25 Kasım yürüyüşlerine çağrı: Şiddeti birlikte durduracağız GÜNCELLENİYOR 2025-11-24 17:17:37 HABER MERKEZİ -  Yarın gerçekleştirilecek 25 Kasım yürüyüşlerine katılım çağrısı yapan kadınlar, "Şiddetsiz ve özgür bir yaşam için sözümüz bitmedi. Şiddeti birlikte durduracağız" dedi.  Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad-TJA) öncülüğünde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü kapsamında birçok kentte etkinlikler düzenledi. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Kadın Meclisleri'nin katıldığı eylemlerde, yarın yapılacak yürüyüş ve etkinlere katılma çağrıları yapıldı.   RIHA   TJA Riha'nın Haliliye ilçesinde bulunan Devteyşti Mahallesi’nde, sticker ve broşür dağıtma çalışması yaptı. Broşürlerde madde bağımlılığına karşı mücadele temalı bilgilendirici ifadeler yer alırken "Jin Jiyan e Jiyanê  Nekuje" stickerları da duvarlara yapıştırıldı. Etkinlik sırasında sık sık "Jin jiyan azadî" sloganları atıldı.   AGIRÎ   TJA öncülüğünde yarın kentte yapılacak yürüyüş için stant kurularak, katılım çağrısı yapıldı. Cumhuriyet Caddesinde kurulan standa TJA, DBP, DEM Parti Kadın Meclisi üyeleri, Agirî Belediyesi Eşbaşkanı Hazal Aras ve belediye meclis üyeleri katıldı. Standın kurulduğu alana farklı tarihlerde katledilen kadınların fotoğrafları asıldı.   "Şiddetsiz ve özgür bir yaşam için sözümüz bitmedi. Şiddeti birlikte durduracağız" broşürleri  dağıtan kadınlar, herkesi yarın gerçekleştirecekleri yürüyüş için saat 13'00'te DBP il binası önüne çağırdı.   COLEMÊRG   TJA, "Eşitlik ve özgürlük için bir aradayız" şiarı ile Colemêrg'de, DEM Parti Kadın Meclis sözcüsü Halide Türkoğlu'nun katılımı ile Gever'de (Yüksekova) yapılacak olan yürüyüşe ilişkin bildiri dağıttı. Birçok katının katıldığı etkinlikte kadınlar, yürüyüşe katılım çağrısı yaptı.   DÊRSIM   Dêrsim Kadın Platformu, kadın tutsaklara kart gönderdi. Merkez postane önünde bir araya gelen kadınlar adına açıklama yapan İnsan Hakları Derneği( İHD) Dêrsim Şube Eşbaşkanı Nurşat Yeşil, kadına karşı şiddetin,  çocuk istismarlarının  ve kadın cinayetlerinin arttığı bir sürece hep birlikte tanıklık ettiklerini söyledi. Nurşat Yeşil, “Barışın konuşulduğu bu günlerde de cezaevlerinde tutuklu olan tüm kadın  yoldaşlarımızın bir an önce serbest bırakılmasını talep ediyoruz. Dêrsim Kadın Platformu olarak her zaman düşüncelerinden dolayı ve öz savunma uyguladıkları içi tutsak olarak tutulan kadınların yanındayız” dedi.        Yapılan konuşmanın ardından tutsak kadınlara mektup ve kartlar gönderildi.   Kadınlar, ayrıca yarın 17.30’da Sanat Sokağı'ndan Seyid Rıza Meydanı'na gerçekleştirilecek açıklamaya ilişkin bildiri dağıtımında bulundu. Bildiri dağıtımında kadınlar "Jin jiyan azadî"  sloganları attı.   MÊRDÎN   Mêrdîn’in DEM Partili Şemrex Belediyesi 2016 yılında kayyım tarafından kapatılan Vejîn Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi’ni yeniden hizmete açtı. Törenle yapılan kadın merkezinin açılışına DEM Partili belediye eşbaşkanları, milletvekilleri ve çok sayıda kadın katıldı.   Açılışta Şemrex Belediye Eşbaşkanı Kudret Uçuk, Mêrdîn Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Devrim Demir, DEM Partili Mêrdîn Milletvekili Saliha Aydeniz ve TJA aktivisti Sabahat Tuncel sırasıyla konuşmalar yaptı. Yapılan konuşmalarda kayyımların tahribatlarının giderilmeye devam edileceği belirtilerek, kadınların örgütlü mücadelesi ile onurlu barışın mümkün olduğu belirtildi. TJA aktivisti Sebahat Tuncel, erkek şiddeti ve toplumsal şiddetin ancak örgütlü kadın mücadelesiyle aşılacağını vurguladı.    Yapılan konuşmaların ardından Vejîn Kadın Dayanışma ve Yaşam Merkezi, zılgıtlar eşliğinde açıldı.   İSTANBUL    Gözaltında Cinsel Taciz ve Tecavüze Karşı Hukuki Yardım Ofisi, her yıl olduğu gibi 25 Kasım öncesi kendilerine başvurulanlara ilişkin hazırladığı raporu açıkladı. İstanbul Sözleşmesi’nin kadına yönelik şiddet konusunda en önemli kazanımlardan olduğunun altı çizilen raporda, “Bizim coğrafyamızda verilen mücadelenin ürünü olan (Nahide Opuz davası) bu sözleşme kadına yönelik şiddet alanında yazılmış en önemli sözleşmeydi. Bu sözleşmenin bize göre en önemli maddesi, ‘Hiçbir örf, adet ve ahlak anlayışı, kadına yönelik şiddetin gerekçesi yapılamaz’ idi. Peki, bu sözleşme yeterince uygulandı mı? Hayır.” denildi.    ‘ŞİDDET SİYASAL İRADE TARAFINDAN ÖRÜLMEKTE’   “Kadına yönelik şiddet politiktir” denilen raporda, kadına yönelik şiddette devletin dilinin etkili olduğu vurgulandı. Raporda, devamla şunlar kaydedildi: “Devlet dili ne zaman sertleşirse, ne zaman daha çok nefret üretir, ne zaman daha çok ayrıştırıcı olursa bunun ilk kurbanı kadınlar ve kız çocukları olmakta. Bu nedenle kadına yönelik şiddetin devletin dilindeki ve fiiliyatındaki şiddetle çok yakın bağlantısı var. Şiddet adeta ilmek ilmek siyasal irade tarafından örülmekte.”    VERİLER   Toplamda 98 başvurunun yapıldığı belirtilen raporun veriler bölümünde ise şunlara yer verildi: 90 Kadın, 7 Trans kadın, 1 Çocuk, 46 Kürt, 42 Türk, 3 Ermeni, 2 Roman, 3 Arap, 1 Arnavut, 1 Ukrayna, 52 Darp, 74 Çıplak Arama, 82 Cinsel Taciz, 56 Psikolojik İşkence, 61 Tıbbi İşkence, 67 Temel İhtiyaçtan Mahrum Bırakma, 33 Ters Kelepçe (Bileklerde Ekimoz Oluşumu), 14 Cinsiyet Kimliğini Aşağılayıcı Söylem, 1 Cinsiyet Kimliğini Hedef Alan Tehdit, 6 Fiziksel İşkence.