve komşulara inanmayı tercih etti. Köy dedikoduları heyetin gözünde Nevin'in ‘masumluğuna’ halel getirmiş olmalı ki, bu yana dönüp bakmadılar bile. Savunmalar mahkeme duvarlarından geri döndü, heyete ulaşmadı. Köy mahkemesinin ve devlet mahkemesinin Nevin’e karşı tavırları aynı oldu. Bu varsayım Nevin’in adil yargılanma hakkının ihlaline ve ikincil bir travma yaşamasına sebep oldu. Nevin uzun zamandır kendisine silah zoruyla cinsel saldırıda bulunan adamı öldürerek kendi hayatını savundu. Nevin’i tecavüzden korumayan hukuk düzeni, sanık kürsüsünde Nevin olunca cezalandırmayı geciktirmedi” sözleriyle tepki gösterdi. 
 
‘YARGININ KARARLARI AHLAKİ NORMLARDAN BAĞIMSIZ DEĞİL’
 
Nevin Yıldırım ile aynı durumda olup hayatını savunması sonrasında serbest bırakılan kadınların örneklerinin az olmasına rağmen sevindirici olduğunu belirten Özbiçer, bu örnekler karşısında yargının takındığı tavra ilişkin de şunları söyledi: “Tahliye edilen kadınlar arasında henüz dosyası kesinleşmeyen ve beraat almayanlar da var. Yargının sanık kadınlar hakkındaki tutumu, içerisinde bulunduğumuz ahlaki norm ve kurallardan ari değil. Erkek şiddeti yüzünü bize mahkemelerde de gösteriyor. Sistematik cinsel saldırıya maruz bırakılan kadının ruhsal durumu, sıkıştırılmışlık ve alternatifsizlik duygusu anlaşılmıyor. Mahkemeler neticede ‘ortada bir cinayet var’ diyerek cezalandırmayı seçiyorlar. Köy dedikodularına itibar ediliyor. Müvekkil lehine olan deliller toplanmıyor, özen yükümlülüğüne uygun araştırmalar yapılmıyor. Birbiriyle çelişen ve görgüye dayalı olmayan tanık beyanları hükmü esas alınıyor. Savcılık ve mahkeme heyeti Nevin’in iradesinin gasp edildiğini, alternatifsiz bırakıldığını dikkate almadı. Hâlbuki kadınların erkek şiddetine karşı çaresiz bırakıldığı erkek egemen sistemde, kurumsallaşan şiddeti reddeden kadınların kendini kurtarmak adına yaptığı her savunma bir meşru müdafaadır, bunun karşılığında ceza almamalıdır.” 
 
'NEVİN’İN HİKAYESİ KAHRAMANLIK DEĞİL DİRENİŞ HİKAYESİDİR'
 
Sanık kürsüsünde oturanın erkek olduğunda cezasızlık yahut indirimli cezalar konusunda mahkemelerin oldukça cömert davrandığını sözlerine ekleyen Özbiçer, “Kadınlara edilgen bir hayatı layık gören erkek egemen toplumun dışına çıkan kadınları cezalandırmak (üst sınırdan ve indirimsiz) yargının gerçek yüzünü göstermekte. Kanımca bu cezanın amacı aynı zamanda geleceğe de yöneliktir. Yargının kadının yanında olmadığını gösteriyor. Kadınların onlara reva görülen çizgilerin dışına çıkması engelleniyor. Ataerkil düzene halel getirmeden, bu varlığını sürdürmesi sağlanıyor. Mücadelemiz de tam bu algıyı kırmak ve değiştirmek yönünde. Verilen bu kararların münferit olmadığını biliyoruz. Kadın mücadelesi ve kadın cinayetleri de bu sebeple politiktir. Öz savunma ise haktır. Erkek şiddetine karşı kadın dayanışmasını güçlendirmeye çalışıyoruz. Hep söylediğimiz gibi şiddet uygulayan erkek engellenmediği için kadınlar, kendilerini korumak adına şiddete başvurmak zorunda kalıyor. Nevin’in hikayesi kahramanlık hikayesi değil, direniş hikayesidir” dedi.
 
‘HÜKMÜN BOZULACAĞINA İNANIYORUZ’
 
Mahkemeye farklı şehirlerden çok sayıda feminist avukatın katıldığını ve mahkemenin ön yargılı tutumunun dosya karara çıkmadan da belli olduğunu dile getiren Özbiçer, verilen kararın kendileri için sürpriz olmadığını söyledi. Özbiçer devamla mahkemedeki gözlem ve deneyimlerine ilişkin de şunları paylaştı: “Nevin lehine deliller toplanmamış, toplanan delillerden de lehe olanlar değerlendirilmemiş. Sanığın cinsel saldırıya maruz kalıp kalmadığına ilişkin bu konuda muayene edilmek üzere Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılması taleplerimiz dahi ‘bu hususun yargılamaya esaslı bir katkı sağlamayacağı ve yargılamayı uzatmaya yönelik olduğu’ gerekçesi ile reddedilmiştir. Karar duruşmasından önceki duruşmada savunmalarımız henüz devam ederken, savcı bir önceki mütalaayı kesinlikle tekrar edeceğini ikrar etmiştir. Yalnızca bu husus bile duruşmaların usulüne uygun yapılmadığını ve ön yargılı olduğunu göstermektedir. Yine Nevin’in olay örgüsüyle uyumlu, tutarlı beyanları, yargılama esnasındaki tutum ve davranışları dikkate alınmadı. Haksız tahrik ve iyi hal indirimi dâhi verilmedi; karar değil yerel mahkemenin kararına itiraz edildi. Dosya Yargıtay’da tekrar görülecek. Üst mahkemenin yerel mahkeme kadar ön yargılı olmayacağını, usul ve esasa aykırı şekilde kurulan bu hükmün bozulacağına inanıyoruz.”
 
‘HAYATINA SAHİP ÇIKMAYA DEVAM EDİYOR’
 
“Nevin ile görüşen diğer avukatlardan edindiğim bilgiye göre Nevin kadınların kendisiyle birlikte olmasından, bu destek ve dayanışmadan memnun” diyen Özbiçer, son olarak “Bu sebeple morali iyi. İçeride ortaokul ve liseyi bitirmiş şimdi ise üniversite sınavına hazırlanıyor. Hayatına sahip çıkmaya devam ediyor. Verilen yerel mahkeme kararın kesin bir karar olmadığını ve üst mahkemenin kararı onamayacağını umut ediyor” diye konuştu.
 
MA / Necla Demir