Bütçeye tepki: Kadınların tank, top, İHA, SİHA'ya ihtiyacı yok 2025-10-30 23:19:41   ANKARA - Bütçe teklifi ile kadınların sırtına yük bindirildiğini belirten DEM Partili Adalet Kaya, “Kadınların ihtiyacı tank, top, İHA, SİHA, askerî harcamalar değil, şiddetten arınmış bir yaşam" dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed Milletvekilleri Adalet Kaya ve Sevilay Çelenk, Plan ve Bütçe Komisyonu’nda görüşmeleri süren 2026 Yıllı Merkezi Yönetim Bütçe Kanun Teklifi’ne ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İlk olarak söz alan Adalet Kaya, teklifin, ülkenin yarısını oluşturan kadınların ekonomik yükünü görmezden geldiğini hatta daha ağırlaştırdığının altını çizdi.   Bütçenin cinsiyetler arası uçurumu daha da derinleştirdiğini bu nedenle bütçe teklifinin kadınlar tarafından kabul edilmediğini belirten Adalet Kaya, “Ekonomik şiddetten, hatta diğer şiddet türlerinden kurtulmasının önündeki en önemli engellerden biri bakım emeği krizine dair bu bütçede ne somut bir hedef var ne de yeterli kaynak aktarılmış, tahsis edilmiş. Kamusal, ücretsiz, yaygın ve nitelikli kreş, hasta ve yaşlı bakım hizmetlerine ayrılan pay yeterli değil, devasa güvenlik ve faiz ödeneklerinin yanında devede kulak bile değildir. Bu durum bakım yükünün yine kadınların sırtına yıkıldığını gösteriyor” dedi.   ‘KADINLARI CEZALANDIRIYOR’   Teklifin kadınları cezalandırdığını ifade eden Adalet Kaya, “Bu bütçeye itiraz etmemizin bir diğer sebebi de tabii ki militarizme, güvenliğe, savunmaya ayrılan harcamalar, harcamaların büyük bir oranının buralara yönlendirilmesi. 2026 yılında Savunma Sanayisi Destekleme Fonu'na ayrılan kaynak da dâhil edildiğinde savunma ve güvenlik birimleri için 2 trilyon 155 lira kaynak ayrılmış, böyle bir kaynak öngörülmüş. Bu kabul edilemez. Türkiye gibi ekonomilerde savunma harcamalarındaki bu artış kamu bütçeleri üzerinde büyük bir yük demek ve bu baskı da bu tür harcamaların vergiler, borçlanma ve kamudan kesinti yapılması anlamına geliyor, böyle bir finansman gerektiriyor ne yazık ki. Bu da ne yazık ki eğitimden, sağlıktan, diğer sosyal harcamalardan kesinti anlamına geliyor ve vergi artışı anlamına geliyor” diye konuştu.   ‘SAVAŞ YERİNE HALKA BÜTÇE’   Barış ve Demokratik Toplum Süreci’ne de değinen Adalet Kaya, tarihi olarak nitelendirdi. Bütçenin bu sürece yanıt vermesi gerektiğini ancak tam tersi şeklinde hazırlandığını belirten Adalet Kaya, “Savaşa, çatışmaya, militarizme ayrılmış devasa bir pay var. Ülkemizde her gün kadınlar öldürülüyor, kadınlar istismara uğruyor, çocuklar öldürülüyor, katlediliyor. Dolayısıyla bunun ne mücadeleye ayrılan pay, kadın sığınaklarına, kadın istihdam merkezleri yaratmaya, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini gidermek için yapılacak projelere çok cüzi rakamlar ayrılmış durumda yani buna mahkûm edilmiş durumda ne yazık ki toplumun dezavantajlı kesimleri. Dolayısıyla kadınlar olarak bu ülkenin barışa ihtiyacı olduğu kadar barış bütçesine ihtiyacı olduğunu savunuyoruz ve bunu buradan söylüyoruz. Barış bütçesi, savaş, savunma harcamalarından kesinti yapmak demek. Yapılan bu kesintinin eğitim, sağlık, bakım hizmeti, kadınlara dair özellikle istihdam alanlarının açılması, bunu destekleyen projelere aktarılması demektir. Toplumun tüm kesimlerinin, tüm öznelerinin, kadınlarının karar alma mekanizmalarında ve bütçe hazırlanma süreçlerinde eşit temsil edilmesi ve yer alması demektir” diye kaydetti.   