İSTANBUL - “Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”na video mesaj gönderen Nobel Barış Ödüllü Shirin Ebadi Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün önemine dikkati çekerek, “Silahlarını bırakıp, kalemleri seçen herkese sevgilerimi gönderiyorum” dedi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi’nin (DEM Parti) devam eden “Uluslararası Barış ve Demokratik Toplum Konferansı”na bir videolu mesaj da Nobel Barış Ödüllü Shirin Ebadi tarafından gönderildi.
Konferansa katılamayan Shirin Ebadi’nin mesajı şöyle: “Silahlarını bırakıp, kalemleri seçen herkese sevgilerimi gönderiyorum. Aranızda bulunamadığım için üzgünüm. Türkiye’nin ve bu ülkenin Kürtlerinin son 30 yıllık tarihi, savaşın bir çözüm olmadığını kanıtlamıştır. Savaş yalnızca arkasından can kayıpları bırakır ve bedelini halk öder; kimseye hiçbir fayda sağlamadan. Fakat siyasi bir parti kurmak ve örgütlü partiler üzerinden mücadele etmek ile yazı ve ifade yoluyla hareket etmek kesinlikle daha iyi sonuçlar verecektir. Ve bu keskin değişimi başlattığı için umarım Abdullah Öcalan en kısa zamanda destekçilerinin arasına döner ve diplomatik müzakereler yürüterek, demokrasiye giden yol daha da kolay erişir hale gelir.
TÜRKİYE ÖRNEK OLMALI
Türkiye çeşitliliğiyle zengin bir ülkedir ve artık karşı karşıya olduğu iç sorunlara bir son vermesi gerekmektedir. Ve daha yüksek bir demokrasi düzeyi seçmelidir. Ve içinde İran’ında dahil olduğu bölgedeki diğer ülkelere örnek olmalıdır. Maalesef ki İran İslam Cumhuriyeti’nin İran Kürtlerine nasıl kötü davrandığını görebiliyoruz. Öyle ki; İran İslam Cumhuriyeti’nde Kürt olmak hükümet tarafından büyük bir günah olarak görülmektedir. Hükümet onlara her zaman şüpheyle bakmaktadır. Ve bu anlamda, Türkiye’deki Kürtler olarak, durumunuzdaki iyileşme, İran’daki Kürtlerin koşullarını da olumlu anlamda etkiler. Diliyorum ki; İran hükümeti de İran’da yaşayan tüm bireylere saygı göstermesi gerektiğini öğrenir. Türkiye’nin Kürtleri için demokrasinin gelişmesi ve siyasi partilerin oluşum süreci için başarılar diliyorum.
ZAFERE ULAŞACAKSINIZ
Ve ben Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü içinde tekrar çağrıda bulunuyorum. Hedeflere ulaşmak için silahların bir kenara bırakılıp, başka bir yolun seçilmesinden söz edildiğine göre, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve iki taraf arasındaki doğrudan müzakerelerin başarısı, bu sürecin temel koşullarıdır. Ve biliyorum ki siz bunu başaracaksınız. Yıllar süren mücadelenin ardından şimdi müzakere masasında oturup barış ve uzlaşı konularını tartışıyorsunuz. Elbette zafere ulaşacaksınız. Türkiye’nin Kürtleri için özgürlük ve zafer, İran’daki Kürtler için daha iyi koşullara sahip olmalarını diliyorum.”
