ÖHD: Tokat Cezaevi’nde tedaviye erişim yok 2025-07-07 14:07:48 RIHA - ÖHD Riha Şubesi'nin Tokat Cezaevi raporunda, ağız içi arama dayatması sebebiyle hasta tutsakların tedaviye erişemediği kaydedildi.  Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) Riha Şubesi Hapishane Komisyonu, Tokat Cezaevi’nde yaşanan hak ihlallerine dair hazırladığı raporu yaptığı açıklamayla duyurdu. Dernek binasında yapılan açıklamada konuşan ÖHD Riha Şube üyesi Meral Halat, yaşanan hak ihlallerinin İmralı F Tipi Cezaevi’nden başladığını belirtti.    Son dönemdeki uygulamalarla Tokat T Tipi Kapalı Cezaevi'nin hukuksuzluğun merkezi haline geldiğini kaydeden Meral Halat, "Tokat Cezaevi'nde şu an mahpuslar her türlü hukuk güvencelerinden yoksun şekilde tutulmaktadır. Gelinen noktada hasta mahpus sayısı, tahliyesi engellenen tutsaklar ve uygulamalar; demokratik toplum ve barısın inşası sürecine gölge düşürmektedir. Bun nedenle Tokat cezaevinde yaşanan hak ihlallerin nedeniyle rapor hazırladık" dedi.     Raporlamada 13 tutsak ile görüşüldüğünü kaydeden Meral Halat, görüşmelerde ve avukat gözlemlerinde özellikle ağır hastaların da bulunduğu, siyasi tutsakların insan onuruna aykırı koşullarda tutulduğu, tedavi haklarının keyfi gerekçelerle engellendiğini, infazlarının yakıldığı ve ayrımcılığa uğradıklarını aktardı.    ‘SORUNLAR HALA DEVAM EDİYOR’   Şubat ve Mayıs aylarında da yine aynı sorunları raporladıklarının altını çizen Meral Halat, "Tokat Cezaevi'nde geçen süreçte hapishanedeki hak ihlallerinin sona ermediği, aksine çeşitli alanlarda şiddetlenerek devam ettiği tespit edilmiştir. Bu süre zarfında tarafımıza iletilen başvurucuların aktardığı beyanlarla yeni bir rapor hazırlanmış olup, önceki raporla büyük ölçüde benzerlik taşıyan ve devamlılık gösteren ağır hak ihlalleri yenide tespit edilmiştir. Cezaevinde, 15 hasta mahpustan 11’i ağır hasta olup, hastaneye sevk talepleri geç yapılmakta ya da hiç yapılmamaktadır. Şükrü Abdo, Cemal Özgüç, Yunus Şimir, Mehmet Tiryaki, İzbat Orhan, Suat Oğuz, Aydın Değirmenci, Mehmet Şirin Kaya, Hasan Demirtaş, Ömer Yaman ve Mehmet Sayılgan adlı mahpusların sağlık sorunları olduğu tarafımıza iletilmiştir. Cemal Özgüç’ün katarakt ameliyatı, Aydın Değirmenci’nin kolon kanseri tetkikleri ve Suat Oğuz’un karaciğer kisti gibi ciddi durumları, gerekli tıbbi müdahale ve takip eksikliği nedeniyle kötüleşmektedir.  Ayrıca Aydın Değirmenci’ye Parkinson başlangıcı teşhisi konulmuştur” diye belirtti.    Meral Halat, “Behçet hastalığı nedeniyle göz ve böbreklerinde kalıcı hasar oluşma riski taşıyan Hasan Demirtaş, altı aydır tedavi olamamakta, diyet ihtiyacı karşılanmamakta ve sık sık bayılmasına rağmen uygun sağlık hizmetinden yoksun bırakılmaktadır. Çapraz bağ kopması nedeniyle ameliyat geçiren Mehmet Şirin Kaya, sadece 10 gün fizik tedavi aldıktan sonra ağız içi arama uygulaması nedeniyle tedavi sürecine devam edememiş, bacağında iltihap ve çıkıklık oluşmuş, bu da kalıcı hasar tehlikesi doğurmuştur. Mehmet Şirin kaya yaklaşık 4 aydır tedavi görememektedir. Kaya’nın fizik tedaviye alternatif olarak önerilen 30 bin TL’lik ilaç tedavisi karşılanmamaktadır. Bu nedenle Kaya’nın sağlığa erişim hakkı ihlal edilmiştir. Devlet ivedilikle tutsağın ilaçlarının temini için adımlar atmalıdır” diye konuştu.    