DÊRSIM - Boşandıktan sonra birçok işte çalışarak pes etmeyen, en sonunda da kendi işyerini açan Pervin Kaçan, kadınlara "Hayal kurun yola çıkın, dünya size yol olur" tavsiyesinde bulundu.
Birçok kadın gibi evlendikten sonra yaşamı dört duvar arasına sıkıştırılan Pervin Kaçan (50), 7 yıl önce boşandıktan sonra yeni bir başlangıç yaptı. Dêrsim’de yaşayan ve iki çocuğu olan Pervin Kaçan, gündelik işlerin ardından kendi iş yerini açtı.
Yufkacı dükkanı ile yeni bir başlangıç yapan Pervin Kaçan, yaşam mücadelesini ajansımıza anlattı.
GÜNDÜZ TEMİZLİK, GECE ORİGAMİ BEBEK ÖRDÜ
Boşandıktan sonra çocuklarıyla hayata tutunmaya başlayan Pervin Kaçan, "İlk başta merdiven temizliğine giderek, işe başladım. Tek başına ayakta durmaya başladığım zamanlar pandeminin başına denk geldi. Tıkandığım yerde 'ne yapabilirim' sorusunu sorarım. Hiçbir zaman 'yandım, bittim, yıkıldım' demem. Oturur hüngür hüngür ağlarım, ama kalkar ne yapabilirim diye bakarım ve yoluma devam ederim. 'Ne yapabilirim?' sorusunun içinde hep kendi işimi kurma hayalim vardı. Ama tabiî ki hayat zor; ekonomik sıkıntılar, çocuklarım küçüktü. İlk olarak gittiğim kursta ders veren bir eğitmen benden 'evini temizlemeye gidip gidemeyeceği mi' sordu. Ben de evini temizlemeye gittim. O kadar kötü hissettim ki sanki kötü bir şey yapmışım gibi. Sonra baktım ki kendi emeğinle para kazanmak kötü bir şey değil" ifadelerini kullandı.
Kendi işini kurmak istediğini ve bunun içinde bulduğu işte çalışarak, birikim yapmayı hedeflediğini söyleyen Pervin Kaçan, "O süreçte KAMER'e bir proje sunmuştum. Avrupa Birliği'nden üretici kadınlar için destek alınacaktı. Benim projem kabul edildi, ama eksik bir evrakım olduğu için evraklarım geri iade edildi. Tabiî o süreçte de çalışmaya devam ediyor, kendi işimi kurmak için küçük bir bütçe oluşturmaya çalışıyordum. Bir evden bir eve temizliğe gidiyordum. Sonra internetten gördüğüm origami bebekleri örmeye başladım. Bunları da yapmayı internetten izlediğim videolardan öğrendim. Gündüz temizliğe gidiyordum, gece de örgü örüyordum" diye belirtti.
'BANA YOL OLDU'
Bir arkadaşının yönlendirmesiyle hakim olmasa da yufka açmaya başladığını dile getiren Pervin Kaçan, "O süreçte bana hem işin inceliğini öğretti hem de paramı verdi. Başlarda yufkaları yamuk yumuk yapıyor, yırtıyordum. Bazen de yetiştiremiyordum. Yanında işe başladığım arkadaşım, o konuda da çok yardımcı oldu. 'Yaparsın, sen başarırsın' diyerek beni motive etti. O kadının, Menekşe Abla'nın lafı bana yol oldu. Ben o zamana kadar istiridye mantarı üretmeyi ya da temizlik şirketi kurayım diye düşünüyordum. Bir anda rotayı yufkaya çevirdim. Çok profesyonel olmasam da benim yapabildiğim hakim olduğum bir işti. Çalışmaya başladığım üçüncü gün yanında çalıştığım Menekşe Abla'yı videoya alıp işin inceliğini öğrenmeye çalıştım. Benim yanında çalıştığım kadın arkadaşım yufkacıydı, ama yufka işini yapıp kendi iş yerimi kurmam için beni teşvik etti. Hani düşününce evren sana verir derler ya öyle oldu. Bir anda yufka işi yapan bir arkadaşın işyerini kapattığını duydum. Onlarla konuştum ve dükkanı bana vermesi için ikna ettim. Daha önce 'Birlikte bir şeyler yapabilir miyiz?' diye konuştuğumuz bir kadın arkadaşım vardı, onu aradım. Onlarla ortak bir yer açtık. 3 sene birlikte çalıştık daha sonra da oradan ayrılmaya karar verdim ve 6 ay önce burayı kendi 'Honca'mı açtım" şeklinde konuştu.