'KADINLARIN İHA VE SİHALARA İHTİYACI YOK'   Adalet Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadınların ihtiyacı tank, top, İHA, SİHA, askerî harcamalar değil, buna yatırım yapılması değildir. Kadınların ihtiyacı şiddetten arınmış bir yaşam, ekonomik güvence, eşit ücret, gelecek kaygısı olmadan yaşamak, çocuklarının karnını kaygısızca doyurabilmek demektir. Kadınların yaşam hakkını önceleyen bir bütçe ancak barış bütçesi olabilir. Temel gayemiz kaynakları yaşama, toplumsal refaha ve eşitliğe harcamak olmalıdır.”   'HER 5 ÇOCUKTAN 1'İ OKULA AÇ GİDİYOR'   Söz alan Sevilay Çelenk de “Güvenlik ve savunma” adı altında ayrılan bütçenin kadınları, gençleri, işçileri korumadığını söyledi. Sevilay Çelenk, “Kadınları, gençleri, işçileri korumuyorsa neyi savunuyoruz?” diye sorarak, tepki gösterdi. Milli Eğitim Bakanlığı’na ayrılan bütçenin, genel bütçenin yüzde 15’i olduğunu paylaşan Sevilay Çelenk, “Türkiye'de her 5 çocuktan 1'i okula aç gidiyor, çocuk yoksulluğu derinleşiyor. Bu yıl eğitim bütçesi en azından çocuklara bir öğün ücretsiz yemek sağlamak zorunda. Çocukların açken okula gittiği bir ülkenin utancını artık taşıyamıyoruz. Türkiye'nin dünya ekonomileri arasında 16'ncı, Avrupa'da 4'üncü ekonomi olacağı öngörülüyor 2026'da. Peki, bu büyüme kimin yararına gerçekleşiyor? İşçi sağlığı, iş güvenliğinin verileri, iş cinayetleri raporları ortada. Yılın ilk dokuz ayında 1.566 işçi hayatını kaybetti. 2024-2025 eğitim yılında en az 72 çocuk işçi öldü. On iki yılda 770 çocuk çalışırken can verdi. Son on üç yılda en az 2.728 genç işçi hayatını kaybetti. Bu ülke çocukları için değilse kimin için büyüyor?”  diye sorarak, tepki gösterdi.   'SAVAŞ BİLANÇOSUNU ANDIRIYOR'   Sevilay Çelenk, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu çocukları, bu gençleri iş cinayetlerinin elinden, yoksulluğun elinden, yoksul gelip yoksul gitmelerin elinden niçin kurtaramıyoruz? Bu bütçe bu işe yaramıyorsa neye yarıyor? Kendi çocuklarımızı savunamıyorken Somali'de, Sudan'da, Libya'da neyi savunmaya çalışıyoruz da oralarda asker bulunduruyoruz? Kadınların durumu ortada. 2024'ün ilk on ayında -ilk on ayda- 384 kadın katledildi, 2023'te 419, 2022'de bu rakam 414'tü; saymaktan yorulduk. Eğer bu ülke kadınlarını katillerin elinden çekip alamıyorsa, sığınmaevleri yetersizse uzaklaştırma kararları işlemiyorsa, etkin korunma tedbirleri alınamıyorsa bu bütçe kadınlar için bir güvence değildir. Son on yılda korkunç cinayetlerde kaybedilen kadın sayısı savaştaki ülkelerin kadın kaybı bilançolarından geri kalmıyor hatta onları aşıyor.”