BİR TUTSAK GÖZÜNÜ KAYBETTİ!   Meral Halat, "Omurilik fıtığı başlangıcı bulunan Kamuran Taş, ameliyatlık durumda olmasına rağmen yaklaşık üç aydır hastaneye sevk edilmemiş ve MR çekimi yapılmamaktadır. 70 yaşındaki Ömer Yaman, hipertansiyon, göz tansiyonu ve katarakt nedeniyle son altı ayda sol gözünü tamamen kaybetmiştir. Ömer Yaman’ın gözünde körlük oluşmasının tek nedeni Tokat hapishane İdaresinin uygulamalarıdır. Katarakt nedeniyle ameliyat olması gereken Cemal Özgüç, gerekli cerrahi müdahaleye ulaşamamakta ve görme kaybı riskiyle karşı karşıya kalmaktadır.  Göz rahatsızlığı (hipermetrop) bulunan Mehmet Sayılgan’ın görme bozukluğu ilerlemekte ve tedavi süreci aksamaktadır. Ağız içi arama sorunu devam etmektedir. Tokat hapishanene idaresi hukuksuzluğu diretmekte; insan onurunu ayaklar altına almaktadır. Mahpuslar bu uygulamadan dolayı Ocak 2025 ten itibaren hastaneye sevk talep etmemektedir.  Bu nedenden dolayı birçok mahpusun hastalığının durumu bilinmiyor. Mahpusların çoğunun tedavisi sürece uygun ilerlemiyor ve ağır hasta mahpuslara yönelik tedavi süreci aksamaktadır" ifadelerini kullandı.    'DENETLEYİN' ÇAĞRISI   Öte yandan tutsaklar Adnan Çelebi, Mehmet Sayılgan, Kamuran Taş'ın tahliyelerinin ertelendiğini belirten Meral Halat, Aydın Değirmenci ve Mehmet Şirin Kaya'nın ise infazlarının yakıldığını ifade etti. Ayrıca siyasi tutsakların ayrımcı uygulamalara maruz bırakıldığını vurgulayan Meral Halat, "İmralı Tecridiyle başlayan ve tüm Türkiye’ye yayılan bu hukuksuzluğun ortadan kaldırılması elzemdir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası aldığı için bir tutsağın farklı infaz rejimine tabi tutulması uluslararası hukuka aykırıdır. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Hamit Acu’nun hücreye alınması ceza içinde cezadır. Mahpusların insan hakları, politik kimliği nedeniyle ayrımcı muameleye maruz kalamaz. Sağlık hakkı, yaşam hakkı, ifade özgürlüğü, iletişim hakkı ve onur ilkesi evrensel  ve bu haklara yönelik saldırılar devletin pozitif yükümlülüklerini ihlal etmektedir. Son olarak, inceleme yapan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği Urfa Şubesi üyeleri; hasta mahpusların durumları, hapishanenin fiziki koşulları ve mahpuslara hukuka aykırı gerçekleştirilen muameleler, kapalı ceza infaz kurumlarında infazdan kaynaklı İdari Gözlem Kurulları tarafından verilen kararlar sonucu ihlal edilen hakları ile etkili bir idari ve yargısal denetim sağlanması gerektiğini tespit etmiştir. Ulusal ve uluslararası hukukun gerektirdiği şekilde 'bağımsız' denetim mekanizmalarının oluşturulması için devlet yetkililerini derhal gerekli çalışmaları başlatmaya davet etmektedir.  Ayrıca söz konusu kapalı ceza infaz kurumlarında yaşanan hak ihlallerine karşı Avrupa İşkenceyi Önleme Komitesini (CPT), Sağlık Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu (TİHEK) ve Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nu göreve davet ediyoruz” dedi.