Barış için atılması gereken adımları sıraladı 2025-05-20 18:54:36   ANKARA - DEM Parti Grup Başkanvekili Sezai Temelli, toplumun barış beklentisinin olduğunu belirterek, atılması gereken adımlara işaret etti.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Meclis Grup Başkanvekili Sezai Temelli, Meclis Genel Kurulu’nda Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın yaptığı çağrı ve PKK’nin aldığı karar sonrasında Kürt sorunun çözümü bağlamında süren tartışmalara değindi.   ‘YÜZLEŞME İÇİN KOMİSYON KURULMALI'   Temelli, konuşmasına Çerkez Soykırımını kınayarak, başladı. Çerkez dilinin giderek unutulduğu ve eğitim alanından giderek uzak kaldığını da dile getiren Temelli, Çerkez dilinde çalışmaların hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti. Temelli, gözaltında kaybedilenlere, ailelerine ve Cumartesi ile Barış Annelerinin verdiği mücadeleye de işaret ederek, “Bu ülkede binlerce kayıp var, mezarı bile belli değil. Maalesef bu kayıpları araştırmak adına hiçbir adım atamadık bugüne kadar ama bu konuda üzerimize düşen sorumluluklar var. Bu konuda mutlaka bir komisyon kurulmalı, hakikatlerle yüzleşmeliyiz, kayıp yakınlarının da acılarını hep birlikte dindirmeliyiz” dedi.   ‘DOĞAYI YOK EDİYOR, DURDURULMALI’   Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş’un Gabar’a gittiğini de anımsatan Temelli, Gabar’da çıkarılan petrol nedeniyle doğasının yok olduğunu ifade etti. Temelli, “Burada birkaç hafta önce iklim yasası görüşülürken özellikle iktidar milletvekilleri söz alıp sürekli olarak yeni yeşil dönüşümden bahsettiler ama orada çıkan petrolün rengi yeşil falan değil, kapkara ve fosil yakıtlar giderek dünyamızı mahvetmekte, çok ciddi bir iklim krizine neden olmakta ve bunun sonucunda da aslında hem bu coğrafya kirlenmekte hem de iklim krizi derinleşmekte. Biz fosil yakıtlara karşıyız ‘karbon ayak izi’ dediğimiz meselenin en temel nedenlerinden biri de zaten bu. O yüzden, Gabar'ı yok edecek, oranın doğasını yok edecek bu girişime son verilmesini bir kez daha buradan dile getiriyoruz” diye konuştu.   ‘DEMOKRATİK CUMHURİYET’ VURGUSU   Temelli, sözlerine şöyle devam etti: “değil; önce doğa, önce insanlık, sonra belki de bu tür enerji yatırımları; insana, doğaya uygun enerji yatırımları düşünülebilir. Tabii, bu coğrafyada dolaşırken bu coğrafyanın neresine gitseniz doğal güzelliklerinden bahsediyorsunuz ama bir de insanın güzelliği var bu coğrafyada. Bu coğrafyada insanın güzelliği onun Türk olmasıdır, Kürt olmasıdır, Alevi olmasıdır, Sünni olmasıdır, Hristiyan olmasıdır, velhasıl bu ülkeyi yapan değerler olmasıdır. Bu değerler birbiriyle uzun yıllar barışık yaşama özlemiyle, hasretiyle bugünlere geldi. Biz eğer tarihten örnekler vereceksek, yakın ya da uzak tarihten örnekler vereceksek barıştan yana verelim, bir arada yaşamadan yana verelim; savaştan, kötülüklerden örnekler üretmeyelim. Kötü örnek, örnek olmaz zaten. Dolayısıyla bizim hasretini duyduğumuz şey, ortak vatanımızda bir demokratik cumhuriyet altında bir arada yaşamaktır. Bunu hep birlikte var edeceğiz; Kürt'üyle, Türk'üyle, Alevi'siyle, Sünni'siyle yani bu topraklarda nefes alan, bu ülkenin vatandaşı olan herkesle birlikte var edeceğiz.   ATILACAK ADIMLAR VAR   Geçmişte birçok yanlış yapıldı, birçok savaş yaşandı, kırımlar yaşandı, belki de hatırlamak istemediğimiz yaşadığımız çok deneyimler var ama bunlardan ders çıkarıp bunları tekrar etmek için değil yerine barışı ikame etmek için yol almalıyız. O yüzden de gerçekten, Gabar bu anlamıyla hepimize örnek olacak bir doğa harikası. Dolayısıyla, oradaki insanımız da bugüne kadar barış için vermiş olduğu mücadeleyle bizlere yol gösteriyor. Barış demişken, tabii, toplumun beklentileri özellikle sokağa çıktığınızda, baktığınızda barış, adalet ve ekmek meselesidir yani yoksulluk vardır, adaletsizlik vardır ve barışa olan özlem vardır. Şimdi, barışın kapısı aralanmıştır. 1 Ekimde MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin attığı adım, daha sonrasında 27 Şubatta Sayın Öcalan'ın açıkladığı açıklama, 12 Mayısta PKK'nin silah bırakması bu umudu, bu barış umudunu büyütmektedir. Bunun için atılacak adımlar var.   TOPLUMUN BEKLENTİSİ NE?   Sayın Bahçeli'nin açıkladığı bir komisyon çağrısı var, üzerinde yoğunlaşmamız gereken, hep birlikte el birliğiyle bunlar üzerinde düşünmemiz gereken bir başlık. Daha önce, CHP Genel Başkanı Sayın Özgür Özel de bir komisyonundan bahsetmişti. Biz de bu konuda zaman zaman dile getiriyoruz, bir çalışmanın Meclis tarafından yapılmasını ve bir an önce hayata geçmesini çünkü toplumun beklentisi bu. Toplum şu anda raf ömrü dolmuş kararnamelerin yasalaşmasıyla ilgilenmiyor. Biz burada bu torbaların içinde boğulduk, biz boğuldukça toplum da boğuluyor. Toplumun beklentisi barıştır, adalettir, ekmektir.   ATILMASI GEREKEN ADIMLARI SIRALADI   Toplumun yararına biz bu adımları atmalıyız çünkü toplumun birçok kanayan yarası vardır. Bunların da en başında tabii ki cezaevleri gelmektedir. Cezaevleriyle ilgili, İnfaz Yasası'yla ilgili düzenlemeleri toplum beklemektedir; biz hâlâ bunu geciktiriyoruz. Bakın, bayram geliyor, kaçıncı bayram geliyor? 2022 yılından beri bu konuda bir düzenleme yapılacağına dair söz Türkiye toplumuna verilmiştir. O günden bugüne kaç bayram geçti, biz hâlâ hiçbir bayrama bir infaz düzenlemesi bir türlü yetiştiremedik. Şimdi, bir kez daha böyle bir şans önümüzde var. Bu önümüzdeki Kurban Bayramı'na gitmeden, gelin, hep birlikte halkın beklediği yargı paketini sağlıklı bir infaz düzenlemesiyle hayata geçirelim. Bu, bu barış döneminin belki de ilk yargı paketi olsun, umutları büyütsün, insanların beklentilerini karşılasın.”