TRABZON - Yomra'da maden ve taş ocağına karşı 10 gündür süren direnişte konuşan Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, “Vatandaşın canını tehlikeye atan hiçbir şeye izin vermeyiz” dedi.
Trabzon’un Yomra ilçesine bağlı Özdil Mahallesi Yavuzselim mevkiinde Orkay İnşaat Hafriyat Madencilik LTD. ŞTİ. tarafından başlatılan taş ocağı ve maden arama çalışmalarına karşı yöre halkı 10 gündür nöbet tutuyor. Doğanın tahrip edildiği, su kaynaklarının ve yerleşim alanlarının tehdit altında olduğu gerekçesiyle bir araya gelen Özdil ve Yomra halkı, taş ocağına ve maden arama çalışmalarına tepkisi sürüyor. Beton firmasının açmak istediği taş ocağına karşı ormanlık alanda toplanan yurttaşlar, iş makinelerinin çalışmalarını durdurarak, bölgede nöbete başlatan yurttaşlar, doğanın talan edilmesine izin vermeyeceklerini söyledi.
Taş ocağı ve maden arama çalışmaları sırasında asırlık ağaçların kesildiğini belirten mahalle sakinleri, yuvarlanan kayaların can ve mal güvenliğini tehlikeye attığını, temiz su kaynaklarının risk altına girdiğini ve kendilerine herhangi bir bilgilendirme yapılmadığını ifade etti. Çağıllı mezrasında hâlihazırda çok sayıda taş ocağı bulunduğunu hatırlatan mahalle halkı, yeni bir ocağın faaliyete geçmesi halinde bölgedeki içme suyu kaynaklarının kirlenme ya da tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya kalacağını dile getirdi.
'AMAÇLARI ORMANI YOK ETMEK'
Nöbetin 10’uncu gününde Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, taş ocağı ve maden arama çalışmalarının yapıldığı alana gelerek mahalle halkıyla görüştü. Yurttaşlar, Başkan Genç’e çalışma alanıyla ilgili "Burada 2/A grubu madenlere normalde izin verilmez. Ancak orman kapalılığını kırmak için kanuna karşı hile yapılıyor. Önce ormanı tahrip edecekler, sonra ‘bakın burada orman yok’ diyecekler. Maden işletme izni alınan alan yalnızca 2 bin metrekare. Buradan ne çıkacak? Amaçları önce ormanı yok etmek. Şu aşağıda evler var. Taş ve kayaların evlerin üzerine inmemesi mümkün değil" bilgisini verdi.
'HUKUKİ MÜCADELEYİ SONUNA KADAR SÜRDÜRECEĞİZ'
Metin Genç, meselenin yalnızca bugünün değil, yıllardır süren bir sorun olduğunu söyledi. Genç, "Bu mesele can güvenliğini, tabiatı ve su kaynaklarını ilgilendiren çok ciddi bir meseledir. Süreç 2010 yılında başlamıştır. Dönemin belediye başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu da bu çalışmaya itiraz etmiştir. Murat Zorluoğlu başkanımız da aynı gerekçelerle karşı çıkmış ve davalar açtı. Bu alan 2006 yılında Trabzon Büyükşehir Belediyesi tarafından kısıtlı alan ilan edilmiştir ve bu karar hâlâ geçerlidir. Vatandaş Maden İşleri Genel Müdürlüğü’nden işletme izni almıştır ancak orman geçiş izni olmadığı için 2020’den bugüne fiilen çalışamamıştır. Şimdi orman izni alınca sahada çalışma başlamıştır. Şu soruyu sordum kendime; 'Eğer bu ev sizin eviniz olsaydı, burada güvenle oturabilir miydiniz?' Cevap nettir: Hayır. Biz başından beri bu işe karşıyız. Muhtarımızı ve mahalle heyetimizi dava açmaları için yönlendirdik. Biz de Büyükşehir Belediyesi olarak Maden İşleri Genel Müdürlüğü’ne dilekçe verdik ve açılacak davaya müdahil olacağız. Gerekçemiz çok açık: Can güvenliği, tabiatın korunması ve su kaynaklarının korunması. Burada iki içme suyu kaynağı ve yurttaşların kullandığı gözeler vardır. Yomra Belediyesi’nin de sürece dahil olmasını istiyoruz. Vatandaşa rağmen hiçbir iş yapmayız. Hukuki mücadeleyi ve siyasi takibi sonuna kadar sürdüreceğiz. Birlikten kuvvet doğar" dedi.
FİRMA AÇIKLAMA YAPTI
Kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından Orkay İnşaat Hafriyat Madencilik LTD. ŞTİ. de yazılı bir açıklama yaptı. Açıklamada, Yomra Özdil Çağıllı mezrasında yapılması planlanan maden ocağı için tüm yasal izinlerin alındığı savunuldu. Firmanın açıklamasında, sürecin 2008 yılında başladığı, 2011 yılında ÇED olumlu belgesi alındığı, 2021 yılında ise maden işletme izni verildiği belirtilerek şu ifadelere yer verildi: "Orman yolu çalışması tarafımızca başlatılmıştır. Bu yol olası bir afet durumunda toplum ve doğa için fayda sağlayacaktır. İşletmede 55 ila 65 kişi istihdam edilecektir. Rezerv çalışması tel kesme, cilalama ve kaplama işlerinde kullanılacak, arta kalan mikronize malzemeler kum halinde pazara sunulacaktır."