HABER MERKEZİ – Rojin Kabaiş’in kardeşi Elif Kabaiş, faillerin bulunup, cezalandırılması için bir yıldır mücadele ettiklerini hatırlatarak, “Bir asır da geçse mücadelemiz devam edecek” dedi.
Sağlık ve Bilim Emekçileri Sendikası (SES) Amed Şubesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümü 1'inci sınıf öğrencisi Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümüne ilişkin açıklama yaptı. Gazi Yaşargil Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yapılan açıklamaya, Kabaiş ailesi de katıldı. Rojin’in fotoğrafının yer aldığı, “Rojin için adalet” pankartının açıldığı açıklamada, “Geç gelen adalet, adalet değildir”, “Yargı delil kararttı, kim yargıyı yargılayacak”, “Rojin’in katilleri nerede” ve “Kadın cinayetleri politiktir” dövizleri taşındı. Açıklamada, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Gün gelecek, devran dönecek, katiller halka hesap verecek” ve “Hak, hukuk, adalet” sloganları atıldı.
Burada konuşan Rojin Kabaiş’in kardeşi Elif Kabaiş, yurdun, Van Valisinin ve üniversitenin ihmallerine dikkat çekti. Rojin Kabaiş, “Babam sedyenin üzerinde yatarken, Van Valisi daha otopsi yapılmadan önce babamın yanına gelip, ‘Senin kızın intihar etmiş Nizamettin efendi. Bunu böyle kabul et’ dedi. Daha otopsi yapılmadan! Otopsi sırasında üniversite rektörü otopsi odasına girip çıktı. Ve rektör bir eğitimciydi, sağlıkçı değildi. Yurdun bize en geç 11’de haber vermesi gerekirken, sonraki gün haber verdi. Ama biz Rojin’i size teslim ettik, size güvendik. İhmaller çok var. Deliller, kantılar var ama ne bir şüpheli ne de bir tutuklu yok. Biz bir yıldır mücadele ediyoruz. Bir asırda geçse mücadelemiz devam edecek. Hepimizin desteğine de ihtiyacımız var. Kamuoyu baskısıyla inanıyorum adalet yerini bulacak. Rojin için adalet” ifadelerini kullandı.
‘ATK YANLI DAVRANIYOR’
Amed Tabip Odası Genel Sekreteri Ahmet Baran da Adli Tıp Kurumu’nun (ATK) tutumuna dikkat çekti. ATK’nin hasta tutsaklar ve belirli cinayet davalarında da benzer tutum içerisine girdiğini belirten Baran, “Yanlı olarak davranıyor. Bilimsel tıp tarafından vazgeçiyor. Bu kurum adeta cinayetleri, hukuk dışı durumları meşrulaştırmak için düzenlenen bir aşamaya geldi” tepkisinde bulundu. Kabaiş ailesinin ve mücadelelerinin yanında olacaklarını sözlerine ekleyen Baran, “Rojin gibi birçok kadın katliamında maalesef toplumun sessizliği mevcut. Sistemin bu ataerkil, eril dili ve politikaları bu katliamların sorumlusudur. Bu yüzden bu politikaların, dilin karşısında hep beraber olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
SES Amed Şubesi Eşbaşkanı Yıldız Ok Orak da her mecrada gerçek sorumlular bulunana ve hesap sorulana kadar aileyle birlikte mücadele etmeye devam edeceklerini vurgulayarak, “Bunun peşinden gitmeye devam edeceğiz” dedi.
Konuşmaların ardından Rojin Kabaiş’in fotoğrafının üzerine karanfiller bırakıldı. Açıklama, tutulan Adalet Nöbeti’nin ardından son buldu.
SÊRT
Siirt Üniversitesi Kurtalan Meslek Yüksek Okulu öğrencileri, bir yıl önce kaybolduktan sonra cansız bedeni bulunan Rojin Kabaiş için Ahmedê Xanê Parkı’ndan saat kulesine kadar yürüyüş gerçekleştirdi. “Susma sustukça sıra sana gelecek”, “Hepimiz Rojin'iz” ve “Jin jiyan azadi” sloganlarının atıldığı yürüyüşte, “Rojin için adalet” pankartı açıldı.
Burada açıklama yapan DEM Parti Sêrt Milletvekili Sebahat Erdoğan Sarıtaş, bütün halkların sokaklarda “Rojin’e ne oldu?” diye sorduğunu belirterek, "Kadın katillerini sorgulamak yaşamımızın rutin bir parçası oldu. Bütün kadınların mücadelesi bizim mücadelemizdir” dedi.
‘ADALET İSTİYORUZ’
Açıklama metnini okuyan Rojin Kabaiş’in kuzeni Zelal Kabaiş, Rojin’in bütün kadınların sesi olduğunu söyleyerek, “Rojin demem ışık demek, aydınlık demek. Ama o aydınlığı karanlıkta bıraktılar. O ışığı kim söndürdüyse hepsi ortaya çıksın. Rojin’in yaşamı karartıldı ama biz onun ışığını yeniden yakacağız. Susturulmuş bir gençliğin sesi olarak buradayız. Rojin bir direnişin, bir haykırışın sesi oldu. Her yürüyüşte her konuşmada Rojin’in adaletini isteyeceğiz. Rojin için adalet istiyoruz. Rojin unutulmayacak” şeklinde konuştu.