'KENDİ İŞİMİN İŞÇİSİYİM'
Yaşanan ekonomik krizden dolayı işlettiği dükkanı ile sadece geçimini sağlayabildiğini anlatan Pervin Kaçan, "Kimseye el açmayacak, muhtaç olmayacak kadar kendi yaşamımı da dükkanımı da döndürüyorum. Adım adım gittiğim ve beklentimi yüksek tutmadığım için şuanda burayı döndüre bilmek kendi geçimini sağlayabilmek benim için bir başarıdır. Ekonomik krizden dolayı maliyetler daha da artmış durumda. Marketten bir aldığını bir daha aynı fiyata alamıyorsun. Biz de ekmeği bütün bir yıl aynı fiyattan satıyoruz. O yüzden ne yapıyorum? Yeri geliyor kendi yaşantımdan kısıyorum. Bir şekilde dengelemeye çalışıyorum. Günde sattığımız yufka 150'nin üstünü bulabiliyor. Kışın satışlar daha az tabiî. Burada sadece ekmek değil, gözleme tarzı şeylerde yapıp satıyoruz. Sonuçta yufkacı olarak geçiyor, olmazsa olmazımız. Ben şuanda kendi işimin işçisiyim" diye belirtti.
İşyerinde arpa, ekşi mayalı saç, Karakılcık ekmeği, yufka ve kendisinin öğüttüğü palamut unundan ekmek yapan Pervin Kaçan, şunları dile getirdi: "Palamut ekmeğinin özelliği palamudun kendisi şekeri düşüyor. Besin değeri yüksek ama palamudun faydaları saymakla bitmez. Palamudu kendimiz sonbaharda topluyoruz. Onu eve getirdikten sonra bir sürü işlemden geçiriyoruz. Son işlem olarak da öğütüp un haline getiriyoruz. Bu işlemlerin hepsini ben evde yaptım. İhtiyaç kadarını yapıyorum. Çok yapmadığım için gün içinde de sayılı ekmek yapıp satıyorum. Talep edildiği kadar yapıyorum, kıymetli bir un olduğu için telef olsun istemiyorum. Bu da genelde pazartesi gününe denk geliyor. Soranlara da o zaman gelin diyorum."
'KADIN ARKADAŞLARIM EN BÜYÜK ŞANSIM'
Açmış olduğu yufka dükkanının kadınların emeği ve yardımıyla olduğunu vurgulayan Pervin Kaçan, şöyle devam etti: "Burası sadece benim değil, bizimdir. Burayı açarken bir sürü kadın arkadaştan destek aldım. Mesela bir arkadaşım kapının önüne çiçek ekmiş. Benim kapının önüyle ilgilenecek zamanım olmuyor, o orayı güzelleştirmiş. Diğeri bir telefonla benim işlerimi halletmiş. Tanımadığım bir kadın arkadaşın buradaki işlerin yürümesinde bana katkısı çok oldu. Ben açmadım, yani biz açtık burayı. Gelen kadınlara da söylüyorum eviniz gibi davranın. Kadın dayanışması benim için olmazsa olmaz. Kendim de canı gönülden dayanışmada yer alıyorum. Kadın arkadaşlarım benim en büyük şansım. Ben kendime güvendiğim için gördüğüm sorunları görmezden geldim bana engel olmasına izin vermedim. Kadınlara şunu söylemek istiyorum: Hayal kurun yola çıkın, dünya size yol olur."
MA / Şirvan Şilan Çil