AMED - Demokratik Kurumlar Platformu, 3 kadının evinin basılarak şiddet uygulanmasını protesto ederek, “Kadınların özel savaş politikaları ve eril aklın bilinçli olarak hedefi haline gelmesine izin vermeyeceğiz” dedi. 
	Demokratik Kurumlar Platformu, Amed’in Sûr ilçesine bağlı Dabanoğlu Mahallesi’nde 3 kadının yaşadığı eve, cüppeli, sarıklı, uzun sakallı yaklaşık 20 şahıs tarafından yapılan saldırıya dair açıklama yaptı. Sur ilçesindeki Nebi Camii önünde yapılan açıklamaya, platform bileşenleri ve çok sayıda kişi katıldı. Kitle sık sık, "Jin jiyan azadi" ve "Kadına değil katillere barikat" sloganlarını attı. 
	'KİRLİ ZİHNİYET’
	Burada ilk olarak konuşan Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Eşbaşkanı Gülşen Özer yaşanan saldırıya dikkat çekerek, "IŞİD zihniyetiyle üç kadın arkadaşımıza saldırıp darp ettiler. Sur hafızası kuvvetlidir. Amed'de Sur'da binlerce yıldır tüm medeniyetler bir arada yaşadı. Her ırk her kesim birlikte yaşadı. Kimse kimsenin yaşamına karışmadı. Yapılan saldırı kabul edilir değil” dedi. 
	Gülsen Özer, “Dışarıdan gelip din adı altında bu çirkinlikleri yapıyorlar ama bunun dinde yeri yoktur. Kimse ahlak bekçiliği yapmasın. Kendi kirli zihniyetinin bekçisi olsun" dedi. 
	Ardından ortak açıklamayı yapan DBP Amed İl Eşbaşkanı Ruçem Vefa Elyakut, saldırıyı kınadı. Ruçem Vefa Elyakut, "Demokratik toplum inşasının tartışıldığı bu günlerde insanların yaşam tarzlarını, inanç ve kimlikleri, hak ve özgürlüklerini hedef alan hiç bir yaklaşım kabul edilemezdir. Sur'un çoğulculuğunu, katılımcı yapısını ve çok kültürlülüğünü aynı zamanda yüzyıllardır bir arada yaşama iradesini gösteren bir mekanı hiçbir grup, kurum ya da kişiler gölgeleme cüretinde bulunmasın” uyarasında bulundu. 
	‘BU YAKLAŞIMLARA İZİN VERMEYECEĞİZ’
	 Sur’un hafıza mekanı olduğunu söyleyen Ruçem Vefa Elyakut, "Kadınların yıllardır devam eden özel savaş politikaları ve eril aklın bilinçli olarak hedefi haline gelmesine izin vermeyeceğiz. TJA, tarafından dün 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü kapsamında ifade ettiği gibi, şiddetsiz bir yaşam için demokratik değerler etrafında yeniden bir aradalığı sağlama iddiasına ve iradesine sahibiz. Başta kadına yönelik şiddet olmak üzere toplumsal şiddeti üreten her türlü yaklaşıma karşı aktif mücadele halinde olacağımızı ifade etmek isteriz" şeklinde belirtti.
	27 Şubat'ta yapılan Barış ve Demokratik Toplum Manifestosu’nun yaşamsallaşması ve kurumsallaşması için çalışmalarına devam edeceklerini ifade eden Ruçem Vefa Elyakut, bu paradigma ekseninde yüzyıllardır süre gelen bir arada yaşama kültürünü sürdürmeye ve korumaya devam edeceklerini kaydetti. Ruçem Vefa Elyakut, "Farklılıkları ayrıştırma nedeni olarak gören, asimilasyoncu yaklaşımlara izin vermeyeceğimizi bir kez daha kamuoyuna bildiririz" ifadelerini kullandı. 
	Açıklama yapılan konuşma ve okunan metnin ardından sona erdi.
