Kadın katili Yıldız'a 'sadakat' indirimi 2025-03-10 09:34:22   AMED - Rozerin Yıldız'ı katleden bekçi Özcan Yıldız'a verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının 19 yıla düşürülmesine, maktülün "sadakat yükümlüğüne aykırı davranması" iddiası gerekçe gösterildi.    Amed'in Hênê (Hani) ilçesinde 8 Haziran 2022'de boşanma aşamasında olduğu Rozerin Yıldız'ı ağır yaralaması ve 23 ay sonra ölümüne neden olan bekçi Özcan Yıldız'a verilen cezasın gerekçeli kararı açıklandı. Diyarbakır 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nin Yıldız'a "Eşe ve kadına karşı kasten öldürme" suçundan 17 Şubat'taki karar duruşmasından verdiği ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasında "haksız tahrik indirimine" gidilmesinin gerekçesi "sadakat yükümlüğüne aykırı davranış" olarak açıklandı. Yıldız'ın cezasının 19 yıl 2 aya indirilerek tutukluluğuna devamına hükmedildiği kararın gerekçesinde, sanığın beyanlarına yer verildi. Gerekçeli kararda, fail Yıldız'ın "boşanmak istediğini söylediği Rozerin Yıldız'ın canına kıymaya teşebbüsünü engellediğini, ardından Rozerin Yıldız'ın aldığı silahı elinden almaya çalışırken istemeden ateş aldığı" yönündeki beyanlarına yer verildi.    Gerekçeli kararda, sanık beyanlarının aksine Rozer'in Yıldız'ın boşanmak istediğine dair fail Yıldız hakkında Aile Mahkemesi'nden aldığı uzaklaştırma kararına ve Rozerin Yıldız'ın şiddet gördüğüne dair tanık beyanlarına da yer verildi. Gerekçeli kararda, boşanmak isteyen maktulün, "boşanma nedeniyle canına kaymaya çalışmasının hayatın olağan akışına aykırı olduğu" vurgulandı. Sanığın, Rozerin Yıldız'ın aldığı silahı elinden almaya çalışırken yere birlikte düşüp silahın ateş aldığı beyanına dikkat çekilen gerekçeli kararda, tek bir atışa rağmen merminin Rozerin Yıldız'ın kafasına isabet etmesi inandırıcı bulunmadı. Gerekçeli kararda, sanığın savunmasının suçtan kurtulamaya yönelik olarak değerlendirildi.    İNDİRİMİN GEREKÇESİ: SADAKAT YÜKÜMLÜLÜĞÜ!   Mahkeme, sanığın beyanlarına itibar etmesine rağmen sanığın cezasında indirime gitmesini gerekçeli kararında "sadakat yükümlüğüyle" açıkladı. Fail Yıldız'ın "aldatılma" beyanları ve Rozerin Yıldız'ın telefon "mesajlarına" işaret edilen gerekçeli kararda, Rozerin Yıldız'ın "sadakat yükümlüğüne aykırı davranışlarından" kaynaklı "haksız tahrik indirimi" uygulandığı belirtildi. Gerekçeli kararda, "cezanın sanığın geleceği üzerindeki olası etkisi" ve sanığın pişmanlık duyduğunu belirtmesi nedeniyle de "iyi hal indirimi" uygulandığı vurgulandı.    'SADAKATSİZLİK VARSA YOLU BOŞANMADIR'   Karara karşı İstinaf Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunacaklarını ifade eden Rozerin Yıldız'ın ailesinin avukatı Dicle Sümer, Rozerin Yıldız'ın şiddet nedeniyle katledilmeden önce Hani Cumhuriyet Başsavcılığına şikayette bulunduğunu ve bir süre sığınma evinde kaldığını belirtti. Özcan Yıldız'ın sistematik şiddetinin Rozerin Yıldız'ın ölümüyle sonuçlandığını belirten Dicle Sümer, sanığa "haksız tahrik indirimi" uygulamasını kabul etmediklerini söyledi. Dicle Sümer, "Çünkü bu suçun cezası kanunda da belirtildiği üzere ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıdır. Sanık duruşmanın başından bu yana Rozerin'i öldürmediğini, Rozerin'in intihar ettiğini savunmuştur. Fakat mahkeme Özcan’ın beyanlarına itibar etmedi. Mahkemenin hem Özcan'ın, Rozerin'i öldürdüğünü sabit tutması hem de 'sadakat yükümlülüğüne aykırı davranarak' diyerek; indirim uygulaması, tabii ki kabul edilemez bir karardır. Çünkü hiçbir kadın bu şekilde öldürülmeyi hak edemez. Sadakat yükümlülüğü aykırı davranmış olsa bile bunun yolu boşanma davası açmaktır, kadını öldürmek değildir. Biz bunu mahkemede belirttik, fakat mahkeme ne yazık ki bizim bu söylemlerimizi dikkate almadı. Sanık Özcan Yıldız hakkında indirim uyguladı" ifadelerini kullandı.    'SUÇA TEŞVİK EDİYORSUNUZ'   Hukukçuların ve aktivistlerin olarak kadın cinayetlerinde haksız tahrik, iyi hal indirimi gibi indirimlerin uygulanmaması yönünde bir talebinin olduğunu, ancak buna yönelik yasal bir değişiklik yapılmadığını dile getiren Dicle Sümer, "Birçok fail 'haksız tahrik' indirimi alarak, neredeyse çok komik cezalarla cezalandırıldı. Yargının sebep olduğu bu cezasızlık politikası özellikle İstanbul Sözleşmesi'nde çıkıldıktan sonraki kadın cinayeti verilerine bakıldığında büyük bir artışa neden olduğu gözlemlenmektedir. Yargı mensupları bu tutumundan vazgeçmediği sürece birçok kadın cinayeti olacaktır ve birçok fail 'haksız tahrik', 'iyi hal' indirimi alarak çok komik cezalara çarptırılacaktır. Çünkü failler de artık bir yaptırım olmadığını biliyor. Suçun yaptırımı olmadığı zaman, siz suça teşvik de ediyorsunuz. Her zaman söyledik şimdi de söylüyoruz; cezasızlık politikası kadınları öldürüyor, yargının bu tutumundan vazgeçmesi gerekiyor" diye konuştu.    Bu tür dosyalarda kadın örgütlerinin ve hukuk örgütlerinin katılım taleplerinin kabul edilmesi gerektiğini ifade eden Dicle Sümer, "haksız tahrik" ve "iyi hal" indirimlerinin kaldırılması için yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi.    MA / Rukiye Payiz Adıgüzel