Çiğdem Kılıçgün Uçar: Ülkenin ihtiyacı demokratik toplumdur 2025-03-19 15:32:55 ÇEWLÎG - Çewlîg Newrozu’na katılan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “Bütün halkları kucaklayan bir hukuka ihtiyaç var. Ülkenin ihtiyaç duyduğu Sayın Öcalan’ın çağrısındaki demokratik siyaset, demokratik toplumdur” dedi.  Çewlîg’de Newroz kutlaması Devlet Hastanesi’nin yanında bulunan alanda büyük bir coşkuyla kutlandı. Yöresel kıyafetleriyle kutlamaya katılan halk, saatlerce davul zurna eşliğinde halaya durdu. Gençlerin yoğunlukta olduğu kutlamaya katılan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar’ın alana gelmesiyle coşku doruğa ulaştı. Alandan kitlenin hep birlikte attığı “Bijî Serok Apo” ve “Be Serok Jiyan Na be”  sloganları yankılandı.   Saygı duruşuyla başlayan kutlamada ilk olarak konuşan DEM Parti Çewlîg Milletvekili Ömer Faruk Hülakü, bu yılki Newroz’un barış ve özgürlük Newroz’u olduğunu belirtit. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tarihi çağrısına dikkati çeken Hülakü, çağrının sadece Kürtler için değil tüm halklar için olduğunun altını çizdi. Hülakü, “Çağrının sorumluluğunu yerine getirmek için mücadele edeceğiz” dedi.    NEWROZ ATEŞİ SLOGANLARLA YAKILDI    Daha sonra Newroz ateşi DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar tarafından yakıldı. Kadınlar öncülüğünde yakılan ateşin etrafında kitle “Bijî Serok Apo” sloganı attı. Ardından sanatçı Özlem Bağlayan sahne aldı.    ‘TÜM TÜRKİYE ZULÜMLE KARŞI KARŞIYA’   Son olarak kutlamada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, “100 yıldır bu coğrafyada sadece tekçilik olsun istendi. Bu ülkeyi de halkları da bir yere getiremediler. 27 Şubat’ta Sayın Öcalan’ın çağrısında ülkenin zenginlikleri,  tarihimize ve mücadelemize çağrı var. Başta gençler olmak üzere herkesin sorumluluk almasına atıf var" diye belirtti. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın çağrısıyla yeni bir döneme girildiğini vurgulayan Çiğdem Kılıçgün Uçar, şöyle devam etti: “Kayyımlar atandığında halkımızla birlikte dedik ki; ‘Sadece Kürtlere gelmeyecek. O nedenle ne kadar güçlü durursak engelleriz’ dedik. Tecride karşı ‘duralım’ dedik.  Bugün İstanbul Belediye başkanının da olduğu 100’ü aşkın kişinin gözaltına alındığını gördük. En derin, acıyan yer neresiyse, en derin hukuksuzluk neresiyse oradan başlamalıydık. Kürdistan’a karşı oluşan sessizlik bugün bütün Türkiye’yi aynı zulümle karşı karşıya bıraktı. Süreci belirsizlikle, sessizlikle ortadan kaldırmaya çalışanlar var. Kürt halkı 200 yıldır nasıl bunlara karşı bir arada durduysa çağrının karşısında da sorumluluk alacak. Bu çağrı halkların ortak iradesine yönelik bir çağrıdır. Herkes Rojava’yı gördü. Orada bütün farklı inançlar, halklar bir arada yaşamanın manifestosunu yazdı. Bunu herkese gösterdi. Ne savaş, ne özel savaş politikaları, ne de Kürtlere karşı yürüttüğünüz tanımlamaların hiçbiri Kürt halkını durduramadı. Bugün Newroz’u o inançla kutluyoruz.    ‘ÜLKENİN İHTİYACI DEMOKRATİK TOPLUM’   Biz bu coğrafyada hiç sönmeyen özgürlük ateşiyiz. Bu kadar tarihi bir meseleyi konuşurken; çözüme dair sözler kurarken, düzlemlerin eşit olması gerekir. Bir yandan diyalog kurup, iç barışa dair sözler kuracaksınız, bir taraftan da halkın etrafında kenetlendiği Sayın Abdullah Öcalan’ı İmralı Cezaevi’nde tutacaksınız. Olmaz. Bu doğanın tabiatına aykırıdır. Bu ülkenin halkların, kimliklerini tanımayan hukuk değişmek zorundadır. Bütün halkları kucaklayan bir hukuka ve siyasete ihtiyaç var. ‘Umut hakkı’ uygulanmalı. İktidar öyle adımlar atmalıdır ki yeni adımları güçlendirmeli. Kürt halkının özgürlük ve barışa dair attığı her adım yeni sürecin en güçlü teminatıdır. Bu kadar zulme, inkar ve asimilasyona karşı barışın öncüsü olmak Newroz’un ruhu gibidir. Bu Newroz başta Sayın Öcalan olmak üzere cezaevlerindeki bütün arkadaşlarımızın özgürlüğüne vesile olsun. Ülkenin ihtiyaç duyduğu Sayın Öcalan’ın çağrısındaki demokratik siyaset, demokratik toplumdur. Newroz’umuz kutlu olsun.”     Kutlama çekilen halaylar ve atılan sloganlarla son buldu.