Açıklama “Jın, jiyan, azadi” sloganıyla son buldu.
ANKARA
Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları, Rojin Kabaiş şüpheli ölümünün aydınlatılması talebiyle Çankaya ilçesinde bulunan Sakarya Caddesi'nde basın açıklaması gerçekleştirdi. "Rojin 1 yıldır adalet bekliyor. Adli Tıp Kurumu 2 DNA'yı açıkla" pankartı açılan basın açıklamasında, “Rojin’siz 1 yıl”, “Çi bi serê Rojinê hat?” dövizleri taşındı. Açıklamada "Rojin Kabaiş isyanımızdır", "İntihar değil bu bir cinayet", "ATK, DNA'yı açıkla", "Rojin'in katili AKP düzeni" ve "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı. Açıklamaya DEM Parti milletvekilleri Burcugül Çubuk ve Özgül Saki de katıldı.
Rojin Kabaiş için Adalet Komisyonları adına basın açıklamasını okuyan Alya Aksoy, "Rojin Kabaiş, 21 yaşında Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi bir genç kadındı. Bundan 1 yıl önce, 27 Eylül 2024’te kaldığı Seyyid Fehim Arvasi KYK yurdundan çıktı ve ondan bir daha haber alınamadı. Rojin’in cansız bedeni kaybolmasının üzerinden 18 gün geçmesinin ardından Van gölü kıyısında, son görüldüğü yerin 24 km uzağında, akıntının tersi yönünde bulundu. Ailenin tüm taleplerine rağmen geniş çaplı bir arama yapılmadı, sadece göle yoğunlaşıldı. Rojin’in bedeninin henüz bulunduğu gün, daha otopsi bile tamamlanmadan vali ve emniyet müdürü ısrarla aileye bunun bir intihar olduğunu dayattı. Daha ilk andan; gerçeklerin açığa çıkmasının, Rojin için bir adalet mücadelesinin başlamasının önüne geçmek istediler. Rojin’in katledilişinin üzerini intihar diyerek örtmek istediler" dedi.
‘FAİLLERİ AÇIĞA ÇIKARMAK YERİNE KAMUOYU SUSTURULDU’
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde Rojin Kabaiş'in şüpheli ölümünü protesto eden öğrencilerin ifadeye çağrıldığını belirten Alya Aksoy, sözlerine şu şekilde devam etti: "Rojin’in midesinde ne olduğu tespit edilemeyen bir sıvı, bedeninde 2 erkeğin DNA’sı, giysilerinde ise kendisine ait olmayan bir kadın kanı vardı. ATK bir yıl boyunca sustu. Erkek yargı, kadınların yaşam hakkını korumak, failleri açığa çıkarmak yerine kamuoyunu susturmaya çalıştı. Birçok kritik bulgu gizlendi. Bizler biliyoruz ki, Rojin’in katledilmesi kendiliğinden gerçekleşen elim bir hadise değil, erkek yargının ve erkek devletin cezasızlık politikalarının ve ihmalkarlıklarının sonucudur. ATK raporu dosyaya kadınların ısrarlı mücadelesi ile eklenmiştir, süreç titizlikle değil; delil karartarak, üzeri örtülmeye çalışılarak, katiller korunmak istenerek yürütülmüştür. Rojin Kabaiş’in katledilmesinin etkin bir şekilde araştırılmasına yönelik meclise verilen soru önergesinin AKP-MHP oyları ile reddedilmesi, Rojin'e ne olduğunun araştırılmak dahi istenmediğinin bir başka göstergesidir. 2025’in ilk 9 ayında 216 kadın katlediliyorsa, 225 kadının şüpheli ölümü söz konusuysa, 1 yıldır Rojin için adalet sağlanmıyorsa müsterih olamayız.”
‘HER KADIN İÇİN TEHLİKE BÜYÜYOR’
"Erkek devletin kadın cinayetlerindeki sistematik cezasızlık politikalarıyla ilk defa karşılaşmıyoruz" diyen Alya Aksoy, "Şule Çet’in, Nadira Kadirova’nın, Gülistan Doku’nun ve daha nice kadının katledilişinin ve kaybedilişinin benzer biçimlerde üstü kapatılmak istendi. Rojin’e ne olduğu sorusu cevapsız kaldığı sürece her kadın için tehlike büyüyor. Bunun en acı biçimini bir ay önce Van Gölü’nde Şilan Tekin’in cansız bedeni bulunduğunda gördük. Eğer Rojin için adalet sağlanmış olsaydı, Bugün Şilan için de aynı senaryo yazılmaya çalışılmazdı” dedi.
‘BU GÜÇTEN KORKUN’
Burcugül Çubuk da "Bizlere mezarlar vererek susturmaya çalışıyorlar. Gulistan da bir mezar bile vermemişlerdi. Katleden erkeğin polis babası ve bütün bir şehir onu korumuştu. Şimdi de Rojin'in failleri AKP'nin kolluğu, valisiyle, rektörüyle ve soruşturmanın ilk savcısıyla korunuyor. Katiller, tecavüzcüler korunurken Rojin'in sıra arkadaşı kadınlar hesap soruyor. Bunun gücünden korkun. Erkek devlet işbirliğini yok edecek olan bu güçten korkun" diye belirtti.
Basın açıklaması, "Jin jiyan azadî", "Erkek adalet değil gerçek adalet" sloganları ve alkışlarla son buldu.