Bitmeyecek bir yürüyüş: Umutla özgürlüğe 2025-10-07 09:52:16   ANKARA - “Güneşe” doğru adımlarını sıklaştıran kadınların yürüyüşü 7 gün sürse de kararlılıkları, inançları ve umutlarıyla özgürlük sağlanana kadar devam edecek.    Türkiye'de Ankara'ya yürüyüşler her zaman oldu. Bazen İstanbul'dan, bazen İzmir'den ya da başkaca kentlerden yola çıkan insanlar taleplerini dile getirmek için hep yürüdü. İşten çıkarılan emekçiler-işçiler, emekliler, doğa savunucuları. Mitinglerde, Meclis önlerinde bir araya gelen kadınlar, tarihte ilk kez Amed'den Ankara’ya doğru yürüdü.   Amed'de Çeşme Durağı'nda toplanan kadınlar, "Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz" dedi. Kürdistan ve Türkiye'nin farklı kentlerinden gelen 250 kadın, milyonların yükünü sırtladı. Ağırdı yükleri ve milyonların taleplerini taşımanın verdiği zorlukla başladılar yürüyüşe. 7 talep dile gelecek.    İlk duraklarına vardıklarında aslında yürüyüşün sadece 7 talebin dile geldiği bir yürüyüş olmadığı çıktı ortaya. Yol boyunca özgürlük mücadelesinde bedel verenler, öncülük edenler vardı. Bedel verenlerin hatırlanacağı, hatırlatılacağı, hafızanın tazeleneceği, ileri taşınacağına söz verilen mücadele bayrağının omuzlandığı, hasretle bekledikleri mesajın paylaşılacağı, 7 gün sürecek ama bitmeyecek bir yürüyüştü. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın yürüdüğü yolda yüründü, bedel verenlerin mezarları başında saygıya duruldu, Haki Karer'in vurulduğu yere karanfil bırakıldı. Kadın Kurtuluş İdeolojisi tartışıldı. Kadınların mesajları bir bir okundu.    En önemlisi de belki, misafir olunan evlerde yapılan tartışmalar, evinde bir yürüyüşçüyü misafir etme şansı yakalayamayan ailelerin diğer evlere misafir olarak tartışmalara dahil olması oldu. Eleştiriler de yapıldı, öneriler de sunuldu. Özgürlük mücadelesinin bitmeyecek bir mücadele olduğu tespiti zihinlere bir kez kazıldı. Kadınlar bu duygularla attı adımlarını. Her adımları özgürlük için yeni bir adım oldu. Her adımda demokrasi, özgürlük, eşitlik mücadelesi biraz daha hissedildi. Her durakta daha güçlü, adeta birbirleriyle yarışırcasına yürüyüşçüleri karşılayanlar, özlemle sarılıp taleplerini sahiplendiler ve yüklerini omuzlarına aldılar. Birincil talepleri; Kadın Kurtuluş İdeolojisi paradigmasının yaratıcısına özgürlük oldu.     Kadınlar yürüyüşleriyle Abdullah Öcalan'ı baş müzakereci olarak kabul ettiklerini bir kez daha beyan edip “Özgürlük Yolu”na birlikte koyuldular. Yazmalarına işledikleri oyalarda, başlarına çektikleri beyaz tülbentlerde, yüzlerine işlenmiş zamanın izlerinde, dillerinde hep aynı şey vardı. Abdullah Öcalan şahsında herkese özgürlük.    MA / Heval Önkol